*

3 entry daha
  • tanil boranin kaleminden livorno:

    eray özer, geçen pazartesi di canio'nun rezilliklerini yazdı. "livorno taraftarları da sol yumruklarını sıkıyorlar. o da siyaset değil mi?" diye haklılaştırıyordu kendini. aldığı bir maçtan men ve para cezasını da 'politik' olarak tanımladı, faşistliği gönül rahatlığıyla kabullenen di canio. kim futbolun politika dışı olduğunu iddia edebilir ki? hele, milan kulübünün sahibi ve futbolun yayıncı kuruluşunun maliki silvio berlusconi'nin, milli takımın sloganını (forza italia) parti adı yaparak başbakanlığa yükseldiği italya gibi bir memlekette!

    en 'kızıl' şehir
    bu âlemde, di canio'nun karşı kutbunun, livorno'nun hali nice? orta italya'nın kuzeyindeki toskana bölgesinde, 150 bin nüfuslu bir liman şehri, livorno. işçi hareketinin ve komünistlerin kalesi olan bölgenin en 'kızıl' şehri. kızıl bayrak, orak-çekiç, şehrin folklorunun parçaları. son 10 yılda büyük direnişlere rağmen liman endüstrisinin tasfiyesi, şehri öldürmüş. neoliberal rejime büyük bir öfke var. livornolular, roma'ya tek başına direnen asteriks'in köyü gibi tahayyül ediyorlar kendilerini. '11 freunde' dergisinin aralık 2004 sayısına göre 'otonomlar tugayı' taraftar grubu, livorno'yu, 'liverpool'la beraber, proleter gururu taşıyan iki liman şehrinden biri' olarak tanımlıyor.
    taraftarların lokali '1921' adını taşıyor; yani italyan komünist partisi'nin kuruluş tarihinin. şehrin takımı da, koyu kızıl formasıyla, bu öfke ve direniş ruhunun bayrağı!
    1921'de kurulan a.s. livorno calcio, 1949'da serie a'dan düştükten sonra 30 yıl boyunca 3. ve 4. ligde sürünen ultra-ehemmiyetsiz bir kulüptü. 2002'de serie b'ye tırmandı. 2004'te de 55 yıl sonra serie a'ya dönmeyi başardılar. şampiyonluk eğlencelerinin bir parçası, neofaşist partinin livorno bürosunun tahrip edilmesiydi. o dönem şehrin garına astıkları 'silvio, geliyoruz!' yazılı pankart, hâlâ duruyormuş!
    serie a'daki ilk sezonunu, dokuzunculuk gibi başarılı sayılabilecek bir yerde bitirdiler. koltuklu tribün zorunluluğunu, beton bloklara 60 santimetre arayla çizgiler boyayıp numaralar yazarak 'halletmişlerdi'! tabii asıl, taraftarlarıyla temayüz ettiler. standart tribün şarkıları: 'bandiera rossa', 'bela ciao'. başbakana hakaret eden tezahüratlardan ötürü, kulüp birçok iç saha maçından sonra birkaç bin avro ceza ödedi.
    milan deplasmanına giden livornolular, berlusconi'nin saç ektirdikten sonra tek gözünü eşarpla kapatarak korsan pozu vermesiyle alay etmek için, başörtüleri takmışlardı! irak'ta nasıriye'de ölen 17 italyan askerinin anısına bütün maçlarda saygı duruşunda bulunulurken, livorno kale arkası köşesinden ('kurva') 'on, yüz, bin nasıriye!' tezahüratı yükselmişti. tepkilerini "bunlar işgalci askerlerdi. italya'da her yıl 1500 kişi iş kazasında ölüyor. onlar için niye devlet töreni düzenlenmiyor?" diye açıkladılar. 200 taraftarın maçlara giriş yasağı var. ciddi 'sert'ler! vahim olaylara sebebiyet verebiliyorlar molotofkokteyliyle yaralamaya yol açmak gibi.
61 entry daha
hesabın var mı? giriş yap