• 'öz ile söz tutarlığı' mefhumunun literatürde kendini gösteren bir diğer hali. kitleler üzerinde kalıcı tesir göstermenin biricik yolu. yaşadığı şeylerden dem vurmayı, yaşamadığı ve nefsine uygulatamadığı şeyleri bir başkasına anlatmaktan ötürü hicap duygularına giriftar olmayı gerektiren karakter unsuru.

    bu konuyla alakalı olarak çokça nakledilen bir mevzuyu yeri gelmişken aktarmanın isabet olacağı kanısındayım. bir kadın imam ebu hanife'ye gelip, oğlunun bal yeme hastalığının olduğunu bunun da çocuğa zarar verdiğini, çocuktan bu huyundan vazgeçmesini istemesini söylüyor. imam "bugün git 40 gün sonra gel" diyor kadına. kadın bir anlam veremese de ayrılıyor ve 40 gün sonra geliyor oğluyla. imam çocuğu karşısına alıyor ve 'oğlum bir daha bal yeme diyor ve çocuk bir daha bal yemiyor. ama kadın imamın neden 40 gün sonra gel dediğini merak ediyor ve soruyor imama. imamın cevabı tarihe 'dur beni dinle' diyecek niteliktedir: 'ben o sabah kahvaltıda bal yemiştim; nasıl kendi yaptığım bir şeyi başkasına yapma diyebilirdim' çok ehemmiyetsiz gibi görünen bu uygulamanın daha kritik uygulamalarda da tatbik edilmesi, bahsi edilen zatın halen etkisi hissedilir bir şahsiyet olarak bilinmes şeklinde kendini göstermektedir.
hesabın var mı? giriş yap