galatasaray a.ş.

• uefa kupasının üzerinde galatasaray'ın anılış biçimi budur.
• yıllık olağan genel kurulunu internet üzerinden yaparak elektronik genel kurula geçiş yapmış ilk borsa şirketi.
• anlaşılan kimsenin pek şeyinde olmayan isim, topu topu 8 entry'i göz önüne alırsak.. ancak hak vermek gerekiyor ki; futbol endüstrisinin geldiği yeri düşünürsek aslında normal bir durum denebilir.
  
  buna karşın sporseverlerin tepkisizliğine ise hak verilemez.
• dün gece yarısı metrobüsün derinliklerinde kaybolmuş, ipe sapa gelmez düşüncelere dalmış gidiyorken, lig fikstürünü yayınlayan belediye ekranında gördüğüm isim..
  
  borsa ile ilgili bir yazıda, ekonomik veri içeren bir tabloda falan değil; fikstürde bu isimle yazılmıştı takım.. takımım..
  
  endüstrileşen ve profesyonel olacağım diye soysuzlaşan futbol artık keyif vermez olduğu için son 17-18 senedir ligi takip etmiyor, bırak takımımın maçlarını izlemeyi, kadroyu tanımayı, şimdiki kulüp başkanı kim onu bile bilmiyordum.. ancak soran olursa galatasaraylıyım demek tuhaf bir keyif ve gurur veriyordu yine de..
  
  dün geceye kadar..
  
  eve gelir gelmez hemen teyit ettim ve gördüm ki; meğer büyük takımların hepsi anonim şirket olarak anılırmış da biz bilmezmişiz: al bak, fikstür!!
  
  takımın resmi adında sk veya fk yerine a.ş. görmek neyi değiştirir diye düşünebilir belki birileri.. sporun önüne geçen o "şirket" vurgusu yeter.. takım olmanın, ideallerin ve ruhun öldüğünün damgası gibi utanmadan yazmışlar bir de "a.ş." diye kocaman harflerle..
  
  en acısı da, muhtemelen bu durum çok uzun zamandır böyle ve ben ancak şimdi basit bir tesadüfle farkedebildim.. sana kârlı sezonlar dilerim galatasaray.. uzun zaman önce türk futboluyla birlikte ölmüştün, cenaze namazını kılmak bu güne kısmetmiş..
  
  ana-baba tarafından tüm fertleri fanatik fenerli bir ailede, daha 4 yaşında veletken, samiyen'in kale arkası görüntülerini veren trt'nin tek kanallı ekranında görüp aşık olduğum sarı kırmızı renkler solup gitti bugün.. tükendi..
  
  kendi kronolojimde bizzat hatırladığım en eski anılardan biridir tüm açık tribünü kaplayan o dev, çubuklu, sarı kırmızı bayrağın taraftarlar üzerinden dalgalanıp kayarak ilerlemesi..
  
  bir hatıramızı daha kaybettik, başımız sağ olsun..
• babam hasta beşiktaşlıdır. rahmetli süleyman seba ekolünden, kalbinin bir tarafını takımına tahsis etmişgillerden. çocukluğumda uyuz olurdum bu işe, babamın bjk sevgisinin nasıl da her şeyin önüne geçtiğini anlayamazdım. halen anlamıyorum ayrı. yeni yetmeliğimde bir hâl geldi üzerime, özellikle çarşı ve temsil ettiği yeraltı edebiyatı yüzünden, ben de bjk mjk takıldım bir süre. maça gitmişliğim, tribünde anlamsızca bağırıp çağırmışlığım dahi var. neticede babadan aldığımız tecrübeye binaen çok da eğreti durmamıştım. elbette çabuk geçti. şimdi alâkam, beşiktaş ile ilgili iyi bir haber duyduğumda babamı arayıp tebrikler demek, o kadar uzağım.
  
  geçende yine böyle bir muhabbet oldu. bir ahbabımızın morali bozuk, o da hasta beşiktaşlı, hayırdır, dedik. efendim kurada bayern münih çıkmış. e çıksın, dedim. olur mu, dedi, şöyle kuvvetli en kuvvetli, işimiz zor minvalinden birkaç cümle. ben anlamıyorum tabii, benim takip ettiğim dönemde psv ayndovın filan vardı. neyse haberi alınca, babamı aradım. hayırdır yahu, dedim. kura hoşunuza gitmemiş. ya ya, dedi, çok kuvvetli takım, 600 milyon yuro, dedi. ne o 600 milyon yuro babacığım? dedim. takımın fiyatı dedi, pahası, ederi. allah allah, dedim. takımlar alınıp satılıyor mu ki takımın üzerinde fiyat etiketi var, kuvvetini onunla ölçüyorsunuz? diye hakikaten şaşırdım, sordum. tabii kızım, dedi. e dedim, beşiktaş ne kadar? parasını bastırıp alalım icabında. babam şöyle bir kaba hesapla 100, 120 yuro gibi bir fiyat çekti. satın kurtulun öyleyse, diyecektim, diyemedim. (düzeltme: bin değil milyonmuş paralar, hatta milyar da olabilir gibime geldi düşününce, bir yerden sonra hangi paranın ne ifade ettiğini anlayamıyor insan. bin olur mu yahu, istanbul'dan daire mi alıyoruz, koca takım :)
  
  sahlanankoc'u okuyunca aklıma geldi bunlar. abdülhamit han'ın, zamanında futbolu bizim millete yasakladığını okumuştum bir yerde, ne kadar basiretli adammış. haydi eski kuşağa, babalarımıza artık bir şey söyleyemeyiz amma yeni nesil kendini bu spor görünümlü işten sıyırsın, temennim.