kollu kalemtıraş ^*

• kolunu cevirince kursun kalemi kirmadan, bozmadan acan mekanik kalemtras.
• genelde devlet dairelerinde masanin kenarina monte edilmis sekilde bulunur^*.
• süper kalemtraş tipidir hem heybetli görüntüsü, masadaki karizması, hem de işlevi bakımından. kullanımı da bi eksantriktir: önce öndeki metal kısmın üstündeki iki küçük şey bitiştirilir, sonra o kısım öne doğru çekilir, kalem dişli delikten içeri sokulur ve kol "tokada tukhgada" sesleri eşliğinde çevrilir. bu esnada alttaki küçük plastik kaba dökülenler bildiğimiz kalem çöpüne değil, kıymık gibi vıcır vıcır kıvırcık tahta parçalarına benzer. böyle çevirdikçe çeviresi gelir insanın. uç içinde kırılınca acayip eziyettir ama çıkarmak için bayağı kasarsın. bi de bu aletle açılan kalemler direk belli eder kendini, ortasında bir yerlerde birkaç tane diş izi olur.
• hiç gereği yokken^*, nice kalemleri doğradığım alettir.
• (bkz: orgazmik nesneler)
• çıkardığı kalem külüne hasta olduğum.. ne oynardık senlen ikimiz küçükken.
  
  kalem yokken fırıl fırıl dönen kol, kalemi kıyma yaparken tatlı bir mukavemet gösterir. gürül gürül açarım kalemi. o güdük uçlu kalem selvi gibi upuzun çıkar yuvadan. açışının açısını sevdiğim be. sonra da alttaki küçük çekmecedeki kıvırcık külleri dürtüklerim, üstüne bastırır şekil veririm. ne eğlenceydi ya.
• derste herkesin aynı anda kalem açmasıyla öğretmeni çıldırtan kırtasiye teknolojisi..
• küçükken annemin yanına işyerine gittiğimde en büyük eğlencemdi bu kalemtraşlar, hiç kimseye hiçbir şeye bulaşmadan dakikalarca herkesin kalemlerini sırayla açardım, lakin bazen kalem sıkışırdı o üçgen biçimli yerde çıkartmak zor olurdu zayıf ellerle; en güzel tarafı da biz kolu çevirdikçe kalemin sanki yavaş yavaş içeri giriyormuşcasına ilerlemesiydi.
• mükemmel sivrilikte açtığı kalemlerle yazı yazmaya kıyılamayan, çocukluğumda en fazla hayranlık beslediğim buluşlardan biri. sonradan otomatikleri de çıkmıştır bunun. kalem içine yerleştirilir ve bir cırrrrk sesi eşliğinde traşlanmış olarak çıkardı. yine de bu ileri model, kolu çevirirken duyulan katharsis benzeri hazzı vermedi, veremedi.
  
  kalem kıran kalitesiz kalemtraşlardan sonra bir devrimdi. hala devlet dairelerinde yaygın olarak bulunmasına karşın, kurşun kalemin gittikçe daha az kullanılması sonucu müzelik olmaya doğru gitmektedir.
• cocukken bundan bir tanbeye sahip olanlar, eşek kadar olunca gidip, agzıyla kalem acan gorıl adamlardan satın alır, evdeki luzumlu luzumnsuz tum kalemlerı gorılın agzına sokup, hemencecık bozulunca da uzulup aglarlar.