• oky'nin çizdiği bariz hissedilen şebnem ve 2 3 hatun arkadaşının başından geçen hikayeleri anlatıyor.
    şebnem hafif çatlak bi karakter, erkekleri pek sevmiyor, erkek delisi kız arkadaşlarına deli deli şeyler yapabiliyor...eğlenceli...
  • şebnem'in kısaltması da olur.
  • hilale karakter olarak gereğinden fazla benzeyen ama kenan yararın çizim kalitesiyle yarışamayacak çizgi karakter.
  • artık çizilmeyen lombak karikatürü
  • su an icin, minik tatli ariza kadin anlamina gelmektedir.
  • "shebo" şeklinde yazılmaması gereken, yazılırsa can sıkıcı hale gelebilen, yerine göre şebnem ismini kısaltması, sempatiklisi, samimisi.
  • (bkz: şebo fero)
  • grup arkadaşlarının da şebnem ferah için kullandıkları hitap şeklidir.
  • birkaç günlük ayrılıktan sonra bana küsmüş olan kızımın ismi. şimdiye kadar hakkında neden yazmadığımı sorguladığımda, içselleştirdiğim şeylerin fotoğrafını çekmemek gibi bir refleksle davrandığımı farkettim ona karşı.

    şebo, kedilerimizden tek hayatta kalan. 13 yaşında bir leydi. eve geldiğimizde, hangimiz olursa olsun, oturduğu yerden kalkar, kapıya kadar gelir, bizi selamlar, halimizi hatırımızı sorar, soyunup dökünmeden önce biz de muhakkak onu kucağımıza alır okşarız, öperiz, koklarız.

    hepimizin eve geliş ve gidiş saatlerimizi bilir. alıştığı düzeni bozacak bir planı olan öncesinde onunla konuşur, anlatır. yoksa küser şebo. terkedildi sanır ve hayata küser. kızgın bakışlarının ardında kocaman bir yüreği vardır benim güzel kızımın.

    erkek kardeşimin ameliyatı için refakatçi sıralaması yapmış ve kızımıza söylemiştik ancak gerek annem ve babamın hastane ortamına dayanamaması gerekse benim kız kardeşimden daha esnek çalışma saatlerine sahip olmam dolayısıyla eve bir türlü uğrayamadım son zamanlarda. dün, annem ve kız kardeşim whatsapp'tan görüntülü arama ile buluşturdu bizi. beni ve kardeşimi görünce (görebildiğinden tam emin değilim) ya da sesimizi duyduğu için öyle bir miyavladı ki. ağıt gibiydi...

    bugün sırf onun için bu gece refakatçi kalmadım. eve biraz önce geldim. beni kapıda karşılamadı. seslendim, cevap vermedi... pencereye yapıştırılmış yatağında buldum onu. zifiri karanlıkta camdan dışarı bakarken. başını okşamaya kalktığımda elimin altından çekti kendini. kucağıma almak istediğimde kaçtı.istemeden de olsa incitmiştim onu. en azından gün içinde eve uğrayıp 5 dakikada olsa kendimi gösterebilirdim. üşenip gitmemiştim eve... biliyordu.

    bazen şarkı söylerim kulağına şebo'nun... bu sefer barışmak için şarkı söyledim. başını yavaşça çevirip, hissiz bir şekilde baktı suratıma ve hiç huyu olmamasına rağmen tırnaklarını geçirdi suratıma. bu onun intikamı değil, acısıydı.. biliyordum.

    şimdi kucağıma kıvrılmış uyuyor ben bu satırları yazarken. kedi diye nitelendirilen lakin insan gibi seven biri şebo. o benim kızım. ve ben onu bir müddet yalnız bıraktığım için hışmına uğramayı hak eden annesiyim.
  • oky'nin bundan 20 küsür sene önce çizdiği çizgi karakter. paso olimposa falan tatile giderdi diye kalmış aklımda. bir de kocaman dudaklı, çok çekici bir karakter olması.
hesabın var mı? giriş yap