• yeni bir yazar. zorro'nun (ispanyolca tilki) di$isi; 'zorra' gibi bi$i olsa gerek.
  • her gordugumde missouri diye okudugum nick.
  • bir grup fin, bir alman ve bir avuç cevapla* içki masasında tanıştığım güler yüzlü kız çocuğu.. bir an önce tekrar karşılaşıp yanaklarımı ellerine teslim etmektir niyetim*..
  • bir tür misyoner.
    aile çay bahçesinin tanıtımını yapmak gibi bir misyonu var.
  • zamanında "farkına varamasak da aile çay bahçelerinin", belki toy bir mehtap ama kesinlikle usta işi bir güneş. bir de babası vardır ki evlere şenlik.
  • şeker kız candy motifli, kıvır turanj saçlı sevimli insan. sözlük arkadaşım.
  • babasinin kendisini kanada'ya göndermemek için "kanada'da foklari öldürüyorlarmis, hayvana saygisi olmayanin insana hiç olmaz, gitmeyecekmissin sen kanadaya" seklinde argümanlar gelistirdigi kisi.
  • kentime gelip, cemalini bana göstermis olan hem güzel hem akilli, mücevher gözlü sözlük yazari. bol bol babasini çekistirdik ki söz konusu baba figürünün benden bir yas küçük oldugu gerçegi beni öldürmedigine göre kesinlikle daha güçlü kilmistir.
  • "and then she'd say it's ok i got lost on the way
    but i'm a supergirl and supergirls don't cry
    and she'd say it's allright i got home late last night
    but i'm a supergirl and supergirls just fly
    and then she'd say that nothing can go wrong

    when you're in love what can go wrong
    and then she'd laugh the night time into the day
    pushing her fears further along

    and then she'd say it's ok i got lost on the way
    but i'm a supergirl and supergirls don't cry
    and she'd say it's allright i got home late last night
    but i'm a supergirl and supergirls just fly
    then she'd shout down the line tell me she's got no more time
    cause she's a supergirl and supergirls don't cry"

    *

    *
  • mutsuz zamanımda bana onun dayanağı olduğumu söyleyecek kadar koltuklarımı kabartmış, elalem iki ayda harcayıp bitirirken dilinden bi türlü düşürmediği sevgilisine gün geçtikçe daha beter aşık olan, ayakları bi karış havada, gülmekten imtina etmeyen karun kızı. sözlükten güzin ablalık yaptığım ilk badilerden bi de, "şimdi onur şöyle dedi, ben de böyle dedim, doğru mu yanlış mı, nedir, cevap ver be brick n'olur" diye diye kafamın etini yedi kaç defa, lan melhemim olsa kendi kafama sürerim*

    mutlu ama sanırım, en azından ben onu öyle gördüm. öyle de kalsın. ama ciddi ciddi koymuş kafasına el memleketine gitmeyi. aha son güzin ablalığımdır, gitme be kızım, ne var ki oralarda. hem bak ağlayan bi palyaço bırakacaksın arkanda.

    zaten bu gidişle herifle tanışıp kızı istemeye gideceğiz eninde sonunda. ama çocuğu o pofuduk kostümünden çıkarıp bi de sinekkaydı traş ettirmeden gidersek.. babası biraz iri kıyım da.. hadi hayırlısı.
hesabın var mı? giriş yap