• birhan keskin'in güzel mi güzel bir şiir kitabı.
  • 90'lı yıllarda en iyi şiir kitabı ismi yarışması yapılsa ilk aday gösterilecek kitaptır; baştan sona şükeladır, birhan keskin'in ikinci şiir kitabıdır.

    "sonsuz sevgi, sonsuz bağlılık....
    ani ışık, ani karanlık..."
  • birhan keskin'in 1994 çıkışlı ikinci kitabı.

    + (bkz: kışın bana yaptıkları)
    + (bkz: ve ipek ve aşk ve alev)
    + (bkz: tüller ve silah)
    + (bkz: sahra ve serap)
    + (bkz: yaz fotoğrafları)
    + (bkz: bir mevsim yok anne gibi)
  • ba öncesi birhan keskin'in kuşkusuz en kayda değeri. ama kim bağışlayacak beni toplamına giren diğer kitapları öylesine ortalama ki insan işbu kitap hakkında bile bir an duralıyor, acaba yanılmakta mıyım diye şüpheye düşüyor.
  • seni şimdi bir yabancı gibi karşıma alıp
    sanki senden bahsetmiyormuş gibi yapıp
    sanki benden bahsetmiyormuş gibi
    hatta bir aşktan bahsetmiyormuş gibi
    fırtınayı ve huzuru anlatacağım sana.
    yılları ve yolları, limanları ve fırtınayı
    ve aşkın belki hiç adı geçmeyen kuzeyini
    aşkın bu kuzeyden nasıl düşürüldüğünü,
    artık sonsuza dek yitirdiğimizi
    büyünün bitişini,

    hiç gerekmeyen yıllarda huzur,
    çok gereken yıllarda da fırtına
    nasıl yaşanır onu anlatacağım.

    seni bir yabancı gibi karşıma alıp,
    bunun dayanıklı bir şey olmadığını
    sürekli kılınamadığını, çünkü aşkın
    yapılan bir şey olmadığını,
    başlangıçta bir melek konduğunu
    sonunda bir kelebek öldüğünü,
    yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın
    bir korkular ve alışkanlıklar bütünü olduğunu,
    tüm bunları sana
    nasıl anlatacağım?

    (bkz: burası benim evimmiş meğersem)
  • zamanında birhan keskin'in hakkında "yani fazladan olanı çok fazla barındırmamalı şiir diye düşünüyorum. bakarsın üzgün dönerim öyle bir kitap. zamanında öyle yazdım. bunun için gocunmuyorum da. ama sanki fazladan şeyler var orada. şimdi kendi yazdığım şiirde fazladan olanları sevmiyorum. fazladan bir şey yazmaya gerek yok." yorumu yaptığı kitap.
  • ey ruhum sen yola çık,
    ben aklımı eski bahçeye gömeceğim.
    bu yaylım ateşlerinde yıkanıp
    sana geri döneceğim.
  • "bakarsın üzgün dönerim bir resttir. nihilist bir kalkışma. delilirikler'e göre zifirî bir kitaptır. birhan keskin.'in nakşettiği enstantaneler daha bir iç karartıcı, daha bir girifttir. öznenin cinsiyet işaretine ilişkin replikler yok denecek kadardır: 'lastik toka', 'deli kadın' hayır, delilirik'lerdeki birinci şahıs birhan keskin değildir, sapho yahut vergilius'tur. biri veya diğeridir. dişi veya erkektir. 'şairin kadını, erkeği olmaz' argümanına uygun bir hiza yoklaması. ama bakarsın üzgün dönerim'in öznesi bes türkçe'nin, türk şiirinin değil herkesin, hepimizin kayıp kızıdır, kızkardeşidir. zira öbür kitaplarında birhan keskin'in cinsiyet işaretine dair tek harf bile yoktur.dîvan eril, erdişi bir şiirdir. dönemin feodal, teokrat tahakkümüne karşın, birçok erselik enstantane resmedilme şansı bulabilmiştir. ama kadınları şairler meclisine dahil edememiştir; kim bilir belki de bu müruru zamana uğramasının da? sebebidir. doğrusu ya, bir gülten akın, hatta sennur sezer, cumhuriyet dönemine dair poetik kaygılarımı azaltmışlardır. '80'li, özellikle '90'lı yıllardaki kadın şairler intifadası beni korkularımdan, evhamlarımdan arındırmıştır. "şairin erkeği, kadını olmaz!" bir estet riyâsıdır; evet. bence söz konusu şairlerin cinsiyeti, tavrı, duyarlığı> kadın duyarlığı, ideolojilerinden, poetikalarından daha önemlidir. benzeri şey milliyet, memleket, etnik köken için de geçerlidir. birhan keskin'in ingilizce atıfları, alıntıları, şiir başlıkları beyhudedir. o 'bizden' biri değildir zaten. trak'tır, trakyalı'dır, 'uzak bir şatoda geceleri dolaşan kadın'dır..."

    hüseyin ferhad, “siyah bir ışık damlası”, cumhuriyet, 28 nisan 2005.
hesabın var mı? giriş yap