hov
-
ks. high occupancy vehicle, diger adiyla carpool.
-
carpool olayina girilmeden kullanildiginda tek surucunun feci ceza yemesine neden olan serit.
-
av kuşu kullanarak avcılık yapmak.
-
washington eyaletinde yuksek trafigin oldugu saatlerde hakki olmadigi halde bu seridi kullanan kisileri ihbar etmek icin aramaniz gereken telefon (ki yolda tabelalarda yaziyor)
1-877-764-hero dur. duyarliligin otesinde kahraman vatandaslar sayesinde, cogunlugu asyanin guneyindeki buyuk bir ulkeden olup cekik gozlu olmayan kanunsuzlarin onune gecilebilmekte.
http://www.wsdot.wa.gov/hov/hero.htm -
bu seritler, genellikle gunun belirli bi saatinde 2, bazen 3 kisi ve uzeri sayida insan tasiyan araclarin kullanimina aciktir.
-
trabzon'da şu şekilde kullanılır.
"değirmene bi hov gidu geleyim"
anlamı : değirmene bi gayret gidip geleyim. ya da değirmene bi koşu gidip geleyim gibi.
hovunu almak şeklinde kullanımı daha yangındır. -
göbek deliğinde biriken pamuk, ayak parmak arasında biriken o iğrenç çorap artıklarına verilen isimdir. iğrençtir çoğu zaman. ama onları kendi vucudundan çıkartmak sapıkça bir zevk verir insana. oyyyşşş...
-
doğu karadeniz'de sinir, hırs anlamına gelir.
-
doğu karadeniz bölgesinde iki anlamı vardır. birincisi kısa zaman olan ''an'' ikincisi ise ''hırs, öfke'' dir. cümle içinde kullanmak gerekirse ''an'' için;
- bi hov oturdum kapinun başina hemen ayaklarum uşudi.
ikinci anlamı için;
- kureğun sapinlan sirtina vura vura aldum hovumi. -
elektrikli araçlara da geçiş üstünlüğü sağlanmaya başlanmış. elektriklilerde araç içinde iki veya daha fazla kişinin yolculuk yapması gerekmiyor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap