• hatirladikca insanin icini acitan bir olaydir, karli bir ocak gunu olmu$tur. malatyaspor deplasmanina giden samsunspor kafilesini ta$iyan otobus, bir kamyona carpmi$tir. kazada teknik direktor nuri asan,futbolculardan muzaffer badalioglu*, mete adanır, sofor asım özkan olay yerinde hayatini kaybetmi$ti. yugoslav futbolcu tomiç zoran'in ise haftalarca komada kaldigini ve daha sonra vefat ettigini hatirliyorum. maalesef bununla kalmayip emin kar, erol dinler ve yüksel öğüten'in futbol hayatlari bitmi$tir. emin kar felc olmu$tur. hatirladigim bir ayrinti ise, 0-0 lik ingiltere macinin kalecisi olan fatih uraz'in ise bu kazayi yarali atlatmasina ragmen, sonradan toparlayamayip, formdan du$erek, futboldan sonuk bir sekilde kopmak durumunda kalmasidir. su anda zaman gazetesi yazaridir. bu kazadan sonra samsunspor federasyon tarafindan ligde tutulmu$tur ama ertesi sene toparlayamayarak ikinci lige du$mu$tur. o zamanlar lige 4 buyuklerin ardindan gelen bu karadeniz ekibini cok yipratmistir bu kaza.

    http://www.samsun1965.com/kulup/tarihce.php
  • bu kara gün ile ilgili cihat akbel futbol tarihinin en güzel yazılarından birini yazmıştır.

    saat sabah 8-9 civarı olmasına rağmen hava simsiyahtı. her yerde kar vardı. berbattı yollar ve gökyüzü. gülerek ellerimizi ısıtarak binmeye başladık otobüse. yolculuk malatya tarafındaydı. maçı nasıl kazanacağımızı düşünürken, içimi de kötü bir his kaplamıştı. önlerden arka tarafa yürürken şoförümüz asım abiye bir selam verdim. nuri hocaya da baktım. o da bana gülümsedi. mete de arkasındaydı, o da gülümsüyordu. sonra muzaffer’in o güzel bıyıklarını gördüm. o da farklı bakmıyordu. emin kaptan arka beşlinin en ortasına oturmuş dışarıyı izliyordu.
    hareket etti aracımız. asım abi hızlı adamdı. o gün, normalde pek takmamasına rağmen zincirleri de bağlamıştı lastiklere. bir keresinde muzaffer, asım ağabeye “uçur bizi abi’’ demişti hiç unutmam. asım abi de “sizi uçurursam bir taneniz sağ çıkamaz’’ diye karşılık vermişti. epey gülmüştük o gün. bu konuşmanın o an için hiçbir gerçek yanı yoktu. yola çıktıktan 1 saat kadar oldu. otobüsteki birçok kişi uyumuştu bile. görüş açısı düşmüş , zifiri bir karanlık hakimdi. diyarbakırspor deplasmanına giden çarşambaspor otobüsüyle yolda atışmak, ara sıra onları geçip tatlı bir yol macerasına girmek dışında herhangi bir olay yaşanmıyordu. asım abi zeki adamdı. buz tutmuş yolda hız yapacak kadar delirmemişti. o gün oldukça güvenli gidiyorduk. bir gürültüyle uyandım. korku barındıran bir sesti, mete’nin sesi. sonra olan oldu. gözlerimi açtığımda otobüsün koridoruna yığılmış emin’i gördüm. bayılmıştı. mete de yerdeydi. kafasını bir yere çarpmıştı. sol elimi kaldırmak istedim ama mümkün olmadı. koltukların arasına sıkışmıştı. kaleci fatih’le göz göze geldim. ne oldu dediği anda bayıldı. o da sıkışmıştı koltukların arasına. çığlıklar ve kulağımdaki ses birbirine girdi. hiçbir şeyi anlayamıyor ve duyamıyordum. bir süre daha hareketsiz bekledim. kafamı kulak hizamdan bir yere vurmuştum. görüş açım da net değildi. sonra kapılar açıldı. çarşambaspor oyuncularını gördük. bazı insanları taşıyorlardı dışarıya. ben ve birçok oyuncu eminim ki hayal dünyasında olduğumuzu düşünüyorduk o an. mete, sezon öncesi kampında fatih’e bir rüyasını anlatmış. “abi bir rüya gördüm. ben ölüyordum sen ise kurtuluyordun. çok korktum’’
    gözlerimi tekrar açtığımda ise hastanedeydim. ilk gördüğüm şey alçıdaki ayaklarım oldu. hiçbir yerimi hareket ettiremiyordum. gözlerimi tekrar kapadım bir daha açılmamak üzere. mete geldi rüyama, ölmüştü. o güzel aksanlı, kıbrıslı mete. fatih’e anlattığı rüya gerçek çıkmıştı. mete’ye ne olduğunu sordum. kamyonu görünce ayağa kalkıp uyuyanları uyarmak için bağırmış, çarpışmanın etkisiyle de otobüsün tavanına çarpmıştı başını. hemen arkasında asım abi belirdi. ne oldu sana abi dedim. olay yerinde can verdiğini anlattı. bu sefer hız da yapmamış, kaderin hızına da fren tutmamıştı. muzaffer dediler. sonra muzaffer’i gördüm. türkiye’nin en iyi stoperiydi. büyük takımlar istiyordu. çok aşıktı karısına. 4 yaşında da bir kızı vardı. ona sarıldım. en son da nuri hoca geldi. her zamanki yüz ifadesiyle bana gülümsedi. gururluydu. dünyada samsunspor’u en çok seven insandı. başımı salladım, tebessüm ederek o da başını salladı.
    hiçbir şey hissetmiyordum. bazen anımsadığım şeyler vardı. çocuğumu özlemiştim. karım nerdeydi acaba. yaşıyor muydum o an hepsi belirsizdi. kazadan 5 ay sonra yugoslavya’ya gidecek uçağa bindirilmek üzere ambulansla yola çıkmışız. ambulansta tamamen kalbim durmuş. olaydan sonra 156 gün bitkisel hayatta kalmışım. bana bunları öldükten sonra anlattılar. armanın kırmızı beyaz renklerine bir de siyahı koymuşlar bizim için. emin kaptan devam edememiş futbola. onun gibi birçok kişi yaralanmış. fatih bir daha milli takıma seçilememiş.
    futbol oynamak için 5 kişi yetiyor cennette. nuri hoca da hiç paslanmamış. muzaffer hâlâ geçilmiyor. mete de bildiğiniz gibi işte. asım abiyi de kaleye geçirdik, idare ediyor.
    ben zoran tomic, havza’da kaza geçirdikten günler sonra 14 haziran 1989’da ruhumu teslim ettim. samsunsporluyum.

