• genelde karşı tarafın kırmızı çizgisini geçmeye çalışırken saldırıya uğrayınca alınan savunma pozisyonlarından biri. özellikle aile bireyleri çocuklarına karşı çok kullanır, böylelikle karşı taraf haklıyken haksız duruma düşer, kötü evlat olur.

    örnek:
    a: evlen artık.
    b: evlenmek istemiyorum, üstüme gelmeyin, bıktım sizden.
    a: ben senin iyiliğini düşünüyorum, yoksa çok da fifi yani.
    b: ühühühhü.

    alternatifler
    (bkz: senin iyiliğin için)
    (bkz: ben senin iyiliğini istiyorum)
    (bkz: ben senin iyiliğin için söylüyorum)

    not
    ekşi sözlük ahalisinden bu başlıkları hunharca doldurmuş olmasını bekliyordum ama başlık bomboş çıktı, hıyar çıktı. hayretler içerisindeyim. bu başlık nasıl boş kalır yahu???
  • bu cümleyi söyleyen kişi gerçeklerin farkında olmayan ve belki de hayal kırıklığına uğramış biridir.

    neden mi gerçeklerin farkında olmayan biridir? çünkü bu cümleyi kuran kişi için aslında karşısındaki insanın iyiliği önemli değildir. karşısındaki insan için bir takım planları, kendince o kişi için belirlediği roller, hayat yolu vardır kafasında. karşısındaki insanın istemeyeceği, onu mutlu etmeyecek şeyler olsa da bunlar. o hâlde bu, o insanın iyiliğini düşünmek mi yoksa hayatını cehenneme çevirmek mi olur? kim hayatı boyunca pişmanlıklarla, hayal kırıklıklarıyla yaşamak ister ki? insana en büyük darbeyi sevdikleri vuruyor. sevdiklerini kıramadıkları için hayatları istemedikleri şekilde ilerliyor insanların. bu cümle yalan. kimsenin sizin iyiliğinizi düşündüğü yok.

    neden bu cümleyi kuran kişi hayal kırıklığına uğramış biridir? çünkü büyük ihtimalle bu cümle bir tartışma esnasında söylenmiştir ve bu tartışma da yine kişinin kendi hayatıyla ilgilidir. "ben senin iyiliğini düşünüyorum." diyen kişi bu cümleyi söylerken karşısındaki insanla ilgili hayallerinin yıkıldığını fark ederek söyler bunu. düşündüğü iyilik budur. sen benim sana çizdiğim yoldan saptın. çabuk o yola geri dön. ben senin iyiliğini düşünüyorum.

