• çok anormal bulmuyorum. çünkü ekşisözlük "ünlü"lerin duymak istemediklerini çat çat yüzlerine vuruyor, gayet farkında oldukları ama görmezden geldikleri, işlerine gelmediği için yok saydıklarını hatalarını açık ediyor.
    tabii ki tahammül edemezler ekşisözlüğe.
  • ekşi sözlük'teki tahammülsüzlükden kafa yapısı olarak farkı yoktur.
    zamanının ötesinden edit: sana demiştim.
  • ekşi sözlüğün eleştiriye tahammülsüzlüğü diye kontra bir yaklaşımda geliştirilebilir sanırım..

    sözlükte istisnasız her kişi hakkında sınırsız eleştiri,aşağılama,laf sokma atraksiyonlarına girilebilite olanağı göklere çıkartılırken o sınırsız eleşiri,aşağılama ve laf sokmalara maruz kalan kişilerin sınırlı ve sinirli eleştirilerine hayıflanmak,kızmak,yerden yere vurmak ikiyüzlülük değil de nedir sevgili romalılar..!
  • toplum olarak doğru eğitim ve öğretim almamamızın (aile, okul v.b.) sonucunda ortaya çıkan hadise. bu sadece ekşi sözlük'e yönelik olan bir tahammülsüzlük değildir. hayatımızın her evresinde var bu hastalık bizde.

    ilkokula giden çocuğunun arkadaşına karşı, öğretmenine karşı yaptığı hatada, saldırıda tutup da çocuğunu eleştirmek yerine gidip onu korursan,

    mevki ve gücünü kullanarak hiçbir işe yaramayan çocuğunu önemli görevlere yerleştirirsen,

    "benim çocuğum her zaman haklı, ezdirmem, hatalı da olsa o benim kıymetlim" düsturuyla yetiştirirsen gazetecimiz de, hakimimiz de, başbakanımız da, bakanımız da, öğretmenimiz de, yazarımız da, aydınımız da tahammülsüz olur çıkar.
  • zaaftan kaynaklanır.
  • çoğunluğunu 'ünlü' diye tabir ettiğimiz kişilerin oluşturduğunu düşündüğüm tahammülsüzlük..
    aslında internete karşı olan tahammülsüzlüğün sözlük yansıması.. herkes ister sürekli pohpohlanmayı.. eski kafaların, kafaları hala trt döneminde kalmışların tahammülsüzlüğü... eskiden devlet tekelinde tek tv kanalı, bir kaç tane radyosu olan ülkede bugün yüzlerce tv, binlerce radyo kanalının bulunması, bir kaç 'ünlü' nün yanında yüzlerce hatta binlerce yeni tipin hayatımıza girmesi, dolayısıyla eleştirinin bile devlet tekelinde olduğu dönemden kalma zihniyetlerin katlanamadığı tahammülsüzlük...
  • genel olarak bakıldığında sözlüğün eleştiriye tahammülsüzlüğü ile arasında pek fark yoktur, ancak bizi yetiştiren(!) aydınlarımızda bu tahammülsüzlüğü görünce halimize şaşırmamak lazım.
  • (bkz: yazının iktidarı)
  • içimizdeki irlandalılar tarafından haklı bulunup, asıl sizin tahammülünüz yok'a getirilen olay.

    arkadaş ben fatih altaylı hakkında "konuşurken de yazarken de cümle kurma yeteneği olmayan, bu işten nasıl para kazandığını anlayamadığım adam." yazabilirim. bu bir görüş/eleştiri olarak legaldir, hatta ekşi sözlüğün temel fonksiyonudur.

    ama adam gidip koskoca bir gazetede bana "anası babası belli olmayan" derse onu da, onu koruyanı da tanımam.
  • hasmet -baba-oglu
    ali atıf -bir-
    -hınc-al uluc
    fatih -al-taylı
hesabın var mı? giriş yap