    ellibeş
  • fatih uraz'a sorulduğunda "dile kolay beşi hemen olmak üzere altı kişinin vefat ettiği, iki kişinin en kuvvetli oldukları bir dönemde aniden özürlü hale geldiği, üç kişinin kafadan önemli darbeler aldığı, birçok kişinin de bacağını, kolunu, belini kırdığı, dalağını ameliyat masalarında bıraktığı büyük bir felaketi, üstelik de yaşayan birinin anlatması!" diye cevaba başladığı olay.

    unutmayanlar vardır...

    http://img526.imageshack.us/…526/6758/samsunmg8.jpg
  • nuri asan gibi delikanlı bir futbol adamının, mete adanır gibi efendi bir insanın, muzaffer badalıoğlu gibi yürekten oynayan futbolcuların can verdiği, samsunspor altyapısının altın jenerasyonunun sakat kaldığı kara gündür.

    kaza öncesi samsunspor herkesce bilinir. şampiyonluğa oynayan takım, tıklım tıklım dolan stadın dışında stadda yer bulamadığından içeri giremeyen yüzlerce taraftar ve hasbi menteşoğlu. ancak kaza sonrası da oldukça enteresandır. kaza sonrası samsun'da düzenlenen kulübe yardım maçında stadın ancak çok küçük bir kısmı dolmuştur. tüm ilde kulübe maddi yardım amacıyla çeşitli şekillerde para toplanmıştır, miktar ise o zamanın parasıyla 850 milyon lirayı ancak bulmuştur.

    bu vefasızlıkta, bu çirkeflikte sürekli göç alan samsun'da samsunlular'dan çok samsunlu olmayanların yaşaması, samsunlu olanlarda da samsunsporluluk duygusunun yerleşmemiş olması en önemli nedendir. her şeyin başarıya endeksli olduğu bir tür alışverişte 20 ocak 1989 günü samsunspor kaybetmiştir.

    eğer samsunsporluluk başarılı olan takımı stada gidip böğürerek desteklemek, kara gün geldiğinde deliğinde saklanmaksa ben çok yanlış gelmişim kardeş. ama eğer tam tersi ise; en büyük samsunsporlu turgut özal...
  • küçüktüm daha, samsunspor 1. ligdeydi, tabii ki samsunsporluydum aksi düşünülemezdi. hem zaten türkiyenin renkleriydi kırmızı beyaz. tanju vardı samsunsporda, müthiş futbolcu.

    bir haber geldi birgün kaza olmuş, anlamıyorum gerçi küçüğüm daha ama bütün samsun bunu konuşuyor. kaza olmuş, hayatını kaybedenler olmuş.

    şimdi sözlükte görünce hatırladım o günleri.

    samsunspor tekrar toplayamadı kendisini, ölenler unutuldu gitti.

    bir laf vardır büyükler söyler, olan ölene olur; kalan bir şekilde unutur diye, ne kadar da doğru...
  • samsunspor'un belini büken, türk futbol tarihinin en karanlık günlerinden biri.

    http://tr.eurosport.com/…aza_sto3115789/story.shtml
  • samsunspor teknik direktörü nuri asan'ı, dönemin en iyi defans oyuncularından muzaffer badalıoğlu'nu, kuzey kıbrıs'ta futbola başlayan daha önce altay ve konyaspor'da top koşturan mete adanır'ı, ülkemize yabancı illerden para kazanma uğruna gelen yugoslav zoran tomic'i, ekmekspor'u destekleyen otobüs soförü asım özkan'ı sevdiklerinden ayırmıştır.
  • rengimize siyahı, kalbimize o acıyı gömdüğümüz kara bir kış günü, dönüşü olmayan bir deplasman yolu.

    "hasretinle yandı gönlüm"

    https://youtu.be/_zvgeciojwi
  • yine geldi o acı gün.
    ocak ayı samsun ve samsunspor için karanlıktır, acıdır, kayıptır.. belki samsunsporlular olarak kupalarımız yok, fazlasıyla başarılarımız yok, hatta ve hatta böyle bir kötü güne sahibiz ama sevdanın büyüklüğü o zaman böyle olayları yaşayıp samsunsporu bize gururla anlattıranların sayesindedir. allah razı olsun hepsinden, mekanları cennet olsun..

    20 ocaktan 1989dan beri kalbimizdeler.
  • unutulmayacak olandır.
hesabın var mı? giriş yap