groove machine

• nesli meçhul ekşi sözlük yazarı.
• başarılı, çalışkan, iyi huylu, aklıselim, ahlaklı, sağlam karakterli, mizahı ve mizacı kuvvetli bir yazar.
• yurdum insanı yazar.
• (bkz: #21857582) şu entryle feci güldüren yazardır.
• napıyor, ne ediyor merak ettiğimdir. sınavlarında kendisine başarılar diler, bir şeye ihtiyacı olduğunda yardıma hazır olduğumu tekrar ederim.
• final döneminde olduğundan 'merhaba' yazmaya bile çekiniyorum. biliyorum yine alakasız düşüncelere gebe. finallerden alakasız konularla meşgul.
• çok düşündüm, hep benim üzerime kilitlenen bir konu vardı ortada. haklı olduğum sebepler kadar haksız görüldüğüm noktalar vardı. nasıl olsa birlikte çalışma kararı alınmış, ortaya bir proje konmuş ve fikir teatisi adına senden de yardım alınmıştı. ki bu yardımı da bizzat ben istemiştim, diğerleri de senin fikirlerinin önemini benim baskılarımla önemsemişti.
  
  hatta aklıma geldiği anda çok basit proje olduğu halde çekinmeden sana bildirmiştim durumu, uzun bir süre cevap alamayınca o anda farklı kutuplarda olduğumuzu düşündüm ki bunu sen de biliyorsun. tekrarlamak istemiyorum çok farklı durumlar vardı. bunun gelişimiyle birlikte çekim günü orada olmaman ve benim 'diğerleri' yanında büyük konuşup 'sikerim ya trip atıyorlar bana gelmezse gelmesin' diyip daha sonra vicdan yapıp biraz daha oyalandım.
  
  tabi diğerleri somut anlamda benim konuşmamı algıladılar, oyalandığımı fark etselerdi bunlar olmayabilirdi. hatta onların isteği ile senin oynadığın senaryo üzerinden alıntı yapıldı. aslında onların isteği değildi ama 'ortak bir karar' demeye çekiniyorum o ekipte sen olmadan.
  
  çekim açıkça söyleyeyim ki hiç içime sinmedi. kamera elime tutuşturulsa da onların aldığı kadrajı tekrarladım. daha senaryo oluşmadan önceki planları bile kafamdan sildim attım, bunlar filmde de yer almadı ama senin gündem ile ilgili vurguladığın kısma dokunduk ve o şekilde patlayan bir iş çıktı ortaya.
  
  umduğum gibi gitmeyen sürecin ortaya çıkardığı eser umduğumdan gayet iyi olmuştu. ilk sana izlettim. gelen tepki de iyiydi, sevindim.
  
  senin ortada bir yanlış görüp bana rahat bir üslup ile söylemeni ilk önce kaale almadım. büyük konuşmuştum çünkü, sikerler yaa diye atarlanmıştım. sonra iş ciddi boyuta ulaştı ve senin haklılığını yine fark ettim. konuyu diğerlerine anlattım ama onlar malzeme toplama konusunda, kar kıyamet içinde senin olmamanı söyleyip etkisiz eleman sıfatında devam etmeni uygun gördüler. ısrar ettim yine olmadı. fikir önemli dedim, hayır çekim önemli dediler. yanımdaki arkadaşım bu görüntülü konuşmalara şahit olarak konuşma sonlandırıldı.
  
  hata bendeydi, tavır aldığını düşünüp seni çekim için gerekli eşyaları bulma görevine çağırmadım. onlar da bu konuda seni yargıladılar ve çekim günü gelmemeni eklediler.
  
  sonra okulda konuştuk onlar bana savunduğunun aksini söylediler. çekimden çok fikrin önemli olduğunu defalarca vurguladılar. bu sefer ben vefasız, işe yaramaz statüsünden yalancı statüsüne kaydırıldım.
  
  ilk savundukları 4 kişilik bir ekipte sürekli kutuplaşma olacağı ve kameranın rahat bir şekilde kullanılamayacağı idi. bunun saçmalığını hala algılayamadılar ya da algılamak istemiyorlar.
  
  durum böyleyken, senin olmadığın bir yerde fikirlerimi görsel olarak sunmam da mümkün değil, sadece ortaya sunulana yardım etmek bundan sonraki görevim. intihalin kelime anlamanı bilmeden, olmayan emeklerinin derdine düşüp o kelimeyi cümle içinde paylaşanlarla beni bir tutma sadece.
  
  her neyse, sana parfüm alacak param yok şu an
  rehin gömleğimi verirsen alırım, eğer yakmadıysan.