heteroseksüelliğin travestisizmi ^*

• ilk önce erkek travesti diye bir kavram atmak istiyorum ortaya.erkek travesti aslında erkek olup da kadın kılığında gezen kişi demek değildir.erkek travesti,erkekliğini sonuna kadar götürdüğünde , artık hiçbir inandırıcılığı kalmayan "erkek kılığındaki" erkek demektir.her hali ayna karşısında çalışılmış gibidir.erkek görünmek için kasıldıkça kaslarının nefes payı kalmayan duruşu , ütülenip kolalanmış oturuşu-kalkışı ,bazukalı sesi, filmlerden aparılmış sigara içme stili ile kısa bir süre sonra kendinin taklidi oluşuyla dikkat çeker.bunlar erkeklik bezleri çok çalıştığı için değil , kafaları çalışmadığı için böyledir.erkeklik hipertrofisine uğramış böylelerinin bir süre sonra en çok kuşku duyulan yanları da haliyle erkeklikleri olur.kolaylıkla tahmin edebileceğiniz gibi bunların yaşlılıkları da çok vahim olur.
  hemen her konuda her abartının bir travesti olma noktası vardır.kendinizi çok taklit ederseniz , sonunda kendi kendinizin travestisi olursunuz.örneğin kültür sanat dünyamıza bu gözle bakıldığında kendi şiirinin travestisi olmuş ya da bir süre sonra kendi kendini taklit ede ede kendinin parodisi olmuş oyunculara rastlarsınız.kendi malzemesini sahteleşene kadar çoğaltıp yoran kişiler kaçınılmaz olarak buraya varırlar.
  bir de kadın hipertrofisine uğramış kadın kılığındaki kadınların sayısı da hayli kabarıktır ülkemizde.bunlar da kadın travesti halleriyle erkek travestilerin tamamlayıcısı olurlar.
  işin acıklısı bunların birlikteliği heteroseksuellik sanılır.ki bu da aslında heteroseksuelliğin travestisizmidir.
  cinsel kimliklerin bunca karanlık düğümler taşıdığı bir ülkede hiçbir davranış kataloğu ya da kimlikler gardrobu tek başına inandırıcı değildir haliyle...peh.
  
  (bkz: ben benim)