• sekizinci nesil yazar. hoşgelmiş. lan! yoksa ben?!
  • kamil seven adam'ın hayat yolundaki en büyük amacıdır. bir tanesini bulabilmek için ömrünü adamasına sebep olandır.
  • büyülü organizma.
    bünyesiyle geçirilen vakitlerin asla sıkıcı olmama sebebi.
    sonu görünmeyen alkol gecelerinde; civardakiler birer ikişer düşerken, asla yılmayan, asla yıkılmayan ve sizi gecenin sonuna kadar yalnız bırakmayan, gece sonunda herkesin üstünü örterek yatan kişi.
    şirince'ye yaptığı baskınla bir kez daha gönlümüzü feth etmiş, bizi kendimizden geçirmiştir.
    trakya insanının sıcaklığı ve samimiyeti iliklerine kadar işlemiştir. ve bizi marmara'ya bir kez daha aşık etmiştir.
    politika, aşk, meşk, dersler.... hepsi boştur. bu adamla beraberken hiçbirini düşünmeden özgürce muhabbet edebilirsiniz.
    sırf bu yüzden kendinizi özgür hissettiğiniz sayılı limanlardan biridir.
    iyi ki var dedirtendir. inadına "dedirtendir" anasını satiim..
  • taze doğmuş, iyi ki doğmuş ağır abim.
    abi lafın gelişi tabi, gencecik pırıl pırıl kardeşim de ben yaşımı ufaltmaya çalıştım.
    allah için abi havası var ama!
  • kendisine sürekli kızdığımı sanıyor, oysa ailecek seviyoruz.
    iyi ki varmış diyoruz, iyi ki doğmuş.
  • haddizatinda kendisi hakkinda söylesi bir kadir gecesinde kötü fikir sahibi olamayacagim, sahsiyet.
    sabir taslari hakkinda sarf ettigi sözlerin kendisine ait olduguna zaten inanmiyorum.
  • çok tatlı bir onur ünlü kısa filmi.. ramazan ayına özel çekilmiş 2009da.. ak sakallı dede hususunda muhteşem bir bakış açısı.. daha seyrederken "yoksa onur ünlü mü" diyorsunuz ve bitince haklılığınızı görüyorsunuz.. nasıl bir beyin yarabbim..
  • insan kemalete bağcılar'da erer..

    http://bp3.blogger.com/…/n704732528_326570_4919.jpg
  • (bkz: insan-ı kamil)

    insanın allah’ın yeryüzünde halîfesi olması itibariyle, o’nun bütün isim ve sıfatlarına mazhar olan hazârat-ı hams ve merâtib-i vücûdu kendinde toplayan kişiye insan-ı kâmil denir.

    ibn arabî’ye göre kâinat ilk önce ruhsuzdu. tıpkı cilâsı vurulmamış bir ayna gibiydi. âdem bu cilâsız aynanın cilâsı ve rûhu olmuştur. ona göre insan, ilahî isim ve sıfatlarının, bütün kemallerini aksettiren cismi, büyük âlemin cisminden küçük olsa bile, insan büyük âlemin bütün hakîkatlerini kendinde toplamaktadır. insan-ı kâmil allah’ın bütün isimlerini bilen tek varlıktır. insan-ı kâmil, maddî ve manevî bütün kemal mertebelerini kapsamaktadır.

    insan-ı kâmil, ilahî tecellîlerin temsilcisi olduğu için onu tanımak allah’ı tanımak demektir. bu yüzden tasavvufî muhitlerde: “kendini bilen rabbini bilir” hadîsi yaygınlık kazanmıştır.

    hacı bayram velî’nin şu kıt’ası bu anlamdadır:
    bilmek istersen seni,
    cân içinde ara cânı.
    geç cânından bul ânı,
    sen seni bil, sen seni.

    insan-ı kâmil cümlenin rûhudur. cümleyi câmi olup cümlenin hakkını verendir. halkta hakk’ı, hakk’ta halkı görendir, hakk’ın da halkın da hukukuna eda şuûruna erendir.

    insan-ı kamil mazmununu divan edebiyatı'nda görüp açıklamasını merak edenler için bu entry girilmiştir.
    (bkz: hasan kamil yılmaz) - tasavvufta insan ve insân-ı kâmil makalesinden alıntılar içermektedir.
hesabın var mı? giriş yap