5 entry daha
  • evde kalmaktan korkan kızlar için hıdrellez adeti: hiç açılmamış bir bağ göreği* (ya da herhangi bir asma kilit) ediniyorsun. kırmızı gül ağacı dibinde, hıdrellez akşamı (5 mayıs) kimseye görünmeden o göreği/kilidi anahtarıyla açıp, gülün dibinde bırakacakmışsın. karanlıkta bunu yaptıktan sonra gene hızlıca ve arkana bakmadan evine dönecekmişsin.

    bitmedi. eve geldiğinde bir patlıcan yemeği yapıp yiyecekmişsin. devamı için (bkz: hıdrellez/@ibisile).

    "sçs fban".
    (...)
    ha bi dakka, bitmedi. düşün düşün, kadın kısaltmanın* bu anlama geldiğini de anlamış ya! helal olsun... (bkz: kısaltma/@ibisile)

    roman bitti mi bitmedi mi sorusuna temel oluşturan "romanın gerçeklik algılaması" sorununu çok dert etmiyor, gerçeği zor bularak aramayı sanatın asli sorun ve işi gibi görüyorum. bir de romancının, sanatçının sınıfı ve aidiyeti sorunu var. sanat, tanımı gereği hangi sınıfça (sınıfta) yaratılırsa yaratılsın aynı anda hem sınıfını savunuyor (kolluyor) hem değilini yani (kendinin ve gösterdiği gerçekliğin) aşılmasını savunuyor, işaret ediyor. içten sanat az veya çok beceriyle kendini ve okurunu/alıcısını özgürlüğe götürüyor, yaklaştırıyor, özgürlüğü anımsatıyor. günümüz sınıflaşmaları, katmanlaşmaları yalın değerlendirme ve kodlamaya izin vermiyor sanki. biz amatörler, hatta özelde bütün ekşi sözlük yazarları acaba burjuva aydın/yarı aydını olmaktan ibaret miyiz, yoksa tartılsak daha beter mi çıkarız? daha iyi olasılıkla, zamanımızın çağıyla yüzleşenleri ve temsilcileri olabilir miyiz? kör noktalarımız ve zeminimiz ne acaba? ben neredeyse sadece, ağırlıklı olarak roman okuruyum. kendim yazarken daha çok ilkel, basit yapılı ve anısal duyarlılıklardan ibaret yazdığımı, kurgusal yazmayı özünde reddetmemekle birlikte, ya beceremediğimi ya yanaşmadığımı görüyorum. şeylerin ve görünenin kenarında, ara sınırlarında, her şeye göz atarak, hiç bir şeyi tam olmadan, ayrıca tam teslim olmayarak yazdığımı veya yazabileceğimi sanıyorum. bilmemenin ama olmakta olana duyarlı olmanın, duyarlıkla yön bulmanın yordamını arıyorum. belki roman ve diğer yazını okurken da aynı durumdayım. öyle yapıyorsam, yeterince dolduktan sonra taşmak, beni isteyebileceğim ve yeğleyebileceğim bir yazma eylemine yaklaştırır belki. (bkz: yazmak/@ibisile)

    asri zamanlarda, salgın günlerinde, yeni dünya düzensizliğinde her şey darmadağın. ama bitmedi, bitemiyor.
    kardeşim, moralini umudunu devlete, hazır düzene veya kitlelere bağlama. yaşama, can aitliğine bağla. gülmeyi, gülmeceyi anımsa. belirsiz, kaotik bir şey bu. belli ki üzüleceğiz. bir şekilde ve fazlasıyla üzüleceğiz.
    sonra yeni'yle karşılaşacağız. biz yoksak can kardeşlerimiz yenisiyle yeni dünyayla karşılaşacak ve baş edecekler. gelişim, bozunum ve umut bireyde. büyük ölçekte toplumlar ne isterse yapsınlar. toplum bireyin zerresi. toplum bireylerden yapılmaz, birey toplumdan yapılır. birey oradan filiz halinde taşar, farklılaşır, bireyleşme budur. (bkz: üzüleceksin/@ibisile)

    (ilk giri tarihi: 31.1.2018)

    (bkz: bi dakka/@ibisile)
    (bkz: bitmez)
    (bkz: bu iş daha bitmedi)
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap