• işaretlenmek, lekelenmek, "bittin olm sen" olmak, "sıçtığın yere kadar kovalarlar beni" gibi hissetmek zorunda kalmak.

    - abi, ali'yi ayşe'yi soyarken gördüm ama o sırada ali'de benim izlediğimi gördü...
    - demektir ki "mimlendin" ali intikâm ve bitirme turlarına çıktığında seni de yoracaktır...kork.
  • (bkz: mim)
  • yıllarca siyasal muktedirden yana olup, haklı haksız her konuda politik erke taraf bir muharririn zihindeki mimlenişini, "aşağılık insanlar mahpushanesine" gönderilişini, sohbet ortamında adından söz ederken küfürle hakaretle bahsedilişini, yıllar sonra, insanı şoke edici bir cüretle iktidar hakkında "en doğru" "en sert" tespitlerde bulunsa dahi o kişinin "olumlanmayışını" konu edineceğiz bu entry'de sevgili dostlar.

    adı çıkmış dokuza, inmez sekize derler ya hani. bakın ama, müthiş akademik kariyere sahip, kafalı nice insan bile bu yanlışa düşüyor. söz konusu kişinin alnına yapıştırılan "şerefsiz" etiketi, mazide eleştirilere boğulmuş onca metin, bugünün su götürmez doğrularına, muhteşem tespitlerine "hassiktir lan oradan!" diyor olmamızı haklı kılar mı?

    aklıselim bir insanın, söylenilenleri, söyleyenin kim olduğuna bakmadan dinleyebilmesi gerekmez mi? nevi şahsına münhasır, münevver pek çok kişinin böylesi durumlarda, "evet katılıyorum" demekten kaçındığını, geçmişteki yanlışlarını derhal bugüne taşıyıp kişiyi vurma isteminde olduğunu görüyorum. üzülüyorum. oysa adamın şu an söyledikleri, kendi söyledikleriyle örtüşüyor. istikâmetleri bir.

    neyle ilintili peki ya bu durum? etraflıca tartışınız. tek kağıt kullanılacaktır. süreniz 25 dakikadır. başarılar.
hesabın var mı? giriş yap