• **

    medeni hukukun kişiler hukuku bölümünde işlenen bir konudur. kişi cenin halinden itibaren haklara sahiptir. iki ehliyet türü var, birisi hak ehliyeti diğeri fiili ehliyet. hak ehliyeti, kişinin hak ve borçlara sahip olabilme ehliyetidir; bu da tanınmış bir hak değil, hak sahibi olabilmenin bir şartıdır. her doğan insan, medeni kanunun 8. maddesine göre hak ehliyetine* sahiptir, ki buna genellik ilkesi denir. bunu sınırlayan bazı haller vardır.

    bunlardan birincisi yaşla ilgilidir: bazı haklara sahip olmak belli yaşlara ulaşmaya bağlı tutulmuştur, örneğin evlenme ya da evlat edinme için belirlenen yaşlar buna girer. ikincisi cinsiyettir, bunda da erkek için soybağının reddi ve kadın için boşanmadan sonra 300 gün içinde evlenememe örnek verilebilir. üçüncüsü evliliktir, erkek eş bayanın soyadını alamadığından bir ehliyet sınırlaması durumu oluşur. dördüncüsü yabancılıktır, örneğin yabancıların taşınmaz mülkiyeti kazanmaları bazı özel koşullara bağlıdır. beşincisi temyiz kudretine sahip olmaktır ki bu da ayırt etme gücüne sahip olmakla ilgilidir.bunların dışında başka birkaç durum daha var.

    ikinci tür, fiil ehliyetidir ki bu kendi fiili ile hak kazanabilme ve yükümlülük altına girebilme ehliyeti anlamına gelir. tam fiil ehliyeti için ayırt etme gücüne sahip olmak, ergin* olmak ve kısıtlı olmamak gerekir.

    ayırt etme gücü olmadan davranış sergilemenin sebepleri
    -yaş küçüklüğü
    -akıl hastalığı
    -akıl zayıflığı
    -sarhoşluk vb. sebepler olabilir

    ergin olmak, kanunda öngörülen ergenlik yaşına erişmiş olmak ya da kanunda öngörülen başka bir şekilde ergin durumuna getirilmektir. normal erginlik 18 yaşını doldurmakla olur. evlenme sonucu ergin olma (17 yaşı doldurduktan sonta) ve mahkeme kararıyla ergin kılınma (15 yaşını doldurduktan sonra) da olabilir.

    kısıtlı olmak ise
    -akıl hastalığı veya zayıflığı
    -savurganlık, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı, kötü yaşama tarzı ve kötü yönetim
    -bir yıl veya daha uzun süreli hapis cezasına mahkumiyet
    -ilgilinin talebi
    durumlarında olabilir. ki bu durumda kişiye bir danışman atanır ve ehliyetsiz kişi fiili hakları bu danışman aracılığıyla kullanabilir.

    bir de sınırlı ehliyetsizler vardır. bunlar da ayırt etme gücüne sahip küçükler ve ayırt etme gücüne sahip kısıtlılardır. bu kişiler ehliyetsizdirler fakat bu ehliyetsizlikleri bazı konularda sınırlanmıştır. bu kişiler haksız fiillerinden sorumludurlar.

    bir de sınırlı ehliyetliler vardır. bunlar da kendilerine yasal danışman atanmış kişilerdir, belli konularda bu danışmanların fikirlerini almak zorundadırlar.
  • bir de medeni hakların kullanımından sözleşmeyle de olsa vazgeçemezsiniz...yani medeni haklarınızdan bir haktan siz sözleşme hürriyetiyle vazgeçtim diyemezsiniz...

    bize okulda şu örnek verilmişti (mülkiye): ikiz kız kardeşler kendi aralarında sözleşme yapmışlar, "birimiz ölünceye kadar diğerimiz evlenmeyecek" diye...sonra kızlardan biri evlenmiş bi herifle...öbür kız kardeş evliliğin iptali davası açmış...kabul edilmemiş çünkü evlenmek medeni haklardandır ve sözleşmeyle de olsun, taahhütle de olsun bu hakkınızdan vazgeçemezsiniz, öyle bir sözleşme veya taahhüt baştan bozuktur, yok hükmündedir.
hesabın var mı? giriş yap