• yasamlarin birbirini kapsamama hali, uzaklasmasi.

    (bkz: yollari ayirmak)
  • arkadaşın kahve falında görüp de söylemediğim, söyleyemediğim şey...
  • bu başlıkta yoldan kasıt, yârdir esasen efendim. neden ayrıdırlar peki? efhemdeğil de efsürde dil oldukları için.. ebrâra yönelmektense ebâtîle yöneldikleri için..öyle yahut böyle, bir şekilde sonlanan bu ilişkiden ne bir serefrâz çıkar ne de bir efrûz..bundan mütevellid işte ve la şek ancak elemnâk bir durum hasıl olur neticede ki hayret efzâ olmasa gerek.. nedir peki el yevm hâlâ bunları yazıyor olmamızın sebebi, ezbere hem de, bakın işte hiç düşünmeden. bu denli yozlaşmış olmamız hemme gark etmez mi? eder, hem nasıl..defaatle yazdım yine de yazayim elzem olan aşktır, inançtır karşıdakine..gerisi kiyl u kaldir, vesselam..
  • 1977 yılına ait sevda karaca nın yorumladığı güzel şarkı.sözleri fikret şeneş e aittir.
  • cok sevilen ve deger verilen birisiyle tam ustunde beraberce ve huzurla dururken, o tek ve hep oyle kalacak sanilan yolun ortasindaki kesik ve beyaz cizgilerin hayatin iki eli tarafindan tam ortasindan tutulup boydan ikiye bolunmesine sahit olan iki insanin uzaklasmasina tanik ve dolayli sebep.
  • söylediğim şarkılarda saklı adlı aslı albümünün 10. parçası:

    bu şehirde senin gibi, benim gibi insanlar yaşar gider
    hem sevdalı, hem yorgun
    hem dalgalı, hem durgun
    herkes kendi gönlünce birine tutkun

    kokladım şehri ben,
    heryerde kokun vardı
    duyduğum şarkılar, her telden hüzün çaldı
    kokladım şehri ben,
    heryerde kokun vardı
    attığım her adım senden bir öykü yazdı

    aldığım her nefes her bir köşe başında ayrılan yolları vardı
  • aslı'nın söylediğim şarkılarda saklı albümünde dinledikçe bıkılmayan şarkılarından biri.

    ".. herkes kendi gönlünce birine tutkun..." kısmında insan kendini tutamaz ve katılır şarkıya, koklar şehri, kokuyu duyar, adım attıkça parçayla yeni bir öykü yazar, daha bir tutkun olur, ayrılan her köşe başında durup tekrar tekrar koklar.
hesabın var mı? giriş yap