hesabın var mı? giriş yap

  • bir koruyucu tüp içerisinde, hepsi birbirinden ayrı şekilde yalıtılmış olan optik elemanlardan meydana gelen kablo.

    ışık dediğimiz elektromanyetik dalga bir ortam içerisinden geçerken kırılmaya uğrayabilir. ortam dediğim şey su, cam gibi, havadan farklı bir madde. ortamdan çıktığındaysa yoluna, oraya girmeden önceki yoluna paralel olan bir şekilde devam eder. bunu günlük hayatımızda sıkça gözleriz. mesela:
    görsel
    (görsel buradan alıntı)

    bu kırılmanın miktarını belirleyen şey, her ortama göre değişiklik gösteren, yani farklı bir değer alan kırılma indisi dediğimiz özelliktir.

    ancak ışık bazen, girdiği ortamdan tekrar dışarıya çıkamayacak şekilde, adına tam yansıma denen bir olayla tamamen geriye yansır. yani ortam içerisinde kalır. bunun için ışığın o ortam içerisine belirli bir açıyla girmesi gerekir ve bu açıya kritik açı denir. fiber optik kablolar, bu özelliği temel alırlar.

    kritik açıyla kabloya giren ışık, kablodan dışarıya çıkamayacak şekilde tam yansıma yapar. bu kabloların içi, yansımayı sağlayacak bir yapıda tasarlanmıştır. böylece içeriye girip yansıyan ışık, tekrar kablonun iç çeperinde bir noktaya çarpar. yansıtıcı özellik, ışığın buradan da yansımasını sağlar. ışık içeride bu şekilde sürekli olarak yansımaya uğrar; ta ki kablonun diğer ucunu bulana kadar.

    bahsi geçen bu yansıtıcı kablonun çevresi, bir başka kablo ile sarılmıştır. bu ikinci kablonun kırılma indisi, ilk kablonunkinden küçüktür. bu ufak kablolar bir araya getirilerek en dış kısmına da silikon bir kaplama geçirilir. sonuçta ortaya şöyle bir yapı çıkar:
    görsel
    (görsel buradan alıntı)

    eğer bu kablo, kablonun içerisinde ışığın tek yol izlemesine izin verecek bir tasarıma sahipse tek modlu, 1'den fazla yol izlemesine izin verecek bir tasarıma sahipse çok modlu kablodur.

    ışığın içeride hapsolarak sürekli yansıması, 100 km'ye yakın bir mesafe boyunca sinyal kaybı olmadan taşınmasını sağlar. bu mesafe boyunca ışığın diğer özelliği olan saçılma olayı, yavaş yavaş sinyalin zayıflamasına yol açar. dolayısıyla ara istasyonlar sayesinde sinyalin yeniden güçlendirilmesi gerekir. bu sayede uzak mesafelere ışık hızında sinyal taşınması sağlanır.

    fiber optik kabloyla taşınması istenen bilgiler, 1'ler yüksek, 0'lar düşük frekanslı dalgalar üretecek şekilde 0 ve 1'lerden oluşan dijital veriler şeklinde kodlanır ve kablo boyunca bu türden dalgalar şeklinde iletilir.

    bakır kabloların fiber optik kablolardan yavaş sinyal sağlamasının nedeni, bakır kabloda iletilen şeyin elektron olmasıdır. elektronlar ışık, yani fotonlar kadar hızlı değildir.

    tek modlu kabloların iletim gücü 3000 metreye kadar verim sağlar. çok modlu kablolar içinse bu mesafe 2000 metredir. yukarıdaki görselde de gördüğünüz gibi, iç kabloların hepsi farklı renklerdedir. her renk kablo, farklı bir mesafeye kadar olan iletimden sorumludur.

  • bankta tek başıma maskesiz otursam polis gelir ceza yazar. ama uludağ'da parti yapsam bir şey olmaz.

    hafta sonu gidip iki bira alamıyorum marketten. ama uludağ'da sıcak şarap içebilirim.

    ama aynen bakanım koronaya karşı savaşımız tam gaz devam ediyor. biz kazanacağız:d

  • ben açıkçası nabza göre yapıyorum bunu, kişiye göre. adamın akbili isteme şekline göre. genç bi çocuksa, kibarsa para almıyorum, yaşlılardan da almıyorum, babama benzeyenlerden de almıyorum, trakyalı'ysa almıyorum, hamileyse almıyorum. sonra soruyorum en son, "akp'li misin?" diyorum.

    cevabı "evet" ise, parasını alıyorum. hem akp'li hem babama benziyorsa yarı parasını alıyorum, hem yaşlı hem akp'li ise parasını alıp, yol vermiyorum.

    genç ve jastin bieber dinliyorsa, kafasına kornişle vuruyorum.

