• soyleyebilecegim tek sey su ki hakemin poposu muhhtesemdi
    kiz gozunden bu kadar yani bu mac..
    ahahsgf saka saka ben de cok sinirlendim gokhan a filan nasi atamadi di mi hep.
  • babamın kapıya gidip "kim o?" dediği maç.

    ne alaka demeyin! oyuncu değişiklikleri sırasında çalan zil, bizim kapı zilinin aynısıydı. dolayısıyla da şartlı refleks babamda zuhur etti.
  • portekiz futbol federasyonundan olegario manuel bartolo faustino benquerença yönetecektir. bu adam yönetir hacı, isme baksana...
  • ceza sahası önünden kullandığımız serbest atış taca giderken: "çalışılmış bir pozisyon..."
  • dünya kupasına gidemeyecek olmamızın sebebi bu maç değil, belçika ve estonya maçlarıdır. bugün son sıradaki ermenistan, belçika'yı 2-1 mağlup etti. bosna, belçika'yı hem içerde hem dışarda yendi. (bosna'nın iki maçı da alması bizim açımızdan baya şanssız bir durum.) ispanya ve bosna, estonya'ya karşı zorlanmadı. biz ise bu takımlarla berabere kaldık. ispanya'dan son dakikada yediğimiz golun bile önemi ortaya çıktı.

    şu grupta hiçbir maçı rahat kazanmadık, belki ilk ermenistan maçında biraz rahattık. fatih terim'im milli takımının karakteri böyle ne yazık ki. hiçbir maçta rahat galibiyet alamayan, kolay takımları bile çözmekte sıkıntı yaşayan, stresli, sistemsiz, geriye düşünce maçı çevirme yetisi olan ama öne geçince skoru koruyamayan bir takım. böyle bir takım bir çeşit lig maratonunun içinde olsa bu sistemsizlik ve istikrarsızlıkla küme düşer. eleme maçlarının aralıklı olması sayesinde arada bir galibiyet alabiliyoruz. zaten 4 gün arayla oynanan maçlarda halimiz ortada, iki maç üst üste kazanmışlığımız yok.

    fatih terim 4 küsur senedir takımın başında. bu dönemde 2006'da avrupa'da ilk 13 takım arasına giremedik. 2008'de ilk 16 takımın içine zar zor girdik. (3 haftalık hırsla ve kısmetimizle yarı finale geldiğimiz euro 2008, avrupa'da ilk 4 takım arasında olduğumuzu göstermiyor.) 2010'da 13 takımın içinde yine yer alamıyoruz. terim'im milli takımı avrupa'da 13-16 aralığında yer alan bir ekip. biz ise ülkemizin iyi bir yönetimle istikrarlı biçimde avrupa'nın ilk 10 u içinde olacağına inanıyoruz. fatih terim, 4 sene gibi uzun bir sürede bunu gerçekleştirmeyi başaramadı, bu yolda ciddi bir adım attığını da görmedik. hep günü kurtarmaya çalıştı. artık yerini devretmelidir.

    bu ülkenin futbolda daha fazla kaybedecek vakti, kaçıracak dünya kupası yok. futbolun en büyük sahnesinde yine olmamak çok üzücü. 2002'den beri yokuz. bugün türk bayrağı ya da galatasaray forması gördüğünde "hasan şaş" diyen jamaikalılar, afrikalılar var. "arda turan", "semih şentürk", "hamit altıntop", "tuncay şanlı" diyenini duymadım. bu gidişle de duymayacağım.
  • oğuz-metin-müfit hocaların şaşkınlıklarının yüzlerinden okunduğu maç... üçünün bi yanyana oturuşu vardı ki;; sanki ilk kez dünya karması uzaylılarla maç yapıyo... o denli hayretle izliyolardı...
  • reklamların ekranın bir altından girdiği, bir üstünden girdiği maç. double penetration nedir ulus olarak anladık saolsunlar.
  • aşağıdaki sonuçlardan hangisinin daha can sıkıcı olduğuna karar veremediğim maç;

    a) bank asya lig a kalitesinde bir takımı yenemeyen türk ulusal futbol takımı

    b) üstüste ikinci dünya kupasına katılamıyor olmak ve uluslararası futbol kamuoyunun gözünde 7 sene önceki dünya 3.lüğünü bu ülkenin en mühim futbol otoritelerinden birinin dediği gibi "tesadüf"e indirgemek

    c) mafya babası mı, raging bull'daki robert de niro'nun çakma versiyonu mu, düzgün bir spor adamı mı olacağına karar verememiş bir kenar yönetim

    d) 4 günde 2 farklı kanalda tanık olduğum beter yayıncılık anlayışı

    e) bir ülkenin en sevdiği spor dalında ulusal takımı dökülürken ve dünya kupasına katılma hakkını kaybederken işi hala "sizin futbolcunuz pis", "hadi ordan esas sizin çakma messi'niz rezil" sığlığına indirgeyebilen 4-6 zeka yaşındaki futbol seyircisi

    e tabi hepsine bir arada bakınca dünya kupası bu ülkenin nesine diyor insan.

    öte yandan bir-iki de güzel sonuç yok muydu? pollyanna'cılık oynamak istersek buluruz;

    a) kendini ciddi şekilde geliştirmiş bir kaleci

    b) championship manager'de 17 yaşında çoğu özelliği 7-8'lerde sürünen ama sıkı bir mentorluk ve çalışmayla 5 sene içinde bu özelliklerin 16-17'ye dönüşmesini ve umut vaadetmeyen genç oyuncunuzun bir canavara dönüşmesini izlemenin verdiği keyfe yakın bir keyif yaşatan bir stoper (ki bu adamı 8-9 sene önce göztepe'de izlerken rıza çalımbay'a söyleniyorduk nerden buldu bunu diye)

    c) bundan sonra ulusal takımın birilerinin çiftliği değil tüm anadolu'nun takımı olduğuna uyanması muhtemel bir kamuoyu
  • takvimler 09.09.09'u gösterdiğinde; saatler akşam 9'u vurduğunda başlayacak olan maçtır.
    bu kadar 9 bir araya gelmişken; 9 numaralı formanın sahibi semih şentürk 9. dakikada ya da daha olası bi ihtimalle 90. dakikada bir gol atsın derim ben. *

    edit: silgisayar hatırlattı geçen maçta 9 numarayı sercan giymiş o da olurmuş. bence de olur.
  • milli takımın özüne döndüğü maç. comeback kings zırvalarını dinlemeyip, eli kolu durmayan amatör teknik adamın şişik egosuyla da daha az uğraşmış oluruz hem.
hesabın var mı? giriş yap