• fenerli sözlükçülerin önce, deniz şöyle kötü, lan bu selçuk oynatılır mı, ben bu baroni'nin, bu daum adam değil gibi yazılar döşedikleri, sonrasında ise mına kodunumun hakemi, federasyonu diye saydırdığı maç.

    bir tuhaflık yok mu?
  • sanırım fenerbahse'nin fikstür avantajını çok iyi kullandığı maçlardan biri oluyor.*
  • yazilmamisi yazalim , belediyespor bu maca 8 eksik oyuncusu ile cikmistir.
    ve hatta mirror der ki 9 eksik vardir.
  • o maddeyi kim attıysa süzme orospu çocuğudur. orospu çocuğusun olm, katıksız hem de.

    niye atıyosun birader? inşallah o attıkların ta ananın amına girer. götüme girecekse bu entry, girsin.

    fenerbahçeliyim evet. zaten skor can sıkıyor, oyun can sıkıyor, bi bu eksikti...
  • "maç şu anda 2-2 olabilirdi." ligtvden müthiş yenilikler içeren bir yayın daha. erman hocanın işine son verilerek türk futboluna yaptığı katkılarla ses getiren ligtv, 2. hayalperest spikeri de devreye sokarak biz zihin özürlü futbolseverlere karşılıklı 2 golün kaçması halinde sonucun ne olabileceğini matematiksel olarak izah etmiş, futbolumuzu bir 10 sene daha ileri götürmüştür.
  • kötülenecek biliyorum ama bence fırat aydınus iyi bir yönetim göstermiştir.
    -denizin golundeki ofsayt dogrudur. santos, ofsaytta ve topa çok yakın; yani pozisyonun içinde.
    -alex'in direk kırmızı kartı her hakem vermez ama verilebilir. alex centilmen bir futbolcu büyük ihtimalle kasıtlı yapmadı ama çok sert bir hareket, rakipte ciddi yaralanmaya sebep olabilir.
    -ibb nin son golunun ofsaytla alaksı yok, adamın bütün vücudu topun gerisinde. zaten önemli olan gövde ve bacaklar.

    bitek guizanın pozisyonu hakkında yorum yapamıyorum.
  • bir fenerbahçeli olarak rahatlıkla söylüyorum ki alex'in de baroni'nin de pozisyonu doğrudan kırmızı karttı. yalnız aralarında fark vardır benim gördüğüm kadarıyla alex rakibi görmeden topa çıkarken tehlikeli bir hareket yapıyor ve ayağını indirirken rakibin dizine vuruyor, baroni ise karşıdan rakibin geldiğini göre göre ve topla alakası olmayarak safi rakibe zarar vermek için dalıyor. yani alex her futbolcunun görebileceği türden bir kırmızı kart görürken baroni bildiğin kasaplık yapıp bir de işin içinden sıyrılıyor.

    (zamanın ötesine ışınlanacağını bile bile yazıyorum) ayrıca, oynadıkları müddetçe takıma el freni olmaktan başka bir halta yaramayan, en kritik anlarda toptan kaçan, aldığı yopu en yakınındakine verip top alamayacağı bölgelere hareketlenen, en yapılmayacak hataları yapan adamlara ses çıkarmayanların senede hepi topu 6-7 maçta adam akıllı forma giyen, ama ona rağmen hiçbir zaman antremansızlık yaşamayan, oynadıkları maçların çoğunda alakalı alakasız her yerde oynatılan, tüm bunlara rağmen canla başla işini yapmaya çalışan adamlara katlanamadığını bir kez daha görmüş oldum kendi adıma.

    yahu bu deniz barış denilen adam şu şubat ayında stoper, orta sahanın ortası, sol bek ve sağ açıkta görev almıştır. ve kalkıp bu adamdan stoperde oynarken tam bir stoper performansı, sol bekte bir sol bek, sağ açıkta da sağ açık performansı bekliyoruz. belki de türkiye'nin en iyi profesyonel futbolcularından biridir deniz. o oynatıldığı vakit takım hep kötü durumdadır ve hep o günah keçisi seçilmiştir. selçuk ilk golü yememize neden olan hatayı yaptığında ıslıktan ortalığı inletenler aynı hatayı baroni yapınca öylece izlemişlerdir, bilica aynı hatayı her maç 3-5 sefer yaparken kimsenin sesi çıkmamıştır. deniz'in selçuk'un yaptığı pas hatalarını dos santos yapınca dikkat çekmemiştir zira deniz, selçuk, bekir harcanabilecek oyunculardır taraftarın gözünde. haftalarca kenarda tutulup tek maçta takımı sırtlayacak oyuncular olsalardı zaten o önceki haftaları boş geçmezlerdi bu oyuncular.

