flanş
-
iki parçayı(genelde boruyu) birbirine bağlayan ve birbirinden ayıran, genelde vidalı parça.
-
halk dilinde soylenisi agirlik olarak gecen seyler. genelde vücut gelistirme merkezlerinden gozlerin asina oldugu bu dairesel ortasi vidali parcalar bar'in sağ ve sol tarafina gecirilir.1 kg dan baslayip 20 kg'ya kadar gider bu flanşlar.kromajlisi vardir, dokum olani vardir. ama merkezlerde havali olsun diye hep kromajli olanlari bulunur ,kendilerine ozel yerleri de vardir, flanş sehpasi denen nesnenin uzerinde dururlar.
-
-
-
(bkz: flaş)
-
ben bunu; "makina parçalarının yanakları" olarak tanımlarım.
-
ameliyat lambalarında, tavanla lamba kollarını birbirine bağlayan aparat.
-
birbirine bağlanması gereken makina veya tesisat parçalarının bağlantı yerlerindeki genişlemiş yüzeye verilen ad. parçalar bu genişlemiş yüzeylerden birbirine civatalarla bağlanır ve sızdırmaz bir şekilde bağlantı işlemi tamamlanmış olur.
-
arazi araçlarında araçtaki fazladan yükseltmelerin bozduğu dengeyi aracın izini genişleterek yeniden sağlayabilmek için kullanılan, genellikle güçlendirilmiş alüminyum veya çelikten üretilen, jantın aksa bağlandığı noktaya eklenen son derece önemli parçadır. binek araçlarda da gösteriş amaçlı kullanılması oldukça yaygındır. bir arazi aracına takıldığında genellikle (bkz: dodik) takma ihtiyacı hasıl olur. sanayideki diğer adı (bkz: spacer)dır.
-
halk arasında flaş, fılaş, filaj, falaş, falaj, filarj ve benzeri bilumum isimle anılan parça. genellikle n harfi üşengeçlikten pas geçilir. çoğu zaman ş ile j birbirine benzer.
50 senedir şarj diyemeyen, j yi çıkartamayan adamlar flarj filan der. hem de böyle değişik bi fransız gırtlağıyla. çok garip milletiz, tepeden tırnağa kendi dilimizi konuşamıyoruz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap