faruk yarman

• 1954 doğumlu. lisansı itü elektronik ve haberle$me mühendisliği. profesör değildir. mit'de master ve doktora yaptı.
• sektör ile ilgili dergilerde herhangi bir mülakatını, demecini gördüğümde beni bir gülümseme alıyor. şöyle bir rahatlayıp, çayı kahveyi hazırlayıp yanına da sigarayı tellendirmek suretiyle konum alıyorum. samimi, içten, realist açıklamalar yapar, üstüne de güzel espriler serpiştirerek sektörün o sıkıcı, monoton müdürlerinin yaptığı konuşmalardan 180 derece ayrılır.
• balyoz soruşturması kapsamında tutuklanmıştır.
• tam adı ömer faruk ağa yarman olan kişidir. farklı kombinasyonlarla bu isimler kullanılır.
• ebubekir sıddık yarmanın kardeşidir.
• dinamikler 2011'de (bkz: #22858259) yaptığı konuşma ile kendisini tanımıştım. inanılmaz matrak bir adam olduğu salonu kırıp geçirmesinden belliydi. tutuklanmasına çok şaşırdım.
• son derece guzel piyano calan, zekice espriler yapan, neseli adam.
• tolga yarman'ın kardeşidir.
• "radikal gazetesinden ezgi başaran'a konuşan tolga yarman, kardeşi faruk yarman'ın tutuklanmasıyla çok rahatladığını söyledi...
  
  balyoz davasından tutuklanan havelsan genel müdürü faruk yarman'ın ağabeyi, haberle rahatlamış...
  
  * prof. tolga yarman caltech dahil dünyanın en iyi üniversitelerinde dersler vermiş, bir nükleer mühendis. geçtiğimiz cumartesi hiç alışık olmadığı bir haberle güne uyandı. kendisi gibi galatasaray lisesi mezunu ve nükleer mühendis kardeşi tutuklanmıştı. hem de hükümeti cebren devirmek suçuyla yargılandığı bir davanın parçası olarak.
  
  * evet, balyoz davası kapsamında tutuklanan havelsan genel müdürü faruk yarman, tolga yarman’ın kardeşi. balyoz darbe planının dijital belgelerini içeren meşhur 11 no’lu cd’de ve gölcük’ten çıkan 1 no’lu cd’de yer alan savunma sanayi başlıklı bir excel dosyasını 19 ocak 2003’te oluşturan kişi olarak ‘fyarman’ görünüyor. işte genel müdür faruk yarman bu yüzden tutuklandı. bu yani.
  
  * prof. tolga yarman’ı arayıp, tutuklanma haberini ilk duyduğunda ne düşündüğünü sordum, ilginç bir cevap verdi: “faruk efsane bir genel müdürdü. havelsan’ı sıfır seviyesinden devralıp milyar dolarlık ihracat yapan bir milli kuruluş seviyesine taşıdı. havelsan’ı ziyaret etsen, uzay filmlerinde gördüğüne benzer köşeler görürsün. çok dış odağı çok rahatsız ettiği gün gibi ortadaydı. ağızdan yel alsın derdim ama vurulmasından ödüm patlıyordu. tutuklandığını öğrendiğim an bu yüzden yadırgamadım. hatta rahatladım diyebilirim. çünkü vurulmamıştı, şükür sapasağlamdı. ve kız kulesi’ne koysan güvencede olamayacağı kadar güvencede ve dört duvar arasında ama toplamda çok muhkem koruma altındaydı. hissim bu oldu.”
  
  * faruk yarman iki saat boyunca sorgulandı. ardından mevcutlu olarak tutuklama istemiyle hâkim karşısına çıktı. isnat edilen suçları hiçbir biçimde kabul etmemesine rağmen 15 dakika içinde tutuklandı. olay bu.
  
  * tolga yarman’a kardeşine isnat edilen ‘hükümeti cebren düşürmeye teşebbüs’ suçuyla ilgili ne düşündüğünü sordum. “bu iş ‘şişe manyağı mantığı’” dedi. nasıl bir şey o?
  
  * şöyle anlatıyor: “birisi, üstünde ‘faruk yarman darbe hazırlığı yapıyor!’ yazan bir pusula hazırladıktan sonra bunu bir gazoz şişesine koyup denize salabilir. şişeyi bulan ‘şişe avcısı’, buna kanıp faruk hakkında ‘bak meğer darbeciymiş’ diye bir iddia ileri sürme hakkına sahip olacak, hatta bu iddiasını ispatla mükellef olmayacak. tersine faruk ya da bir başkası, demek ki herkes, masum olduğunu ispatla mükellef olup, baştan sona soyut bir isnatla ilgisi olmadığını ispat edinceye kadar suçlu sayılacak. ‘şişe manyağı’ öyle diyor diye, kim niye beni, onu, şunu, bunu, öyle saymaya hak sahibi olabiliyormuş ki! böyle feci bir ‘hukuk-mantık faciası’ ile karşı karşıya bugün türkiye…”
  
  * tolga bey, kardeşinin balyoz davasının cd’lerdeki dijital delilleri ortaya çıktıktan çok sonra, şimdi tutuklanmasında tam olarak adresini veremediği bir ‘dış odağın’ parmağı olduğunu düşünüyor: “faruk hakkında en olumsuz karalamalara bile baktığımda elde avuçta hemen hiçbir şey olmadığını görüyorum. neymiş, genelkurmay başkanı’nın kızını usulsüz işe almış. bir defa o yazıda, bırak faruk’u ‘hükümeti cebren düşürmeye teşebbüs’le itham etmeyi, hakkında idari soruşturma açılmasını dahi gerektirecek bir unsur göremiyorum. faruk’u suçlayanların ellerinde başkaca bir malzeme olmaması, durumun en önce onlar açısından, giderek hepimiz açısından ne kadar vahim olduğunu sergiliyor bence. faruk’un ne kadar tutuklu kalacağı, türkiye’nin ne kadar ‘tutsak’ tutulabileceği ile ilintili bir soru. ama şu kadarını söyleyeyim, burası irak’a benzemez. allah herkese akıl fikir, izan nasip etsin...”
  
  * dış odaklar, dijital belgeler, tuhaf bilgisayar virüsleri, zamanlaması birbirine uymayan suç fiili ve delilleri, bir ceza ve misilleme kozu olarak tutuklamalar… amin yani, akıl, fikir ve izan konusunda. ülke olarak olup bitenleri anlamaya çalışırken balatayı sıyırmasak…"
  
  (bkz: http://haber.gazetevatan.com/…landi/395137/1/manset)
• 16 yıl ceza almıştır.