• çok yağmurlu gecelerde, nihoho diye gülerken karşılaşılması mümkün olan insan. high hopes'un renginin turuncu olması lazım diye iddaa eder bir de. "benim en sevdiğim şarkıyı sevmiyor" diye bir boşanma nedeni olmayacağını ve petek şeklini kendisinden öğrendik.
  • 4 sene evvel, neşe dolu gözlerle, istediği bölümü kazanmanın kıvancıyla hukuk fakültesi kordorlarında yanıma gelerek benle tanışan saf bir karadeniz uşağını dört sene içinde koca bir adam olurken inceden tükenmesine de beni şahit etmiş candır canandır kendisi.

    milliyetçilikten, ince ince kemalizmine kayışını sonunda sosyalist oluşunu gradiyent halde de görmüşümdür. tabi memleketinde büyükşehire gitti bozuldu, döndü vb. gibi laflara maruz kalması da cabasıdır.

    burdan kendisine şunu da belirtmek isterim, deniz gezmiş kemalist değildi marksistti genç bunu böyle belle. sıralara vurayım deme sakın.
  • nargileyi aşk ile içen adam.
  • istanbul hukukun bendenize sunmuş olduğu hediyelerin en güzellerinden. sohbetinden keyif aldığım, dinledikçe zenginleştiğim toprağım. aynı yere ulaşmak için yürüyoruz onunla. her ne kadar farklı yollarda olsak da beraberiz. biliyorum.
  • bütünlemelerinin bitmesine sayılı saatler kalan candır. piizlenmek artık farz mıdır, mekruh mudur, onu ikinci şişeyi açınca anlayacağız.
  • sevdiklerinin dertlerine care bulmaktan kendi dertlerini unutabilecek kadar sevdiklerine deger veren insan.
  • bi denem, biberli trapzonlum, yumruğunu masaya vurunca hepimizi çil yavrusu eden arkadaşım benim.
  • (bkz: ehl-i keyf)
  • gelse o şuh meclise'yi erkek haliyle nasıl da kendine bu kadar yakıştırabilen bir adam henüz anlamadım. yanlış anlamayın, efemine değil; bir erkeğin şuhunu tahayyül edin; ama yok yok tam öyle de değil; çünki bu adam dobra mı dobra, vefakar mı vefakar, arkadaşlarını kendilerinden de daha çok sahiplenen, bembeyaz yürekli bir adam. ayrıca uğradığı meclisi de gülgün eyler, bu böyle biline.
hesabın var mı? giriş yap