• aniden vucuda ve beyne nufus eden hissiyat.o an icinde olup o anlardan kurtulma ihtiyaci hisseder kisi.
  • her insanın ömründe en az bir kere yaşadığı bu. hayat bazen o kadar sıkıştırıyor ki, mücadele etmek dahil herşey anlamsız geliyor yaşama dair. o zaman "ölsem" diyor yorgun ve uğraşmak istemeyen insanoğlu "ölsem, hayat devam etsin bensiz". intihar uzak olur bunu dileyen insandan.
  • nefes almayi istemeyecek kadar hayattan nefret ettigin ve ya birsey kacirirsam diye intihar edemeyecek kadar korkak oldugun donemdir.
  • islam dininde hoş karşılanmayan istek. kaynağını hatırlamıyorum ama hz aliden rivayet edilmiş olabilir, şöyle bir şeydi;
    eğer iyi biri olduğunuzu düşünorsanız iyilik yapmaya devam etmek için,
    eğer kötü biri olduğunuzu düşünüyorsanız af dileyip bağışlanmayı istemek için yaşamalı.
  • yasamanin, bir turlu birakilamayan kotu bir aliskanlik gibi hissedildigi dibe vurma* anlarindaki ruh hali.
  • ölmek istemekten edilgin olabilme* özelliğiyle ayrılıp varlığımızı i hate myself and want to die gibi sabuklamalardan sıyırabilmektedir kimi zaman.ve konformist olmak ,eğer nekahat dönemindeyseniz, sizi daha sağlıklı kılabilir.

    dilenecek bir şey olarak ölüm,özkıyım düşünüldüğünde ancak bilenlerin bilmeyenlere anlatacağı bir mitten daha az pestenkerani gelmemiştir -ebilen zihinlere. aslında dilek sahibi sadece yaşanmak zorunda kalınan bir süreye,dilime,döneme özgü olmasını dilemektedir bu halin,halinin.. zira belki kabullenmese de hala müziğe tepki verebilmekte,yaklaşabilmektedir ki dileyebilsin şeyleri...
  • küfürdür tabi, hakarettir hayata. o hayat ki sadece verilmiş şanslı olanlara. o hayat ki elinden kaybeden birini düşününce gözyaşları dökülür avuçlarınıza. küfürdür inançlı birinin gözünde, sen mi yarattın ki sen alıyorsun canını? küfürdür aslında bu şekilde algılanması. kim nereden bilir o kişinin ne yaşadığını?
    bazı acılar çekilir gibi değildir. fiziksel olanlar hariç tüm acıları biz kendimize yaşatırız ya aslında. ama aklımızın kara deliğidir duygular. oraya ulaşamayız. ne söylesek mantıklı, bizi geri çevirir, düşüncelerimizi kendi arzularına boyun eğdirir. ne yaşadığımızı kim nereden bilebilir?
    yürüdüğünde binbir iğne bacaklarına batar ya küçük deniz kızı'nın, çünkü o aşkı için değiştirmiştir bedenini, işte öyle bir acıdır ciğerlerinize batan soluk alırken, ellerinize batan hayata dokunurken, yüreğinize batan, sevmeye korkuyorken. işte öyle bir acıdır sizi yaşatmayan. nasıl dayanırsınız? bacaklarınız tutmaz, nefes alamazsınız, yemek yiyemezsiniz, uyuyamazsınız. bir ruhu çöp torbası kıymetinde bir bedenin içinde sürüklersiniz oradan oraya: eve, sonra işe, sonra eve, sonra işe...
    sokaktan geçenler ona bakarlar, o taşıdığınıza, içinde ne olduğu kimi ilgilendirir? ama siz bilirsiniz, artık onun içinde her ne var idiyse bir zamanlar, o canlı değildir. bir ceset torbası olmuştur bedeniniz, siz onu oradan oraya sürüklersiniz.
    ölmeyi dilemek bir küfürdür hayata. bu güzellikleri kendi isteğinle bırakamazsın. bir küfürdür ilaha. yaratan sen değilsin canını alamazsın. yine de her yürüdüğün sokakta bir araba çarpsa da bitse dediğin, her gün gittiğin işte kovulurken yüzündeki gülümsemeyle istifa ettiğin zamandan farklı değildir.
    "işbu dilekçe ile yaşadığım kadarının maaşını ödemiş olduğumu belirtir, saygılarımla -katiyen küfür değil- aranızdan ayrılmak istediğimi bildiririm."
hesabın var mı? giriş yap