• 1930 lu yillarda kurulmus , turkiyenin kalkinmasinda onemli roller oynamis 1995 yilinda ise karabuk halkina "alin sizin olsun ne haliniz varsa gorun" denerek, 1 lira gibi sembolik bir rakamla ozelleştirilen şirket. sirketin degeri 1 milyar dolara yakindir . ancak su anda sirket borc batagina gomulmus durumdadir. sadece demir cevherinden uretim yapabilen bir fabrika olup kapanmasi halinde turkiyenin demir cevherleri elinde patlayacaktir.
  • 1937 yilinin kış ayinda ismet inonu tarafindan a¢ilan ulkemizin o gunku ko$ullarini dusunecek olursak yapilan en buyuk ¢apli sanayi hamlesidir...ancak bu sanayi hareketine ne kadar sahip ¢ıkılmı$tı bu bir tartı$ma konusudur tabiki..ulkenin omzunda bir yuk gibi gorulen kit kurumu gibi gorulup karabuk halkina -alın siz kendi yagınızda kavrulun dercesine birakilmi$ bir kurumdur kardemir..bu kurum ki;turkiyenin demir-¢elik endustrisinin can damaridir..bogaz koprusunun ¢elik dokmelerini yapmiştir..turkıyede nerede trt vericisi varsa burada uretilmistir..yan sanayideki ozel tesebbuslerın kurdugu ¢elik isletmelerine (bkz: sivi oksijeni) bu kurum saglamistir...saymakla bitmez eskinin demir çelik işletmelerinin,şimdiki kardemir muessesinin bu ulkeye kazandirdiklari...ama ne oluyor bi sike derman olamıyan siyasi erkan bu kurumu
    -hay allam bize yuk oluyor nasıl olsada bu kamburu sirtimizdan atsak diyip..halka satiyorr o zaman ipler kopuyor..tamam iyi yapmişsin hoş yapmişsin..ama çalip çırpıp kendı kupunu doldurduktan sonra ne demeye bu kurumu hala zikmeye kalkarsın...
    nedir bu kuruma olan garez..110bin kisilik bir insan toplulugunu,işçisiyle,esnafıyla,emeklısıyle,ogrencısıyle,,hedesıyle hodosuyle kaderlerine terk etmek..bari yaptigin hatalarii yasattigin onca grevi unutmayip...yasattigin ekonomık depremleri unutmayip..bu kurum icin hic yapmamis oldugun bir iyiligi yapip ustune gitmekten vazge¢
    - aaa beynını zıktımın yurdum politikacilari...
  • krdmd hissesi 10.06.04 itibari ile imkb-30'a dahil oldu. vatana millete hayırlı olsun. tavsiyem pek bulaşmamanızzz.
  • üniversitede bitirme peojesini yazarken web sitesinden acaip yarar gördüğüm, bende hep güzel bir imajı olan şirket
  • 19 ekim 2005 tarihli fiyat listesine göre kardemir, yerel pazar satışları için st 37 kalite 100 ×100 mm ve 150 ×150 mm kütük fiyatları ile nervürlü inşaat demiri fiyatlarında değişiklik yapmıştır.
  • fatma,zeynep,ülkü adında üç tane yüksek fırına sahiptir.
  • 3 gündür web sitesi "yenilenme" gerekçesiyle kapatmış tesis,
    türkiye'nin özellikle nervürlü inşaat demiri piyasasına çok büyük oranda mal sağlayan tesis,
    sanırım, herhalde, krizin inşaat piyasasını böğründen vurduğunda ilk refleksi göstermiş,
    lüzumsuz ise söndürmüştür siteyi, hayırlısı.
  • bir tarafı kardemir patronları tutmuş diğer tarafı sendika patronları, ortada işçiler ise sınıf olamamanın kahrını kentin her hücresine bulaştırıyorlar..

    "...
    7 yıldır süt aldığım komşum vardı. kocası çelik-iş’çiymiş. ‘senin kocan bıraksın bu işleri’ diye bana akıl vermeye kalktı. o gün bugündür konuşmuyoruz. beni görünce kaldırım değiştiriyor” diye konuşuyor.
    okulda da aynı tartışmalar yaşanıyor. kara ailesinin küçük oğlu burak, “okulda öteki sendikadan birinin kızı babama şerefsiz dedi. kavga ettim. kız olmasaydı daha da yapardım ben ona” diyor. ablası sinem de benzer biçimde kinayeli laf atmalarla karşılaştığını söylüyor.
    ..."

