*

  • üstünüze çığ düşse bu kadar gerilemezsiniz. pencereden aşağıya süzülüşünü seyrettiğiniz her kar tanesi sizin için yolları kapatmaya yarayacak bir kum torbasıdır.

    eğer ümidi kesip evden çıkarsanız bilinki tam siz çıktığınız anda kar tatili duyurulmuş olucaktır ve gideceğiniz yere boşuna gitmiş olursunuz. içinizde patlar.
  • eğitim hayatı sona erdikten sonra fena halde özlenen gerginlik. artık kar yağmasının her işinizi zorlaştırmaktan başka bir etkisi olmadığından ve hele "ayy kar yağiyor ne şirin ortalık bembeyaz lalala" modunda değilseniz pencereden baktığınızda karı görüp ilk küfrü, tvyi açıp tatil haberini görünce de ikinci küfrü basarsınız.
  • tembel bünye, kar tatiline denk gelen sınava, çalışma aşamasını da aradan çıkarmak için bir önceki akşamdan meteorolog kesilir, bulutları, havanın durumunu pek bir güzel yorumlayarak kesin sonuçlara varır, çalışmaz. bazen umulduğu gibi gelişir bu durum, sabah karla coşarsınız ancak bunun etkisi geçince 2-3 gün sonra sınavın bir tarafınızda patlayacağı gerçeği gerer sizi; bazen de umulduğu gibi gelişmez, çalışmamışsınızdır, sınav kar tatili sabahı direk patlar(bir uzuvda).

    kıssadan hisse,
    kar dediğin bir an için şahane,
    sınav dediğin illaki patlar, gerisi hikaye.
  • özellikle pazar sendromunu yaşamanın yarattığı stres verici olaydır. genelde ege, marmara gibi yanar döner mevsimlere sahip bölgelerde oturan kişilerin bu tip beklentileri vardır. dolayısıyla bu durumdan psikolojileri de olumsuz yönde etkilenir. sabah kalkıldığında etrafın bembeyaz görülmesi insanın içinde tatlı bir huzur etkisi ve suratında sinsice bir gülümseme yaratır. tabi bu huzurun altında ortaya çıkan güzel görüntüden çok bir kaç gün daha beleşten tatil yapma planları gibi sudan ucuz sebepler yatar. akşama doğru kar ve tipi şiddetini arttırmışsa televizyonda izlenecek tek program tabiki haberlerdir. haberler izlenirken tatil olan iller ve kaç gün tatil oldukları dışında daha önemli bir şey yoktur artık.

    yabancı soğuk ülkelerdeki insanlar alışmışlardır, biz onlarla bir olamayız, bizler ana kuzularıyız. onlar -20 derecede de okula ya da işe gidip gelirler, en fakirleri dahi ortam koşullarına göre giyinmeyi bilir. bizler ise bilmeyiz, ama biz de padişahlarımızın doğum tarihlerini, ölüm nedenlerini -pardon onu bilmeyiz-, ülkelerin darı ve yulaf üretimlerini filan biliriz, onlar da bunu bilmezler.

    peki ya kar tatili yoluyla öğrenilen nedir? hemen her kar yağışında okullar tatil edilir. nedeni açıktır ve her şeye itiraz eden insanlarımız tarafından dahi kabullenildiğine göre çoğunluk tarafından da onaylanmaktadır. hatta bu kar tatili işi o denli tutmuştur ki, okulların dışına çıkmış resmi dairelere de yaygınlaşmıştır. zaman zaman hava çok soğuduğunda kamu kuruluşlarının tatil edildiği görülmektedir. zaten her fırsatta tatil yapan, onunla da yetinmeyip ardından gelen -kaç gün sonra gelirse gelsin- hafta sonlarını da ekleyerek yıllık izin kadar uzatabilen insanımızdan da bu beklenirdi.
  • tüm okullar kar tatilinde olduğunda bile okulum başkent üniversitesinin sevgili rektörünün bu durumu görmezden gelmesi ile hiç yaşamadığım gerginlik durumu,yada bu durumdan ötürü sürekli içinde bulunduğum gergin ruh hali
  • bir ortaokul klasiği
  • mutlu sona mahkum süreçtir.
    tatil olmasa da mazeret hazır..
hesabın var mı? giriş yap