davuk

• selcuk erdem'in karikaturlerinde yer verdigi tavuk nitelemesi.
  
  adam ahira girdiginde horoz'un tavugu yatirip tuylerini yolarak ciplak biraktigini gormu$tur. deh$etle sorar;
  
  - niye yoldun lan davugumu?
  horoz cevap verir;
  - e sevi$ecez heralde!....
• (bkz: davul)
  (bkz: tavuk)
  (bkz: lavuk)
• (bkz: tavukat)
• her seferinde ayni karikaturu hatirlamama sebebiyet veren kelime..
  
  horoz-kadini birak, mesele ikimizin arasinda..
  adam-kadin deil bu guzelim, davuk. kescez, yiycez.
• murtazasına el koyduğum altıncı nesil yazar.
• iki yurdum krosu mahkemedelerdir. hakim sorar;
  
  -niye kestiniz martiyi, bilmiyor musunuz marti avlamanin yasak oldugunu?
  
  - ehh, kemm seyy kum.. hakim bey biz onu deniz davugu bellediyduk, bilemeduk yidukh..
• kayseri dilinde tavuk anlamina gelmektedir.
• (bkz: pavuk)
• dünyanın en kısa süpriz doğumgünü kutlamasını(30 sn kadar) bu gün itibariyle yaşamış, koşarak son anda yetiştiği otobüse binmeden ancak mumları söndürüp ağzına tıkılan bir dilim pastayla servisine binmiş ve iyi ki doğdun şarkılarını otobus seyir halindeyken dinlemiş insan. doya doya sarılıp doğumgünü kutlayamadığım yeni yaşına izmir yollarında girecek olan canım arkadaşım, her ne kadar bu aralar beni ihmal etse de hayatımın erkeklerinden kendisi. (doğumgünü pastası da duraktaki şöforler tarafından afiyetle tüketilmiş, bize bir lokma tatmak nasip olmamıştır.)
• moorhoon oyununda vurdugumuz aslında ucmaması gereken ama oyunda ucan kumes hayvanı.