• değerli ozanımız gülten akın'ın yky'den yayımlanan yeni kitabının adı "beni sorarsan"... yayınevi tadımlık olarak şu dizeleri paylaşmış okuyucuyla :

    beni sorarsan,
    kış işte
    kalbin elem günleri geldi
    dünya evlere çekildi, içlere
    sarı yaseminle gül arasında
    dağların mor baharıyla
    sis arasında
    denizle göl arasında
  • sorusuna "ben de iyiyim." dediğini duyarsanız birisinin, hayatının belli bir bölümü mektuptaşma ile ilişkilenmiş en az 80ler döneminden yeşermiş bir kişilik ile karşı karşıyasınız demektir, bilesiniz.
  • "önsöz gibi"demiştir bu güzelim kitabın başında gülten akın.
    "ağır, çok ağır bir dünya" yazısı ile paylaşmıştır zamanını, hayatını... işten sonra beni bir parça hüzünlendirmiştir.
    ah be gülten abla, diyesim gelmiştir. sen ki 1933'te doğmuş bir çınar... neler yaşamış, yaşatmışsındır, sığdırmışsındır o hayata.
    bize daha bu yaşta ağır gelmektedir bazı şeyler... ne yaşadık, gördük ki...
    sonra, bana bir kez daha şiire ve bu güzelliğe can verenleri hatırlatmıştır.
    gönül verenlere tavsiye edesim gelmiştir.
    tek bir şiir için bile değer...
  • gülten akin'ın yky'den çıkan son kitabı.

    önsöz niyetine yer yer şiirsel tadlar bırakan giriş yazisinin ardından 42 şiir sıralanmış. kitap şairin "frankfurt kitap fuarı" kapanış konuşması ile sona eriyor.
    şiirler bir ömrün özeti bir bakıma. kısa yalın şiirler, çağrışımları ile gunlerce cikmiyor akıldan. ses ve anlam kaynaşması hayran bırakıyor.

    "şiir bizim eski suç ortağımız/ biz ne işledikse onunla işledik" demiş. bundan daha yakın nasil hisseder kendini insan?
    suç ortağı olanlar artsin, demek gerek.
  • gülten akın'ın bu yılki metin altıok şiir ödülünü kazandığı şiir kitabı.
  • iyilik sağlık demek isterdim. şükür, sayende ne iyiliğimiz kaldı ne sağlığımız. aklımızı yitirdik de kurtulduk. sevmelere doyulamayanlar aldırmamaya boğdular. beni sorarsan, eh varım yoğum bir.

    sinsi geceler ruhumu kundaklıyorlar. itfaiye olup ruhumu ıslatıyorum, alevler büyüyor, önüne geçilmez bir hal alıyorlar. bozacı bağırıyor, kulaklarımı dikiyorum. beni sorarsan, valla hiç olmadığım kadar kötüyüm.

    köprüler yapmak isterdim, kadife şapkalı bir mühendis olup. ne isteyebildim ne de kadife şapkam oldu. zaten bir faraziyedir tutturmuş gidiyorum. ne gereği vardı varlığımı yokluğuma çattırmanın? beni sorarsan komşudayım, biraz şekerle azcık çay almaya gittim.

    betin benzin atmış, hayrola? nicedir çektiğin hasretlik, var git ruhunun arzuladığına. ama rica ederim kalbime ilişme. beni sorarsan evdeyim, yatıyorum. takatim kalmadı konuşmaya. hadi buyur susmaya!
hesabın var mı? giriş yap