• handiyse attila ilhan disinda kullanimi tdk tarafindan yasaklanmis, karneyle arz edilmis bir kelimemizdir. handiyse kullanani hapse atacak kadar ileri gidebilirler.
  • bir de selim ileri cok sik kullanir bu kelimeyi. (bkz: evimizin tek istakozu)
  • büyük ünlü uyumuna da ters düştüğü göz önüne alınırsa, hani neredeysenin kısaltılmışı olarak kullanılan uyduruk bir şey izlenimi veriyor..

    ama hayret edilecek şekilde tdk yer vermiş buna... benim kulağımı tırmalıyor ayrı..

    edit: zarfmış bir de bu.. kullanacaklar için lazım olursa diye dedim..
  • içinde ve dışında olmaksızın çemberin (bire bir) üzerinde olmak yahut –e yazmaktır.. b.ka basa yazmakta olduğu gibi kişiyi beladan ve tehlikeden uzak tutan bu durum, pezevenkliğin ucundan dönmüşlükte ise olumsuzluğun-kaçınılması gerekenin bünyeyi sardığına ama adının henüz konmadığına işaret eder.. hani x-y düzleminde (+,+ veya -,- olmadan) kah +,-‘de kah -,+’da seyretmek de denebilir.. öyle ki bu durum beraberinde bir öncülü-iddiayı anlam kazanabilmek için zorunlu kılar.. “durum-konum gereği hareket etmenin” uçbeyi handiyse karşı tarafın-muhattabın mevkilenmesi-mevzilenmesi olmaksızın kişiyi bir şekle büründürmeyişiyle kaypak zeminde inşa çabasının önünde yegane engeldir..
    ben diyebilmenin, belirle(n)menin ezici ağırlığına gönül vermeyen kişi handiyse ile feraha ulaşır da çemberin içine dışarıda, dışardakine içeride gözükmekten kurtulamaz.. bu minvalde red* yahut kabulün* sadece bir yanılsama ve öyleymiş addedilmesine nihai bir karşı çıkış olan handiyse aynı zamanda mevzilenmediği için makam sahibi olamayışın lanet ve zavallılığını da beraberinde taşır..
  • söylendiğinde bir şeyin kenarında durmak, neredeyse o halde oluyormuş gibi olmak ama aslında tam olarak öyle olmamak anlamını çağrıştırıp, eşik üzerine iki ayağını sığdırıp orada dengede durmaya çalışan kişi canlanrıyor gözümde.
  • hürriyet yazarlarından hadi uluengin'in haniyse şeklinde kullanarak zatımı içine çektiği gaflet ve dalalet uykusundan beni uyandıran monty'ye teşekkürlerimi buradan sunduğum, neredeyse ile eş anlamlı zarf tümlecidir.
  • türkçede eşine pek rastlayamayacağınız bir yapısı vardır bu sözcüğün. misal ingilizcede, iki kelime sıklıkla birbirne montajlanıp yeni kelimeler türetilir. bu genelde popüler alanda cereyan eden, eğlenceli bir kullanım biçimidir. kulağımıza fazlasıyla demode ve sanki zorlamaymış gibi gelen handiyse, işte bu pratik dilin güzel ve aslında epey de kullanışlı bir ürünüdür.
  • uyumsuz defne kaman'ın maceralarında buket uzuner'in sıkça kullandığı kelime. ve nedense bana bulunduğu cümleleri yapaylaştırmış gibi geliyor. handiyse..
  • çevirmen celal üster sayesinde 1984'te sıkça gördüğümüz kelime.

    (bkz: nineteen eighty-four)
hesabın var mı? giriş yap