kafkahelvasi

• çömez..sadece sözlükte de değil..
  
  edit: artık yazar..şimdilik sadece sözlükte..
• yazarlığının ötesinde müthiş bir çizer. en hoşgelmiş olanlardan.
• 2008'in son badiresi olan doğumgününü kutlayan şahıs. galiba yeni sene hakikaten güzel olacak.
• efenim kendisi istanbul asilzadelerinden, saray efradını yalayıp yutmuş ve fakat altın kafesinin içinde, kendi dünyasında okumaya, yazmaya vermiştir benliğini. bu sebepledir ki çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi sorusunu akla getirir. ha bir de saray ortamının tam zevkü sefa dönemlerine denk geldiği düşünülürse zayıflığı da kafalarda soru işareti bırakır. efkarlı kadim dostum.
• genç adam sigarasından son bir nefes alıp, dahi yarısı sömürülmüş olan izmariti orta parmağıyla tepmek suretiyle fırlatmayı düşünerek o meşhur serseri hareketini yapmaya yeltendi. sönmemiş izmaritin planladığı mesafe yerine ayakkabısının üzerine düşmesi ve çuvallamış olması yaşadığı melankolinin yerini trajikomediye bırakmasına yetmedi keza etrafta bu rezilliği görebilecek tek canlı zayıflamış sokak köpekleriydi ve neyse ki hayvanlar düşünemezdi.
  
  yaprak dahi kıpırdamayan bu nemli ağustos gece yarısında duyabildiği tek ses, sürterek yürüdüğü sağ ayağındaki ayakkabının aşınmış tabanından gelenlerdi. sokak lambalarının çoğu sönmüş, yananlar ise bağlı oldukları direklerin yarısını aydınlatabiliyordu ancak. işte bu son derece tim burtonvari ortamda, olabilecek en karanlık sokağa saptı. nefes alıp verişi hızlanmış, tedirginliği nabzına yansımıştı. kanın damarlarından akışını hisedebiliyordu. korkunç müzik yükseldi...yükseldi... yükseldi.. ve o karanlıktan daha koyu karaltıyı görüp "ıhh!!" diye irkildi. karaltı kendisine yaklaştı.. yaklaştı.. yaklaştı....
  
  ***
  
  -25 kuruş var mı?...
  
  ***
  
  (bkz: helva kafası)
• vaktiyle (ergenlikten çıkamama bunalımları, we hatta çocukluk dönemleri,deli çağlar ) kalbindeki yerini istemeden kaybettiğim , harbe giden sarı saçlı çocuk değil, kalbe giden kara saçlı çocuktur kendisi..
• sözlüğün en yakışıklı 50 erkeğidir kendisi. evet ellisi birden. şizofreninin böyle güzellikleri de var işte.
• "gideceğim... namussuzum gideceğim.. öküz gibi yaşayacağım bir ülkeye gideceğim..."
  
  (bkz: ayak bacak fabrikası)
• yağmur suyu içen..
• eskiye dair güzel hatıraları barındırır, güzel insan.