• gidecek olanların, yann tiersen'in amelie film müziklerini artık çalmadığını bilmesi gerektiğini düşündüğüm konser olacaktır, eğer olursa. hatta kendisi amelie ile anılmaktan nefret etmektedir. son albümü dust lane'deki parçaların çoğunu bu seneki konserlerinde çaldı, ilave olarak sur le fil, la crise gibi keman parçalarını da çalıyor. ama akordiyon yok, piyano yok. ama şöyle şeyler var; ilgili olabilir.

    http://www.youtube.com/watch?v=c-gflvmjtg4

    zamanın ötesinden edit: arkadaşım bunun nesini kötüledin bir anlat da, ben de ekrana mal mal bakmaktan vazgeçeyim. yalan bilgi yok. adam artık amelie filmindeki gibi müzik yapmıyor. ara bul röportajlarını, o filmle anılmaktan da hoşlanmıyor. playlisti mi beğenmedin? o zaman konsere gelmezsin olur biter. ama bu entrynin nesini kötüledin de zamanın ötesine yolladın?

    tekrar zamanın daha ötesine giden entrye methiyeler editi: konser çıkışı ekşi sözlüğü açıp, ilk bu entryi kötüleyenler; ben yann tierseni hala çok seviyorum.
  • son konserlerinin setlistlerini görünce üzülsem mi ne yapsam bilemedim. tamam good bye lenin ve amelie üzerinde geçecek bir konser olmayacağı aşikar ama şöyle bir şey var ki, le phare, l'absente gibi albümlerinde inanılmaz eserleri dururken bizi "fuck me" gibi çoğu dinleyicisinin bilmediği parçalarıyla nasıl coşturacak, orası muamma. ah, yann... seni delicesine görmek isterken hüsrana uğrayacağım bir konser geçirmek istemiyorum. sadece rue des cascades çalsan bile yeter oysa ki..

    şuradan da hangi konserlerinde en çok hangi parçaları çalmış fikir alınabilir.
  • yann tiersen'in izleyiciden çok kopuk ve mutsuz göründüğü bi konserdi. istemeye istemeye çaldı sanki, böyle bir "ben ekmeğime bakarım arkadaş" tavrı hakimdi. -ya da bardağına on lira verdiğim için inatla içtiğim ultra dandik şarap beni böyle karamsar düşüncelere sevketti, bilemiyorum.-

    bi ara "uyuyorsunuz zati" tadında bi yorumda bulunup üstüne hollanda ispanya maçının skorunu sorması sanırım yann'ın kıytırık lunaparka karşı dünyanın en çirkin konser alanındaki bi avuç insana çalmaktan ne kadar mutsuz olduğunun en büyük kanıtıydı... cd'den dinleyelim bundan sonra. mp3 de olur.
  • yok efendim sukutu hayalmiş de post-rock yapmak için istanbul'u pilot seçmiş bilmem ne. yahu 4 sene önce geldiğinde bile böyleydi zaten. yeni olan bişey değil yani. gerçi orda bi kere akordiyon çalmıştı şimdi sayın akordiyon dinlemeyi sevenleri yanılgıya düşürmeyelim. hatta le banquet'i çalmıştı. ama yani işte bu yeni olan bişey değil ve yardıraraktan post-rock'ını yapıp gitmiştir. insan istiyor tabi akordiyonla çalsın bişeyler ama zaten tek tük yapıyorken artık bıraktı iyice. o piyanolu, akordiyonlu konser görüntüleri de 2001-2002'lerden kalma, amelie'nin etrafı sardığı yıllar. yeni yeni tanınmaya başladığı zamanlar. ama uzun zamandır değişmiş şekilde zaten, böyle müzik yapmayı tercih ediyor. özellikle kala'yla başlayan kısım ve gerisi harikaydı. daha önce de demiştim tekrar diyorum sadece sur le fil'i canlı dinleyebilmek için bile gidilebilir bu adamın konserine. ve esther'i çaldı ki ah o esther süper bir şarkıdır. hatta o şarkının gazıyla melodika almıştım gidip de işte o kısımı çalıyorum sadece canım isteyince arada ehe. onu da kısa kestiler. ve genel olarak ses sitemi kötüydü, evet. ikinci bis'i yapmasını beklemiyordum aslında ama yaptı ve la terrasse'ı da çaldı beklemediğim şekilde. o güzel le quartier'i çaldı. ama işte amelie müziklerini dinlemek için gidilmemeliydi. geçen konser de aynı muhabbetler olmuştu. bu konser de aynı konuşmalar. bi daha olsa bi daha aynı şikayetler olacak sanırım artık kuşkum yok gibi. ve işte o da belki biraz bu yüzden, yani amelie'nin üstüne yapışmasından dolayı çalmıyor da ve başka şeylere de yöneldi işte.

