• (bkz: hazret)
  • hazret-i yerine kullanılan yerleşmiş kalıp.
  • potansiyel bisküvi adı.
  • bazen de bir ad,
    bildiğin bu isimde insan var.
  • (bkz: sayın)
  • özellikle peygamberi ve allah'ı yüceltmek için başa konulan unvan.

    sonra tutuyorlar, halifeler, ehli beyte vs ye kullanıyorlar aynı unvanı, e o zaman peygamberin, allah'ın yüceltilmesi nerede kaldı tutup sıradan bir insanla aynı düzeye çaktin bu nasıl yüceltme anlayışı?

    allah! tek, eşsiz, benzersiz, yaratılmamış, doğmamış, doğrulmamış, evveli ve ahiri olmayan ilah. sen ne akılla daha bu ismin başına sıfat ve unvan getirmeye cesaret ediyorsun.

    hem hz allah diyorsun sonra kalkıyor hz mevlana diyorsun, bu mudur senin yüceltme anlayışın? sen zaten yaratıcıyı yüceltecek bir makamda değilsin ki! bir kişiyi yüceltmek için önce senin ondan daha üst bir mertebede mevkide olman lazım.

    sonra muhammed peygamber mesela, ona da hz. unvanını kullanıyorsun halife "hazretlerine" "hocefendi hazretlerine" de bu mu yüceltme?

    allah ona en üstün dereceyi vermiş resul seçerek, sen kimsin, nesin ki bir de resule hz unvanı kullanma cesareti gösteriyorsun?

    bunu yapanlar! yanlış yapıyorsunuz haberiniz yok.
  • nebi, resul, sahabe, tabiin, tebei tabiin gibi 'yüksek' makamdaki kişilerden bahsederken (tasavvuf kaynaklı bir inanç neticesinde) bahse konu kişinin meclise teşrif ettiği iması ile hazırda bulunan anlamında bir bidat.
  • hazret diye bildiğimiz kelime arapça "ha", "za" ve "ra" harfleriyle yazılan kelimedir. t harfi kelimenin köküne dahil değildir. a ve e harfleri ise üvey evlat olduklarından el-lah onların belasını versindir. ha-za-ra şeklinde yazılışı kelimenin tekil halidir. hazret dediğimizde ise çoğul halini kullanmış oluruz; "huzurları" gibi.

    --- spoiler ---
    elif be te se cim ha hı dal zel ra ze sin şın sad dad ta za ayn ğayn fe kaf kef lam mim nun vav he (lam-elif)* ye
    --- spoiler ---

    bu "ha", "za" ve "ra" harfleriyle yazılan "hazret" kelimesi, bizim başka bir anlamda tanıdığımız arapça "huzur" kelimesinden türetilmiştir. yüceltmek anlamında kullanılır. huzuruna çıkmak anlamında kullandığımız ifadeler bu yüceltme eylemiyle ilişkilidir. anlam olarak ise "yüce olan kişinin fiziksel olarak yakınında bulunmak da yücedir" gibi bir anlayışı ifade eder.

    şirket, dernek, kooperatif ve apartman yönetimi toplantılarında kullanılan "hazirun" kelimesi de aynı kökten gelir. "ortamda mevcut olarak bulunanlar" anlamına gelir. tasavvuf bakış açısıyla marifete erip* levh-i mahfuz'u görmüş yüce kişiler; her an, her mecliste, diğer katılımcılarla birlikte o an, orada hazır olarak mevcut olduklarından hazret durumundadırlar. yüce el-lah da her an her yerde olduğundan o da hazır ve nazırdır. hazrettir.

    bitiş editi: bu "hazreti falanca" kullanımı ise; kelimenin geldiği yeri kaynak aldığımızda; arapçanın ana dil olarak konuşulduğu coğrafyalarda kullanımına pek rastlamadığımız bir durumdur. dolasıyla bu "hazreti falanca" kullanımının bize bir osmanlı kültürü mirası olduğunu söylemek pek yanlış olmaz. arapçanın ana dil olarak kullanıldığı yerlerde genellikle "hazreti adem" yerine "adem aleyhis-selam", "abdülkadir geylani hazretleri" yerine "abdülkadir geylani radziallahü anh", "hazreti muhammed" yerine "muhammed sallallahu aleyhi ve sellem" kullanımlarını görürüz.

    hazreti son.
hesabın var mı? giriş yap