• siyasi veya dini bütün düşüncelerden sıyrılıp olaya bakmaya çalışalım: eğer dünyada kimse parasını bankaya yatırmasaydı, herkes bu parayla yatırım yapsaydı veya eşya/ mal alsaydı n'olurdu?

    negatif tarafı: insanlar paralarını bankaya koymadıkları için bankalar sadece güvenlik sağlayan para depoları olurdu; elektronik bankacılık çıktıktan sonra, bankalar bütün mudilerinin paralarını aynı anda çekmeyeceklerini düşünerek sahip olduklarından daha fazla parayı satmaya başladılar. bu da, arada bir kriz olsa da, dünya ekonomisinin büyümesini son derece hızlandırdı. kimse parasını bankaya koymasaydı böyle bir şey olmazdı.

    pozitif tarafı, gerçekten de dünyada hiç kriz olmazdı, herkes parası kadar harcama yapar, ondan sonra da "aaa, benim evimin değeri üzerine aldığım borcun yarısıymıs, n'apcaz şimdi?" diye ortalıkta gezinen tipler de olmazdı.

    hatta şimdi yazarken aklıma geldi, ilginç bir teori olabilir: belki de bu geçirdiğimiz krizler, bizi, bankacılık hiç olmasaydı nerede olacaksak her seferinde oraya getiriyor.
  • islam inancınca bir genel kabul.

    fakat yanlış biliniyor, belki de kimilerinin işine öyle geliyor.

    islamda haram olan faiz değil "riba"dır, yani borçlunun altından kalkamayacağı koşullarda ona borç vermek. yani bildiğimiz, tefecilik.

    onur ünlü'nün "itirazım var" filmini hararetle öneririm bu minvalde.
  • faiz haramsa o zaman bizim devlet bildiğin günah işliyor. hatta ortalıkta dini sömürenler bankada para tutuyor, faize yatırıp. geçin bunları bir kalem.
    bir de şöyle bir sıkıntı var, faiz haram ama altın haram değil, yok ya...
  • çok ilginç.
    allah bütün bu kapitalist para düzenini kabul ediyor demek bu!

    sonuçta tarih okurken paranın icadı diye bir dönemi okuyoruz. ondan önce kaç bin yıldır insanoğlunun dünyada olduğu hususu tartışmalı, ama paranın icadından günümüze kadar olan süreden çok çok daha fazla!

    yani yaratıcı, insanı yaratırken para ile göndermedi dünyaya.
    para düzeni insanların geliştirdiği bir düzen. ancak kutsal kitapta insanların geliştirdiği bu düzen kabul görüyor ama bazı yerleri sakat kabul ediliyor. allah allah!

    hatta paranın değerinin farklılaşması, ürünlerin fiyatlarının yükselmesi, enflasyon gibi konularla mücadele için tarihe bilinen ilk borsa üzerinde yaşadığımız topraklarda kurulmuş. kütahya'nın çavdarhisar ilçesinde bulunan aizanoi antik kentinde kurulmuş; macellum.

    kölelik düzeni de gene aynı derecede sıkıntılı kutsal kitapta. mesela:

    bakara 178:

    "ey iman edenler! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir...."

    nisa 92

    "bir mü’minin bir mü’mini öldürmesi olacak şey değildir. ancak yanlışlıkla olması başka. kim bir mü’mini yanlışlıkla öldürürse, bir mü’min köleyi azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. (öldürülen kimse) mü’min olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa, mü’min bir köle azad etmek gerekir. eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü’min bir köle azad etmek gerekir. bunlara imkân bulamayanın, allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay ard arda oruç tutması gerekir. allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."

    (çeviriler diyanetin çevirileridir.)

    eğer kuran'ın türkçesini okursanız bu örneklerin çok daha fazla olduğunu görürsünüz.
    buradaki konu şudur; kutsal kitap köleliği kaldırmıyor, yok etmiyor dahası meşrulaştırıyor. hatalara karşı köle azad etmeyi öğütlüyor.
    siz hepiniz dünyaya eşit gönderildiniz, neden içinizden bazıları diğerlerini köleleştirdi, bu olmaz demiyor.

    hatta köle azad edemiyorsan iki ay oruç tuta bağlanmış konu.

    kuran'ın bütün ayetleri, zengin bir erkeğe sesleniyor.
  • konumuz banka faizine yatırıp para kazanmaksa değildir. hz. muhammed devrinde bankacılık mı vardı? paranın değeri düşüp arttıracak küresel bir piyasa mı vardı ? altın ve ziynetle yapılırdı ticaret. burda bahsedilen faiz değil tefecilik. ben sana 2 altın borç verdim bana 4 altın ödeyeceksin demektir . veya sana 2 koyun verdim bana 4 koyun vereceksin gibi. bankanın kredi vermesinden farklı olan bankada oranlar belli , tefecilikte kişinin tek elinde yarın 2 yi 4 değil, 6 olarak bile ödeyebilirsiniz . ayrıca banka başka ihtiyaç sahiplerine kredi çıkarabilmek için parası olanın parasını kiralamak ve işletmek zorunda olan bir organizasyon. bankacılık olmasaydı işletme kabiliyeti olan kişiler para bulupta işletme yürütemezlerdi . ömrü yetmezdi o parayı bulmaya .
  • faize helal diyen fasıklar ve bu fasıkların vesvesesi ile kafası karışanlar şu ayeti okuyunuz;

    “eğer böyle yapmazsanız (faizden vazgeçemezseniz) allah ve resulü tarafından size savaş açıldığını biliniz! eğer faizcilikten tövbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. böylece ne haksızlık eder, ne de haksızlığa uğrarsınız.” (bakara, 2/279)
  • kredi/faiz batağına batmayan kaç kişi var, kaç ocak battı.
    hala akıllanmayacak mısınız?
    haramdır.
  • tam tersi faiz almamak haramdır; sen emeğinle para kazan sonra paranın hızla değer kaybettiği ortamda borç verdiğin parayı eski değerinin yarısı değerinde geri versinler, skerim böyle aptallığı. gerizekalı mısınız nesiniz? emeğinizi emek harcamayan insanlara sömürtmek caizse sizden daha müslümanı kesinlikle olamaz.
hesabın var mı? giriş yap