• onuncu nesil sabırtaşı nesildaş.geçmişteki dünya kupaları hakkındaki yorumlarını severek takipteyiz.
  • bu sene baharı göremeyen yazar. şöyle ki, mayıs ortasına kadar askerliğini yapmakta olduğu ankara'da gece nöbetlerinde kaba eti* donmuş, aylarca özlemini çekip askerliğini bitirir bitirmez döndüğü memleketi izmir ise kendisine her anlamda son derece sıcak bir karşılama yapmıştır ve bu sıcaklığı her geçen gün arttırmaktadır. an itibariyle de saat gecenin 1'i olmasına rağmen bu sıcaklık en üst seviyeye çıkmıştır.
  • dünya kupaları ile ilginç bilgileri sözlüğe kazandıran yazar. ilk oyuncu değişikliği yapan oyuncu, sonradan oyuna girip gol atan ilk oyuncu gibi... güzel tabi.
  • dünya kupaları ile ilgili muazzam bir arşive sahip olduğunu düşündüğüm yazar.
  • dünya kupaları serisini bitirdikten sonra olimpiyat oyunlarına da el atmasını istediğim yazar.
  • adliye önündeyiz, sabıkasızlar sıcaktan bunalmış, dört yanımızı mahkeme duvarı suratlılar çevirmiş, binanın dibinde ayakları uzatıp penguen okuyoruz, aralıklarla gülüyoruz. sonra uzunca bir sırada o güldüğümüz adamları bekliyoruz, biz çocuk gibi tutturmuşuz, hatta yanımızda gerçek bir çocuk var, o bizim için altı saat ayakta bekliyor, her yerde kitaplar var. sonra alex'in golü, ercan yirmi defa sayıyor, başka goller var, arkadan testerenin finali çalıyor, orada estetik var, evet o toplu koşturmacada estetik bir şeyler yakalıyor, eserini hayranlıkla izliyorum. sonra yine vurucu tim toplanmış, elimizde kol var, hangi çokgen ne işe yarıyor karıştırıyorum, o ise elin çinlisiyle bile maradona tadı yakalıyor, ne de olsa maradona'nın maradona olduğu zamanı iyi biliyor, kamerun defansı caniggia'yı sahadan silmek istiyor, franco çek bir letonya, şeker gibi kura, dünya kupası bu boru değil, ondan dinlemesi bir başka oluyor. sonra devrik otobüslere binmiyoruz, boyuna yürüyoruz, yürürken boyuna konuşuyoruz, o sohbetlerde çocukluğumuz var, çıkılamayan yolculuklar var, hep bir proje var, o sohbetlerde hayat içindekilerle birlikte o candan erçetin klibi gibi arkamızdan geliyor, yalnız yollarda o var, yollarda yalnız o var, var olan yollardayız, o yollarda yalnızlar. sonra grafik seçmeden önce temiz birkaç saniye düşünüyor. sonra bir çikolata yaprağına bakakalıyoruz. sonra askerden dönmüşüz, noktalama işaretlerinin amına koyuyoruz. sonra yeni insanlar, o hep var. sonra ben büyüğüm ben, yaşar usta, claire'in dudakları, hoşçakal fiko, kelso, icabında bi gecede harcadığımız para. sonra soğuk kalenin nöbetçileri, köylü rehber, harabelerde trojan var, seninle birlikte seyahat etmek çok keyifli be arkadaş, dahası bilkent otobüsünün mucizevi rötarı, akademi çevresinde astronomik bir türbe: ethem dede, fatih'in evinde everything is something happened. sonra soyut resim kulübü, vitamin benzeri şarkılar: a tribute to sinan yılmaz, rekor sayıda taam mı, fabrikas atölyes and şantiyes, solaris2yle gerdeğe girilmez, demek ki konuşarak da yüz alınabiliyormuş, bu kadar kişiyle matematik dersi olmaaaz, zeyno'nun yılaaaaaan diye bağıran erkek kardeşini hatırlamak. sonra ele güne karşı zıplamak. sonra ince bir espriyi yalnızca o anlıyor. sonra birlikte bir şeyleri başarmak, haaaleluyah. sonra metroda ayrılıyoruz, durağa dönmeden bir an bakıyorum. evine doğru tıngır mıngır giden kişi benim dostumdur ve çok kral delikanlıdır. yürümeye devam ediyoruz. hep yürüyoruz..
  • eski izmirli yeni istanbullu. asker arkadaşım olur kendisi. çok yaman galatasaray fenerbahçe polemiklerini büyük keyifle yapmışızdır kendisiyle. askerliğin güzel geçmesinde büyük pay sahibidir.
  • 15 yıllık eskimeyen dost. okulun ilkgünü ailelerimizin vesilesiyle tanıştığım ve o günden sonra, 7 yıllık okul hayatımda aynı sınıfta olduğumuz yıllardaki değişmez sıra arkadaşım.
    fifa98 ile başlayan, daha sonra winning eleven serisi ile halen devam eden ezeli rekabet ve ebedi dostluk. aynı takımda forma giyip beraber kaldırdığımız nice dünya ve avrupa kupası.
    sabahlara kadar süren sohbetler, peş peşe izlenen filmler ve ara vermeden düzenlediğimiz turnuvalar. kurulan sofralardaki beraber dibi görülen şişeler.
    yukarıda anlattığım ve daha aklıma gelmeyen ya da buraya yazmadığım birçok anının bir parçası ve bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. çünkü biz dostuz ve dostluklar kolay kolay bitmez.
  • üzerimde çok emeği olan güzel insan. futboldan sinemaya, javadan nba live 2007'ye her yerde my master` :pes de affetmem`. özlenen kuzen.
  • dünya kupalarına dair entryleriyle bizleri bilgiye boğmuştur.
hesabın var mı? giriş yap