    bunu annemden duyuyorum ben. benim iyiliğimi düşündüğü yok. en büyük üç hayalim: moda tasarımcısı olmak, model ol ak ve yazar olmaktı. model olmak için çok geç, 22 yaşındayım. moda tasarımcısı olmak için gerekli bir eğitime sahip değilim ve şu anda hayatta bu yöne gidecek bir konumda değilim. elimde bir tek yazar olmak kaldı. ama benim iyiliğimi düşünen ailem onların dizinin dibinde oturmamı istiyor. benim iyiliğim içinmiş bu. bilmediğim şeyleri nasıl yazabilirim? edindiklerim yazdıklarıma etki etmez mi? bu hayatta en çok 2017 yılında aptallıklar yaptım, 2018'in neredeyse ortalarına kadar da sürdü bu dönem. belki 2015'ten de başlatabiliriz bu dönemi ama fark etmez. bana hayatta en çok tecrübe kazandıran dönem bu dönem olmuştur. çünkü aptalca şeyler yaptım. çünkü hatalar yaptım. ders çıkardım. öğrendim. ailem bunları bilmiyor elbette. ama farkına varamamaları sinirimi bozuyor. onların sözünü dinlemesem ve başıma bir iş gelse ne olur? biri kalbimi kırsa ne olur? bunlar bana öğretmez mi hayatı? ben temkinli davransam olmaz mı? hayatı yaşayan ben olsam olmaz mı? onların tek görevi bana rehberlik etmek. hayatım benim seçimlerimden oluşmalı. hata yaptıysam yaptım. bunun cezasını ben çekeceğim. hata yapmaktan kaçamam. bu şekilde olmaz, yaşanmaz. şu anda hayatım benim seçimlerimle şekillenmiyor. bu korkunç. şu anda ben yaşamıyorum çünkü seçim diye bir durum yok ortada. yarın bir gün çalışmaya başladığım hâlde bu hayatı yaşamayı sürdürürsem o zaman bu benim seçimim olacak. ama şu anda bu evden başka gidecek yerim yok. kimseye minnet edemem. tek başıma ayaklarımın üzerinde durmalıyım. ama ailem bunca zaman bana bunun için yeterli imkanı tanımadı. benim iyiliğin için. ben hata yapmayayım, başıma kötü şeyler gelmesin diye. sonuç olarak korkak, cesaretsiz biri oldum. yani, bana hata yaptırmamak büyük hataydı. kaldı ki onlardan habersiz hatalar yaptım. çoğunda başıma kötü şeyler gelmedi. öldürülebilirdim bile belki ama olmadı, şansıma öyle kötü insanlarla karşılaşmadım. nadir de olsa şerefsiz insanlarla karşılaşmış olabilirim ama onun dışında bir sıkıntı yaşamadım. yine de bana katkısı oldu. günlüğümü okuduğumda 2017'nin ortasından önce yazdıklarımla sonrasında yazdıklarım arasında çok keskin bir ayrım var. bu ayrımın yaşadıklarımın bana kattıkları olduğunu düşünüyorum. bilmiyorum, ben bu hayatı yaşamak istiyorum. başkalarının düşündüğü iyiliğim umrumda değil. sadece para kazanmak, evlenmek ve çocuk doğurmak değil hayat. özellikle benim hayatım. istemiyorum. benim hayallerim var. benim iyiliğim bu hayallerden geçiyor, annemin benim için istediklerinden değil. bunu ona anlatamıyorum. anneme içimden geçenleri anlatamadığım için o da sanıyor ki ben ne istediğimi bilmiyorum. biliyorum ama. çok iyi biliyorum. sadece delirip beni daha çok eve kapatsın, daha çok baskı altına alsın istemiyorum. annem benim iyiliğimi düşünmüyor. kendi isteklerini düşünüyor.
  • manipülasyon yapan kişinin kalkanı olan sözdür. batılıların "patronizing" dediği tavırdır.

    karşınızdaki kişi sizin istediğinizi engelleyip, size kendi istediğini kabul ettirmeye çalışırken manipülasyonun işe yaramadığını anlayıp da yenilgiyi kabullendiği an bu sözü söyleyerek korunma alanına çekilir. burada bir süre kuvvet topladıktan sonra aynı konuya dönerek bir kez daha aynı tartışmaya baştan başlayabilir.

    manipülasyonun hedefi olarak siz gerilip sinirlendikçe karşı taraf başarıya daha da yaklaştığını hisseder. sonunda sinirleriniz dayanmayıp patladığınızda da suçlu siz olursunuz.

    işte bu "sihirli cümleye" defalarca maruz kalmış biri olarak artık otomatik cevaplar veriyorum:

    1. kendi iyiliğimi ben düşünebilirim, sen kendini yorma.

    2. kendi iyiliğini düşünüyorsan benim iyiliğimi düşünme.
  • eğer bunu anne veya baba söylüyorsa öncesinde ya da sonrasında söylenecek "ama biz herkes miyiz yavrum?" vardır.
  • hayatımda duyduğum en büyük yalandır.

    meali: ben kendi çıkarlarımı düşünüyorum da sen bana o kadar güveniyorsun ki dediğim her şeyi kabul edersin. iyiliğini düşündüğümü söyleyerek aslında kendi yararıma olan bu durumu kabul etmen için seni manipüle ediyorum.

    çok kez duydum bunu. yalan. yalan. yalan.
  • sen kendinle ilgili iyi ve güzel şeyleri düşünme becerilerinden yoksunsun demenin biraz değiştirilmiş hali.
  • kesinlikle yalandır bu cümle.

    iyilik düşünen insan bunu kelimelere dökmek zorunda kalmaz. siz anlarsınız karşı tarafın davranışlarının iyi niyetli olduğunu.
  • insanların söylediği en büyük yalandır. bir insana hediye alırken bile aslında karşımızdakini değil, kendimizi mutlu etmeyi amaçlarız derinlerde bir yerlerde. sadece bunu kabul etmeyiz ve iyilik rollerine bürünürüz. bence hepimiz ikiyüzlü ve yalancıyız, sadece bunu kabul etmek istemiyoruz.
  • yalan.
  • kendini büyük ve hükmedici görüp, karşısındaki insanın yerine çoktan en doğru kararı almış olduğunu zanneden, yönetici ve yönlendirici insan söylemidir.
hesabın var mı? giriş yap