    ve yere çömüp ordaki aletleri kurcalama geleneğini de sürdürdü bu konserde de. bi ayarını yapamadı senelerdir şunların. bir de post rock dedim ama konserin sonunda bi an için nirvana'yı da getirdiler aklıma. gitarlar amfiye sokmaya çalışacaklar baterinin üstüne atlıyacakalar filan sandım ki o klavyenin başındaki adam bateriye doğru koşunca aha yoksa dedim ama yapmadı.

    sonuç olarak ben gayet tatmin oldum. aralık'ta izmir'e gelme söylentileri çıkmıştı, gelirse yine giderim. sonra başka zaman gelsin yine giderim. giderim.

    ya overrated demişler, balon demişler adama. aklım almıyor gerçekten. neyse, zevk meselesi tabi bi yerde.
  • bana "oha oha" dedirten konser.. ama şöyle bir şey de var ki ben ankara'da oturuyorum. bu konser için kalkıp ankara'dan istanbul'a mı gideyim? o kadar bilet parası*+ masraf mı yapayım? üstelik eski parçalardan sadece bir-iki tane çalıyor.. yani konserlerinde bariz bir şekilde post-rock takılıyor herif. playlist çok vasat yani bu yönden.. şöyle amelie, rue des cascades, la valse des monstres, le phare albümlerinden takılsa çocuğumu kese kese giderim. ama yok... o yüzden "gitmesem mi?" diye düşünüyorum...

    ama yann tiersen lan..

    öff ne bok yesem bilemedim..
  • sabah uyandığımda yüzümde aptal bir sırıtış, gözümün önünde sahnede kendinden geçmiş gitar çalan yann tiersen görüntüsü ile şebek gibi gezmemi sağlamış konserdir. ama organizasyoncu arkadaşa bişi demek isterim, bir daha yann tiersen konseri düzenlersen, kurban olayım küçük yerde ve iyi bir ses sitemi ile düzenle, ilk parçalarda kızıp sahneyi bırakacak diye korktum, zaten gelecek insan sayısı belli, 8000 kişilik yerde bizim ne işimiz vardı anlamadım. ama ışıklar güzeldi, yann güzeldi, marco güzeldi, giderken yaptıkları atraksiyon güzeldi. en güzel ansa, 2. biste yann'ın elinde birası ve sigarasıyla geri geldiği andı. hah dedik, abi buldu kendini, şunu en başında yapaydı. bak hala sırıtıyorum ya.
  • kapı açılış saati belli olan (18:00), ancak başlama saati belli olmayan konser. facebook sayfasında da konserin bitiş saati 23:30 olarak belirtmiş. anlaşılan biz susadıkça ve acıktıkça birileri daha fazla para kazanacağını zannediyor. şahsen ben yarın biletix'i, ulaşabilirsem de organizatör firmayı arayarak konserin gerçek başlama saatini öğrenme hakkımı talep edeceğim. size de tavsiye ederim.

    edit: biletix'i aradığımda kendilerine konserin başlama saatiyle ilgili bilgi verilmediğini söyledi. organizatörlerden dinozor'un web sitesinde dinazor resminden başka bişe yok zaten. dream tv'nin websitesinde verilen 0 212 4135111 no'lu numarayı aradığımda ise aradığım yerin dream tv olmadığını söylediler. kontrol ettim, doğru numarayı aramışım.

    tek bilgi yann tiersen'in myspace'inde yazıyor. 21.00
  • su anda masamda ciftetelli oynamama sebep olan haber. henuz duydum ve oynuyorum evet. yandan yandan boyle.

    kendime not: bunu da kacirirsan top ol kızım.
hesabın var mı? giriş yap