• gerçek hayatta başardığı mucizeleri duydum, yazar olursa buraların tozunu attırır kendisi.
  • tanıdığım en güzel insan. bir soru sordum. "evet" dedi...
    öyle işte.
  • muhatabım.
  • inanılmaz entrylere sahip mükemmel bir ekşi sözlük yazarı. eski snowboard takım arkadaşım olabilir.
  • mary jane'imiz.
    (bkz: #10613150)
  • nereden başlasam bilemiyorum;

    "concept" ürünler satan ünlü bir mağazada güzel bir "şey" görüp çok beğense de "alalım" dediğimde "ama çok gereksiz" diyebilen xx kromozomlara sahip bir güzel. bugün ise "istanbul'da bir güzel, istanbul kadar güzel.".

    yaş pasta yerine bir adet ülker metro'ya gık çıkarmayan, söylediğim dandik ve uydurma şarkılara katlanan, bunla da yetinmeyip adeta hayatımın fonunda çalan sanki en güzelinden bir grup vitamin şarkısı. home-office çalışıyorum ayağına evdeki laptopa el koymuş olsa da ömrümün kotasını feda edeceğim hayat güzelliğim. aynı battaniyenin altında tylol hot paylaştığım uykucu şirinem.

    yemek yapma konusundaki tek rakibim.

    "mutfakta biri mi var?"

    iyi ki varsın.
  • sağolsun, sayesinde çok aktif bir facebook kullanıcısı olabiliyorum. mesela bu sabah facebook'a girdim, bir baktım the sims social'da haysiyetli bir çevreye sahibim. geçenlerde "lan ne ara farmville'de toprak ağası olmuşum ben" diyordum, ertesinde bir baktım kingdoms of camelot'ta feodal düzenle savaşıyorum. frontierville'i ıvırı zıvırı saymıyorum bile. facebook seninle güzel!!

    (bkz: burcucum çok güzel çıkmışsın)
  • yengelerin dibi!
  • "akşam geri verince bana gözlerimi
    şehir de kayboldu, denizin durgunluğu da
    bir anka kuşu yeniden karıyorken küllerini
    bir kaya oyuğu kendini alıştırıyorken boşluğa
    dedim, deniz de bendim, düşleyen de denizi
    ve sabah olur olmaz üstünde derinliğimin
    bir gülümseme gibi bulacağım kendimi."

    *
  • akıl almaz bir "nazar damage skill" özelliği var. resmen her bakışı "ignore target's defense".

    yeni taşındığımız semtte herkesin övdüğü nohut pilavcıya gittik, çok sevdi... bir hafta sonra aniden kapandı güzelim dükkan.
    sonra "evin aşağısında güzel bir terzi var" dedi... ertesi gün önünden geçtiğimizde camında kiralık yazıyordu.
    evin sokağında enfes bir balıkçı vardı ... evet, tahmin ettiğiniz gibi oldu elbette. tabi şimdi siz gülüyorsunuz ama küçükyalı esnafı kan ağlamaya devam ediyor.
    bitmedi, valencia - a.madrid maçını izliyorduk bir akşam, "şu çocuk da guti'ye benziyor, pek güzel oynuyor" yorumunu yaptı... olum adamı sahadan üzerine battaniye örtüp çıkardılar.
    efendime söyleyim, 2-3 ay önce dünyalar tatlısı yeğeni ile bahçede oyun oynuyorduk, uzaktan şöyle bir baktı bize, "ne güzel oynuyormuşuz"... attığım ilk adımda bileğim 90 derece döndü, iki hafta üzerine basamadım, kaç zaman oldu, hala şişi inmedi tam.
    ve daha geçen akşam, ilk kez giydiğim pantolonuma baktı "çok yakışmış" dedi... 5 dakika geçmeden üzerine bira döküldü lan.

    özetle,
    düşmanınız mı var, bu hanıma "şöyle bir baktırın"...
    qed.

    edit: (bkz: 1 temmuz 2012 ispanya italya maçı)
    adistantsadness: canım şu 10 numara kim?
    spiker aynı anda: ispanya'da fabregas oyundan çıkıyor. hocam sizce bu değişiklik erken değil mi?
hesabın var mı? giriş yap