• okunması, lisede yapılan hataların başında gelen dergi. diğer hatalar için (bkz: dus sokagi sakinleri) (bkz: cezmi ersöz) liseli estetiği diye bir şey var demek ki şu dünyada...
  • hemen hemen sadece nihat genç'i okumak için aldığım, içindeki gereksiz açık saçıklıktan ve herşeyi bildiğini sanan insanlardan rahatsız olduğum,bünyesinde az sayıda kaliteli karikatürist kaldığına inandığım dergi.
  • tuvalette otururken daha kolay işlem görmenizi sağlayacak dergi
  • kendi kendini batıran dergi. karikatüristlerin bir kısmını bünyesinde tutamayıp, kalanlarında teker teker yokoldukları bir dergi de diyebiliriz kendilerine.en çok üzüldüğüm ise ahmet yılmaz'ın her geçen gün kan kaybetmesi. yazık oldu yaa
  • sivas e tipi ceza evinde yönetim tarafından müstehcen diye yasaklanan güzel dergi.
  • metin fidan ve behiç pek'i hak etmeyen dergi. zaten onlar da lombak'a geçerse leman'ın çöküşünü seyreyleyin. annem "sen bunlara espri mi diyorsun? bundan sonra bu dergi alınmayacak, penguen alabilirsin" dediğinde nasıl da sinirlenmiştim. ama şimdi daha iyi anlıyorum.
  • leman 1992 yılından beri takip ettiğim bir zamanlar gülüp eğlendiğim dergi lakin günümüzde okuyucu kitlesi tikkylere dönüşmüş durumda. bütün üniverste kokoşlarında alenen görülebilir.
  • bu hafta üçüncü sayfadaki bir siyasi karikatürü epey yadırgadığımı söylemeliyim. evet leman'da ve penguen'de güncel siyasete yönelik espriler genelde derinlikten yoksun ve yüzeysel oluyor, içgüdüyle birkaç iyi espri çıkıyor, o da bazen. buna alışkınım. ama bu haftakine gerçekten bir anlam veremedim. karikatür şu: hani recep tayyip erdoğan ile abdullah gül ab anayasası'na (diğer tüm ab liderleri gibi) papa innocentus'un heykelinin önünde imza attılar ya. işte karikatür de buna atıfda bulunuyor. recep tayyip erdoğan ab anayasasını imzalarken papa'nın ellerinde ipler var, tayyip'i yönlendiriyor kukla gibi. yani tayyip kukla, papa da onu yönlendiren şahıs... ne bu be? komik de değil, siyasi açıdan mantıklı da. yani tayyip'in papa heykeli önünde imza atmasını ilginç bulmuşlar, bir karikatür çizelim demişler, düşüne düşüne akıllarına bu gelmiş. üzüldüm. kendisine muhalif diyen bir derginin iktidarı eleştirmek için bu kadar ezbere davranması gerçekten acınacak bir durum ve leman yazıişleri kadrosunun bu konularda ne kadar yüzeysel düşündüğünü gösteriyor. o karikatür olsa olsa ibda-c gibi bir örgütün haftalık dergisinde yayınlanabilirdi, leman'ın bu kadar alakasız bir noktaya savrulması ne acı.
  • büyük medyaya güvenip bir kez daha ofsaytta kalmışlar, "okmeydanı ssk'da çalışan bir hemşireye kentin ortasında tecavüz edildi" haberi (?) üzerine espri üretmişlerdir üçüncü sayfada. biraz daha dikkat diyoruz.
  • geldiği nokta hazindir. bu haftaki kapaktan bahsediyorum. yabancılara mülk satma hadisesi. karşı çıkmışlar ama bir bok yediklerinin de farkındalar, biraz mahcubiyet var. işte en çok yunanlılar ev alıyor demişler enformatif yazıda, hangi veriye dayanıyorlar belli değil tabii. karikatür şöyle: yunanlı bir aile gelmiş, sahil kasabasında ev almış, türk komşuya misafirliğe gitmişler. alabildiğine hödükçe resmedilen türk aile de yunanlı aile ile ingilizce iletişim kurmaya çalışıyor ama beceremiyor. espri bu yani. eleştirel yaklaşım dedikleri buysa helal olsun muhalif dergi leman'a. bindikleri gemide hayırlı yolculuklar diliyorum bu dümenini kaybetmiş arkadaşlara.
hesabın var mı? giriş yap