• nick'inin tokat ile alakası olmayan (bkz: goshin) , l.goshin bir özel isim olarak algılanmalı diye serzenişlerde bulunan,bitap susercagız.

    edit: söz konusu suser 'in yazmakta olduğu romanındaki bir karakterin adı olmaktadır.
  • yeryüzünde az kalan tevellütü yakın "saygı"lı insanlardan, ekşi tiyatro'nun en tekerleme severi, coşkulu, bir o kadar da temkinli, paltolu şirin.
  • yeni neslin olgun temsilcilerinden olup bulunduğu ortamdan keyif almayı başarabilen, eğlenceli, tiyatro sever kişilik.
  • kelimeleri işine geldiği gibi seçerek kullanmayı ve edit ile laf sokmayı pek seven bir hümanist ve hayvansever. ona pembe gözlüklü sevgi pıtırcığı diyenin dilleri lâl olsun. bir tartışma esnasında çıkarımlarını yapma şekliyle, işbu satırların yazarına aşağıdaki fıkrayı anımsatmıştır:*

    "temel trt1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır. kendisine bir kitap hediye edilir. kitabın adı da "düz mantık" tır. temel hediyeyi alırken sorar;

    -bu kitapta ne yazıyor?
    -okuyunca öğrenirsin...
    -ben onunla uğraşamam, anlat bakayım sen bana.
    -tamam, bak şimdi; senin evinde akvaryum var mı mesela?
    -evet var...
    -o zaman içinde su da vardır?
    -evet var...
    -içinde su varsa balık da vardır....
    -evet var...
    -balık varsa hayvanları da seviyosundur sen?
    -evet....
    -hayvanları seviyorsan insanları da seversin herhalde?
    -evet...
    -o zaman kadınları da seviyorsundur?
    -evet sevmez miyim, seviyorum...
    -sevdiğine göre, kadınlar sana çekici de geliyordur o zaman?
    -evet...
    -o halde sen homoseksüel değilsin?
    -değilim.
    -bak gördün mü?...

    temel bu mantık denen şeyden çok etkilenir. kitabı alır koltuğunun altına, eve doğru giderken dursun'u görür...
    dursun sorar;

    -temel o ne?
    -düz mantık kitabı!
    -nasıl birşey bu anlat bakayım...
    -bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı?
    -yok!
    -ibne!"
  • bir süre aynı ofisi paylaştığım, kendisine zaman zaman ağabeylik yapmış olduğum halde, zaman zaman engin bilgisini "vay be abi, bunu da mı biliyorsun" diye karşıladığım, benzer zevklerimizden dolayı (frp, sinema vs.) ama en önemlisi elfçe öğrenme azminden dolayı zaman zaman gerek queyna, gerek sindarin lehçelerini anlatmak zorunda kaldığım, hiç yılmadan konuşabilen, ama boş konuşmayan, herşey hakkında birşeyler bilen, ama ukala olmayan, yahu benden 12-13 yaş küçük olmasan da seninle çok küçük yaştan beri arkadaş olsak kimbilir neler neler yapardık diyebileceğim, yakışıklılığı konusunda da zeus'u pek aratmayan kişilik.
  • beraber "björk şarkılarının isimlerini hatırlayamamaca" oynadığımız*, eğlenceli kişi. direk dedi bana, yuh dedim. kibar falan demişler, yalan*.
  • cevremde yalnız benim dinledigimi sandıgım grupları * bana sayıp dumur eden adam. sinema kültürü ve zevki takdir edilesi, muhabbeti seviyeli * eglenceli arkadas. bana björk sevdirme veya yeniden lord of the rings online'a baslatma calismalarini biraktigi gün daha cok takdir edecegimden eminim. *
  • beetlejuice ile ilgili yazdığı entry ile beni çok mutlu edendir.
  • bir konu hakkında tartışmamızdan sonra şahsıma, ' kusura bakmayın da, önce bir nick'inize, mahlas'ınıza bakın, ondan sonra konuşun. sizin neyinizi ciddiye alsın ki insanlar? ' gibisinden mesajlar atmış yazar.

    ben bu yazarı kâle alıp kendisine mesaj attığıma falan pişman oldum. ben nasıl bir hayvanmışım.
  • şimdi farkediyorum da, bana zamanında dalyarak deme cesaretini kendinde görebilmiş lavuğun birisi. çocuğun da eline verince klavyeyi, o da korkusuzca sövüp yazabiliyor nasıl olsa karşımda kimse yok diye. bunun gibi delikanlıları pistte görmek isteriz.

    fikirlere saygı duymak zorundalığını öğrenememiş belli ki, zamanında yazdığım it köpek ile alakalı entry ile şekil şüklü kendine görev edinmiş. yakın görmüştür alakalı entrydekiler ile kendini eyvallah dediğimiz birşey yok ama saygı diyoruz ya git başka yerde havla derler adama. sonra mazallah enik gibi ağlatırlar adamı.
hesabın var mı? giriş yap