redeem

• tüketiciye verilen sözü yerine getirme. dağıtılan kuponların bedelini ödeme, başka biçimlerde promosyona katılanlara hak ettiklerini verme...
  ayrıyeten (bkz: redeemer) ve de (bkz: redeeming)
• ing. rehinden kurtarmak
• gündelik hayatta tüketici değil, daha çok kullanıcıya yönelik kullanılır. misal kredi kartından kazandığınız puanları "redeem" ederseniz bu puanları paraya çevirmiş, indirim kartınızı "redeem" ederseniz yaptığınız alışverişte indirimden yararlanmış olursunuz. bu yüzden "kullanmak, faydalanmak, paraya çevirmek" gibi anlamlara da gelebilir.
• (bkz: mahsup)
• ing. kendini tekrar kanıtlamak.
  
  (özellikle yaptığın bir yanlıştan sonra) kendini topluma tekrar ispatlamak için iyi bir şeyler yapmak