    evet deniz de selçuk da kötü bir ilk yarı çıkarmışlardır ama daha yirminci dakikadan her ayaklarına top geldiğinde ıslık, küfür yiyecek bir durum yok ortada. nasılsa ağlamıyor adamlar verin ıslığı küfürü. yalnız şunu da unutmayın bu takımda canına dişine takarak oynayan ve alex'le birlikte futbol zekası, oyun okuması en üst seviyede olan oyuncu emre'dir. ve sezon boyunca maç içerisinde emre'nin tartıştığı, kavga ettiği üç tane adam vardır. (benim hatırladığım) 1. baroni 2. bilica 3. dos santos. açıkçası takımın gidişatı konusunda ben tribündeki seyirciden çok emre'ye güveniyorum.
  • ilk yarının sonunda denizin attığı goldeki ofsayta ofsayt değil diyen ve ibbnin ikinci golune ofsayt diyen insanların at gozluklerini cıkarmalarını dilediğimiz maçtır aynı zamanda..
  • ben de dahil olmak üzere çoğu fenerbahçeli taraftar ibb'nin attığı 2. gole ofsayt dediği maçtır. şimdi golü tekrar izledim ve ibb'li oyuncunun top ayaktan çıktığında topun gerisinde olduğunu gördüm, doğal olarak pozisyon ofsayt değildir. bu nedenle hakeme en azından bu konuda haksızlık etmişiz.
  • şimdi bir fenerbahçe taraftarı olarak şöyle başlamak istiyorum:

    (bkz: ağlama melis)

    nedir lan bu her mağlubiyetten sonra hakem hakem? sen ilk önce yüz küsür milyon euro harcayarak kurduğun takımın birkaç eksik yüzünden sahaya çıkarmak zorunda kaldığı kadroya, kovup geri getirdiğin kokainmana bak, ondan sonra hakeme çemkir.

    hakem insandır, hata yapar. art niyetlisi de olur fakat çoğu basiretsizlikten hata yapıyor. ben büyük takımların puan kaybettikten sonra hakem diye ağlamasını anlamıyorum. çoğu zaman anadolu takımlarına öyle haksızlıklar ediliyor ki... buna rağmen üç büyüklerin tümünün maçlarında, ilk canları yandığında feryat figan. hakemdir, hata yapar, bugün sana yarın ona. sen büyük takım olduğun için daha çok ona. o yüzden hiçkimsenin çıkıp hakem diye ağlamaya hakkı yok.

    diyelim ki güiza'nın pozisyonunda kırmızı kartı gösterdi(cristian'a göstermediği kırmızıyı yine atladığını varsayıyorum), ilk yarıda bence tartışılacak olan sayılmayacak golünü de verdi. skor 1-1 ve rakip 10 kişi diyelim. hatta skor 1-0 ve rakip 10 kişi diyelim. kim diyebilir bana bu takım sahadan kesin galip ayrılır diye? nihat efendi ilk önce bunun hesabını versin bana sonra ağlama hakkını bulsun kendisinde.

    aziz yıldırım denen adam fenerbahçe'ye tesisler yaptı, franchising sistemi kazandırdı, kulübü kurumsallaştırdı da herşeyi kontrol etme saplantısı yüzünden sportif olarak bir bok kazandıramadı. bu kadar para harcayan, bu düzeydeki takımlar lyon, porto vs. gibi şampiyonlar liginde her sene gruptan çıkıp çeyrek hatta yarı finali zorluyor. aziz bey napıyor, pabuçun pahalı olduğunu görünce hedef küçültüp lig şampiyonluğuna oynamaya başlıyor. fenerbahçe taraftarının en çok çektiği şey olan avrupa başarısızlığı umurunda değil. maksat taraftarın ağzına bir parmak bal çalmak. fakat ben fenerbahçe taraftarının artık böyle şeylere pabuç bırakmayacağını düşünüyor, en azından umuyorum.

    son olarak şu anti fenerbahçe moronlarına gelsin. tamam, sevmiyorsunuz. ben de bir sürü şeyi sevmiyorum fakat biraz insan olun, insaflı ve vicdanlı olun. cristian adamın bacağını kırmaya çalışıyor, evet, kırmızı kart görmesi gerek de alex'in kartında ve güiza'nın pozisyonunda hakemi haklı görenler cidden insanı futboldan, insandan, yaşamaktan iğrendirir duruma getiriyor.
hesabın var mı? giriş yap