chopin prelüdler ^*

• chopin'in tüm armoni dehasını ve düş gücünü ortaya koyan, bazılarına göre en büyük eseridir. bach'ın 48 prelüd-fügüne hayran olan ve hatta wohltemperiertes klavier'in bir revizyonunu da yapmış olan chopin, klasik sırayla dizdiği majör ve ilgili minör tonlarda kısa parçalar halinde yazmıştır ^* .
  
  alfred cortot bu eserlerin edebi içeriği olması gerektiği fikriyle, prelüdlere isimler takmış ancak bugün bu anlayış terkedilmiştir. 24 prelüd çok ilginç ve o devre kadar yapılmamış biçimde 3 defa ardarda kalın re sesiyle biter.
  
  chopin prelüdlerin etkisiyle rachmaninov ve scriabin de prelüdler yazmışlardır. ^*
  
  (bkz: chopin prelud no 14)
  (bkz: chopin prelud no 15)
• bu preludlerin opus numarasi 28'dir ve tonlariyla tempolari sirasiyla $oyledir:
  
  1- do major - agitato
  2- la minor - lento
  3- sol major - vivace
  4- mi minor - largo
  5- re major - allegro molto
  6- si minor - lento assai
  7- la major - andantino
  8- fa diyez minor - molto agitato
  9- mi major - largo
  10- do diyez minor - allegro molto
  11- si major - vivace
  12- sol diyez minor - presto
  13- fa diyez major - lento
  14- mi bemol minor - allegro
  15- re bemol major - sostenuto
  16- si bemol minor - presto con fuoco
  17- la bemol major - allegretto
  18- fa minor - allegro molto
  19- mi bemol major - vivace
  20- do minor - largo
  21- si bemol major - cantabile
  22- sol minor - molto agitato
  23- fa major - moderato
  24- re minor - allegro apassionato
• chopin ilerde vereme yakalanacağının işareti olan şiddetli bronşit tedavisi için büyük aşkı george sand ile palma'ya gider. ne var ki başlangıçta tatil iyi gitmesine rağmen, dinmek bilmeyen yağmur sağanağı, evin ısıtılamaması ve aşırı nem besteciyi yatağa düşürür. dostunun yanlarında bulunan oğlunun da aynı şekilde hastalanması üzerine kendilerini vebalı sanan ev sahibi tarafından kapı dışarı konurlar. palma halkı bu tuhaf küçük kalabalıktan hem kaçmakta hem de fırsatı buldukça kazıklamaktadır. paralar suyunu çekince dağlardaki valdemosa manastırına sığınırlar.
  
  chopin, manastırın bomboş geçitlerinde inleyen, uluyan, umutsuz çığlıklar atan rüzgârın sesine, sel gibi boşanan yağmurun gürültüsüne karşın kahramanca beste yapmaya çalışır. palma'da kaldığı bu süre içerisinde prelüdleri bitirir.
• her biri üstün birer kompozisyon harikası olan 24 parça. en uzunu 5 dakikaya yakın, en kısası 20 saniye civarında olan bu prelüdlerin tamamını yorumlamak üstün bir teknik ve yorum gücü gerektirir. çoğu virtüöz toplamda 40 dakika bile sürmeyen bu diziyi konserlerde veya kayıtlarda seslendirmekten çekinir. en ufak bir hataya bile izin vermeyecek kadar yalın duyulan bu eserler armonik bakımdan bir o kadar da progresif ve karmaşıktır. özellikle fa diyez minör, sol diyez minör, si bemol minör, re minör prelüdler gösterişleri bakımından çoğu zaman tekil olarak da seslendirilir. hele ki 24. ve son prelüd olan re minör ''fırtına'' tam anlamıyla bir resital parçasıdır. kağıt üzerinde bir fa diyez minör prelüd kadar abartılı görünmese de kanımca prelüdlerin en zoru olup seslendirme güçlüğü bakımından birçok etüde taş çıkartır.
• her biri farklı tatta olan eserlerdir.
  kimi kırk saniye ( op.28 no.1),
  kimi üç dakika ( op.28 no.4) ,
  kimi armonik olarak uyumsuzluklar (dissonance) ( op.28 no.2)
  kimi tam anlamıyla hüzün ve umutsuzluk ( op.28 no.24)
  
  içeren 24 adet parçadan oluşur.
  
  bonus: hakan ali toker'den "depressed variations on chopin's e minor prelude" şiddetle tavsiye edilir.
• fa minör, ''suicide'' prelüdü efsanevi güzellikte olan seri. o kadar avantgarde ki! keşke bu malzemeyi bir ballade ya da fantasia'da kullansaymış dedirtiyor. elbette ki bu isim yayımcı tarafından verilmiş.
  sol diyez minör, fa minör, re minör prelüdler candır...
• op. 28, rachmaninoff'un musique à programme'a (türkçesi izlence müziğiymiş sanırım) mükemmel örnek teşkil eden prelüdlerinin yanında pek bir şirin kalan, düzensiz bir karalama defterini andıran muhteşem prelüd dizisi. sırayla dinleyince zaman zaman "noluyoruz lan?" dedirten, oldukça kısa prelüdlerdir. iki numaralı, bence adeta bir ölüm alegorisi olan sıkıntılı bir eserin ardından üç numara gibi çiçek tarlalarını çağrıştıran minik şirin bir şey gelir, arkasından da ünlü dört numara gelir, böyle göğsünüzün üstüne biri oturmuş gibi olursunuz, sonra yine zıpır beş numara gelir, onu altı numaranın iliklerinize kadar hissedeceğiniz melankolisi, hüznü, yuva özlemi izler, falan. değişiktir. şiddetle tavsiye edilir.
  şurada ashkenazy'nin müthiş kaydı var mesela.
• no.24 d minor -allegro appassionato