çığlık atmak

• ciyaklamak^*, bas bas bağırmak^*.
• ince ve kulaklari tirmaliyan sesle refleks olarak haykirmak.
• bazen kimsenin duymamasıyla sonuçlanır. siz tüm enerjinizi harcayıp yorgun düşmüş olsanız da yanınızdaki insan ancak "efendim, bir şey mi dedin?" diyebilir..
• bazi insanlarda gelismemis bir ozelliktir. ortaokul yillarinda bir antreman sonrasi geyik yaparken laf lafi acmis ve kahramanimiz hayati boyunca hic ciglik atmadigini farketmistir. arkadaslari ona ciglik atmayi ogretmeye karar verirler. sonucta hayati bir seydir. ya basina birsey gelse nasil yardim cagiracaktir ciglik atmadan. baslarlar anlatmaya. ciglik atip nasil yapacagini gostermeye. bizimki bir iki dener ama pek ses cikmaz. neyse yaparsin yapamazsin, denersin denemezsin, bikac dakika gecer. sonuc mu? kizlar soyunma odasindan gelen cigliklar sonucu deliye donmus ne yapacagini sasirmis, panikten soluk soluga kendini soyunma odasinin onunda bulmus bir antrenor; fena papara yemis bir grup bayan sporcu ve hala ciglik atmayi bilmeyen beceremeyen elling.^*
• tam bahar geldi derken kapalı, yağmurlu bir de yetmezmiş gibi serin bir havaya uyanınca;
  yapacağın meydan muhaberisi için pazartesi gününü beklemek zorunda olunca;
  yapılması en hayırlı kendinin altını üstüne getirme eylemidir.
  açarsın pencereyi sanki birini çağırmak ister gibi bir ad uydurup tüm avazınla bağırırsın:
  - ömeeearrrrrrrrrrrr ömeeeearrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr! eveaaaaa geaaalllllllllllllllll....
  akabinde çığlık babında da:
  - yeaaaaaaahhhhhhhhhhhhhhhhhhh...
• çaresizlik, acizlik belirtisidir bazen. söylenebilecek hiçbir şey kalmamıştır.
• bazen gerçekten ihtiyaç duyuluyor. nedense bu ihtiyaç duyulan anlarda zaman mekan hiç uygun olmuyor. sessiz çığlık atmak da rahatlatmıyor. şu anda avazım çıktığı kadar bağırmak, çığlık atmak istiyorum ama yapamıyorum.
• spor yaparken kasların son noktaya kadar zorlanmasıyla atılır bazen. çığlıkların en güzellerinden biri bu olabilir; stres attırır, siniri alır, kaslarım acıyor ama yaşıyorum analamına gelebilir vs.
• çığlık atmak için en uygun yerler; su altında(birşey deneyeceğim), yastığa kafa gömülü iken(hülya koçyiğit stayla), araba kullanırken müzik son ses(oh be ak rahatladım), veya gözlerinin içine bakarken (aynı anda gülümseyebiliyorum!)..
• on numara terapi