    http://www.radikal.com.tr/…26.12.2010&categoryid=77
  • "...işçilerin avukatı mustafa koç da 7 aydır devam eden işe iade davasında istediklerini aldıklarını belirterek, "yargı doğru bir karar verdi, ancak kesin karar değil. yargıtay'dan da onanıp işçi arkadaşların iadelerine karar verileceğine inanıyoruz. ayrıca fabrika yönetiminin sadece çelik-iş sendikası üyelerine ödediği 350 liranın türk metal sendikası üyelerine de ödenmesi gerektiğini mahkeme karara bağladı" dedi..."

    http://www.etha.com.tr/…r-iscilerinin-hukuk-zaferi/
  • işçilerinin, hükümet yanlısı sarı sendikaya karşı verdikleri hak ve emek mücadelesiyle onur anıtı gibi duran cumhuriyet yatırımlarındandır.

    kuruluşuna 1937'de başlanan ve 1995'te sembolik bir rakam karşılığı işçilerine devredilerek özelleştirilen karabük demir çelik fabrikası, zarar ediyor denilerek haraç mezat satılan pek çok kamu kuruluşundan farklı olarak; emekçilerinin ellerinde yeniden doğmuş ve yıkılmak bir yana güçlenerek büyümeyi başarabilmiştir.

    elbette bu başarı rant üstüne dönen bir siyasi anlayışın ve ekonomik hezeyanın gözünden kaçmayacağı gibi; emekçilere bırakılamayacak kadar değerlidir de. böyle düşünülmüş olmalı ki, sendika yönetiminin hükümete yakın olması bu kadar önemli bir noktaya gelsin.
    sendika ağalığı diye adlandırılan ve uzun zamandır emek mücadelesinde baraj olarak kullanılan tüzük ve satılmış sendikacı kakafonisi; akp hükümetiyle birlikte sarı sendikalar aracılığıyla, hak arama sürecini etkisini arttırarak zehirlemeye devam ediyor.

    adında "sosyalist" kelimesi geçen partiler kurdurulması, alevileri hedefleyen kanalların adnan hoca ve benzeri cemaatlerin güdümünde yer alması, emekçi sendikaların karşısına cemaat sendikaları çıkarılması, demokrasi masalı anlatan yüze yakın güdümlü tv ve tonla gazete ve derginin yayınlanması tesadüf olabilir mi acaba?

    kardemir'de, hükümete yakınlığıyla bilinen hak-iş'e bağlı çelik iş sendikası ve türk metal iş sendikası arasındaki söz hakkına sahip sendika olma mücadelesi sürmekte. bu süreçte özellikle türk metal iş sendikasına bağlı ya da bu sendikaya geçen işçilerin, ağırlıklı ve kasıtlı olarak, işten çıkarıldığı bir süreci; sınırlı ve yanlı medya sansürü altında takip ediyoruz.
    açlık grevi, temsilcilerinin ankara'ya kadar 5 günlük yürüyüşün ardından siyasi partiler ve hükümet yetkilileriyle görüşmeleri şimdilik işten çıkarmaları askıya almış görünse de; çıkarılan işçilerin geri alınmaları pek olası görünmüyor. direnişlerine, çıkarılan işçilerin geri alınmasına kadar devam edeceklerini söyleyen işçiler; zorlu kış koşullarında psikolojik bir savaşı dim dik onurlarıyla vermeye çalışıyorlar.

    stratejik önem sahip bu fabrikanın üretimi ulusal çıkarlar açısından son derece büyük bir önem taşıyor. işçi fazlası ve performans düşüklüğü gibi nedenle işten çıkarılanların yerlerine yeni personel alınması ve bu alınan yeni personelin istisnasız tümünün hükümete yakın çelik iş sendikasına işe başlar başlamaz kaydolmaları, durumu okumamızda fayda sağlayacaktır.

    yazımın tamamında taraflı bir ifade biçimi kullanmam rahatsız edici bulunabilir. emekten ve haklıdan yana olmak, nezaketen terk edilebilir bir durum olmadığından şimdiden umursamadığımı belirtmek isterim bu türden serzenişleri.

    işin en bize dair yanı da ne biliyor musunuz? aralık 2010'da yayınlanan emeğin günlüğü adlı bir programda izlediğim direnişçi işçilerin konuşmaları, kendini ifade ediş biçimleri, toplumun geneline göre son derece bilinçli ve zekiceydi. zeka, düzgün türkçe ve duyarlılık konuşmalardaki doğallıkla, dinledikçe tüylerimi ürpertti.

    (bkz: demiri toz ederler)
hesabın var mı? giriş yap