• aslında sözlük geleneğine uygun yazılışı "yirmi sekizinci uluslararasi istanbul film festivali" olan, ancak karakter sınırı nedeni ile rakam ile yazılmak zorunda kalınan 2009 yılı istanbul film festivali.
    03 - 19 nisan 2009 tarihleri arasında olması muhtemeldir.
    2009 baharının en güzel habercisidir...
  • 4-19 nisan 2009 tarihleri arasında yapılacak ve sinefilleri istiklal caddesindeki "film festivali üçgeni"nde buluşturacak olan festivaldir.

    81. oscar ödülleri'ne aday gösterilen filmlerden üçü, 28. uluslararası istanbul film festivali programında yer alacak: tia lessin ve carl deal'in çarpıcı belgeseli trouble the water, avusturyalı yönetmen götz spielmann'ın psikolojik dramı revanche, almanya'nın oscar adayı the baader meinhof complex.
  • geçen yılın istanbul hüsranı. kimi davet ettiysem gelmedi. bu yıl da öyle olacak kalkıp gideceğim ve sinirlenip yine kendimi kallavi'nin nargilesine vuracağım.

    yine de iksv'ye teşekkürler. baharın maddi serinliğine manevi serinliği de katacak.

    www.iksv.org adreslerinde 10 mart salı günü festivalin tüm merak edilenleri siteden paylaşılacakmış.
  • ulusal yarışma jürisinin aklına bu yıl "biçem" kavramı dank etmiş festival. geçtiğimiz yıllarda yarışan filmleri hatırlıyorum da, üç-beş kişinin zihinsel ve sosyal sansürünü "biçem"le kılıflamasına izin veren iksv'yi kınıyorum. yazık. söz konusu filmlerden en az ikisinin kurduğu cümlelerden ben de hoşlanmadım. ama "biçem" tartışması yapmadan evvel insan bir titrer de kendine gelir, utanır. dersini çalışır daha sağlam ve gerçek bir cümle kurar.

    geçmiş senelerde de gördüm, seneye de görücem ben sizin biçeminizi. iksv her sene biçem kriterini mi değiştiriyor? lan bu durum az abartıldığında her hükümet değişikliğinde anayasayı değiştirmek ya da yasaları paşa keyfine göre yorumlamaya benzemez mi o zaman? iksv'nin total bir bakışı yok mudur? seçiciler bu toplam görüşe hizmet etmez mi? seneye de "bu filmi karım beğenmedi biçemsel olarak.." diyenlerden mi oluşturacaklar seçicilerini? o zaman kutluğ ataman nerede? o cevap vermeli ve bence çekilmeli yarışma jürisi başkanlığından..
  • festival programı 10 mart salı günü açıklanmıştır: http://www.iksv.org/film/basin_bulten.asp?cid=275
  • 1.5 saattir film seçmeye çalışıyorum; çalıştığımız için cımbızla seçmek zorunda kaldım filmleri.. bu seneki festival programı çook ii.. !f'teki hayal kırıklığımı unutturdu bile :))

    isabelle huppert fetişim yüzünden home (müthiş ötesi, süfer ötesi..), bunuel'in nazarin ve simon del desierto, moritz bleibtreu fetişim yüzünden der baader meinhof komplex, takeshi kitano'nun sonn armağanı akiresu to kame, françois ozon'un sonn filmi ricky, derek jarman'ın ilk filmi sebastiane, claude chabrol'un buzz gibi sinemasının sonn örneği bellamy, abbas kiarostami'nin yeni filmi shirin (where is my romeo??'yu çağrıştırdı bana, umarım onun kadar güzeldir..) tomas alfredson'un lat den ratte komma in, angelopoulos'un -şimdilik, sonn filmi i skoni tou hronou (3.sünü beklemedeyiz..), julie delpy'nin ani bi tarz değişikliğiyle çektiği the countess (bathory, countess bathory: venom-göndermeli..) (bakalım nasıl olacak..), scorsese fetişi michael ballhaus'un ilk yönetmenlik denemesi in berlin kesin gideceğim filmler..
    goodbye solo, lake tahoe, a nyomozo'ysa vaktim olursa gitmeyi düşündüklerim..
    ve fakat çalışmak olmasa o kadar çook film var ki gitmek istediğim..
  • (bkz: istanbul film festivali tatili)
    bu yıl festival için kesinlikle çalışanlara izin verilmesi gerekiyor. şimdiden kıvranmaya başladım, bu kadar film arasından nasıl seçim yapacağım diye.
  • tamamen tesadüf eseri iş yaparken kullandığım post-itlerin bana geçen seneki festival kitapçığımın post-it manyaklığını hatırlatması sonucunda iksv'nin sitesine tıklamamla programının açıklandığını öğrendiğim ve zaten hiç çalışası olmayan bünyemin daha da çalışmasını engelleyen deli gibi kitapçığını karıştırma isteklisi olduğun festival. siteden incelemek istemiyorum hissetmem lazım...
  • açıklanan programı minik tatlı festival kitabında görme şerefine 14 mart cumartesi günü nail olabilecekmişiz.
    festival heyecanını o olmadan yaşayamayan, programını netten bakarak yapamayan, hep o kitabı özleyen bünye için cumartesi günü emek sinemasına uğramak şart olacaktır.
    şimdi o kitap alındığı günden festivalin bitiş gününe kadar da çantadan ayrılmaz, her boş anda açılır, karıştırılır. ah ne sevimlidir o kitap.
hesabın var mı? giriş yap