15 haziran 2008 türkiye çek cumhuriyeti maçı

• şimdi 25 dakika adam gibi top oynayarak iki gol çıkarıp üçüncüyü de "çaktığımız" bir maç oldu. buraya kadar oley oley oley.
  
  ama...
  
  ben arda'nın yerinde olsam maçın en iyi oyuncusu olarak yanıma doğru düzgün oynayan diğer iki adamı da alır^* volkan denen oksijen israfına kafa göz dalarım. "kabadayılığın da bir sonu vardır aslanım illa ki senden güçlüsü çıkar" derim üzerine de. express'in 7 nedenini bir kenara koydum da turnuvanın başından beri saha içinde adam kovalayan bir bünyenin o takıma dahil olabilmesini içime yediremiyordum. zira saha içinde adam kovalamak diğerleri gibi de değil, yani anlık bir mevzu değil. doğrudan sapkınlık belirtisi. ulan mucize gibi bir hadise 0-2'den 3-2'ye maç getiriyorsun dakika 89, gidip kabadayılık yaparak kırmızı kart görüyorsun. bunun izahı yoktur, yok gençlikmiş yok şuymuş yok buymuş... düpediz ihanettir bu! ha tek suçlu volkan mı? elbette değil. bizim kafa yapımız bu. teknik direktöre bakın 3 maç oynadık 3 maçtada bizim bazı oyuncularımızdan daha çok göründü ekranda drawdan hareketleriyle. bu son maça bakın, gidip hakemi kolundan itiyor, evet hata yaptı ama sen milli takım teknik direktörüsün bunu yapma lüksün yok. sen hakemi itersen kalecin de gider oyle saçma sapan kırmızı kartlar görür. türk insanı da eleştirmez maçtan sonra silahını çekip havaya ateş eden lavuklar yarın ikinizi de bağrına basar, türkiye sizinle gurur duyar. ama bu zihniyetle her başarınız yarım kalır, bir boka yaramaz.
  
  sadece türk futbolunun ya da sporunun değil türk toplumunun her alanda önündeki en büyük engeldir bu boktan kabadayılık, akıldan izandan yoksun hareket etme hastalığı. efendi olun lan efendi...