  • bu adama verilen imkanlar ülkeyi son beş yılda terk eden roketsan, havelsan ve aselsan mühendislerine verilse ülke savunma sanayisinde çağ atlardı. kendisi çalışkan ve çok iyi bir mühendis olabilir. ben imkanlardan bahsediyorum.

    umarım çok daha güzel şeye imza atılır fakat eğer bu ülkede fikir özgürlüğü varsa benim için bu klasik bi propaganda videosu. bu videoyu izleyip gaza gelip ülkeye dönmeye çalışan çok donanımlı birisi olsa bile bu kişinin alevi, kürt ya da atatürkçü olmaması mümkünse karadenizli olması istenecek ilk kriterlerdendir. bırakalım bu imkansızı başardık ayaklarını. başarılan bir imkansızlık varsa o da liyakatsizliğiniz yüzünden türkiye’nin tarihinde hiç görmediği bir beyin göçüne vesile olmaktır.

    bu dediğimi kafadan yazmıyorum, işin içinde olan biri olarak yazıyorum. açın bu videoda röportaj veren gruptakilerin twitter adreslerine bakın, nasa'ya referendum'da evet vererek haykıran kişiler.

    edit: çok fazla mesajda diğer çalışanların attıkları tivitler geldi, isteyen arasın bulsun ben örneği verdim, diğerleri de bu profilde insanlar.

    edit2: tai‘yi atlamışız. this is you captain hatırlattı sağolsun.

    edit 3 : diğerlerine destek verildi de ne oldu diyenler için bu ekibe verilen destekleri kahvelikoyunkavalcisi hatırlattı :
    gümrük vergisi muafiyeti
    kdv istisnası
    kdv iadesi
    vergi indirimi
    sigorta primi işveren hissesi desteği
    gelir vergisi stopajı desteği
    yatırım yeri tahsisi
    izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tesciller ile diğer kısıtlayıcı hükümler için yasal ve idari düzenleme.
    kaynak

  • türkçe meali: paranın çoğuna süleyman ve çetesi çöktü, bana bıraktıkları birkaç yüzbin dolar da suyunu çekti. kendileriyle anlaştım, teslim olursam en az cezayı alacağımı taahhüt ettiler. ben de kabul ettim.

  • başbaşa bir ortamda, yanyana oturmaktasınızdır. sohbetinizin kelimeleri azalmaya, sesleriniz biraz daha gırtlağa inerek çatallanmaya başlar. artık birbirinizin dudaklarına, birbirinizin gözlerinden daha sık bakmaya başlamışsınızdır farkında olmadan ki bunu farkettiğiniz anda süratle kaçırırsınız gözlerinizi gözlerine. ve dudaklarınızı istem dışı ıslatmaya başlarsınız, sanki sizin tahmin etmediğinizi diliniz dudağınıza haber vermektedir. kafalar birbirine biraz yaklaşır, yaklaştığından daha az uzaklaşır, biraz daha yaklaşır ve çok az daha uzaklaşır. en sonunda gözler kapanır, kimse kendini diğer dudağa doğru itmez, ikisini birbirine çeken bambaşka bir güçtür artık. tatlı tatlı, hafif bir şekilde öpüşmeye başlarsınız. dudaklardaki tedirginlik tükürüğe karışmaktadır yavaş yavaş. tatsız hayatın tadının o dudaklarda olduğunu anlar ve daha da tatmak istersiniz. kalbiniz boğazınızda atmaktadır artık. hızlanmaya başlar bir yandan da ona dokunursunuz. o narin boynu tuttuğunuz an karşınızdakinin masumiyeti içinizi titretir. hayatın karmaşıklığına inat, elleriniz saçlarının içinde rahatça dolaşır. artık deli gibi öpüşüyorsunuzdur ve içinizden belki de şu düşünce geçer " bu mutluluk sonsuza kadar sürse ya da şu an ölsem de beni bu tarifsiz huzuruma gömseler keşke"

  • mecnun namaz kılan bir faninin önünden geçer. namazı bitirdikten sonra fani sorar:

    - ey mecnun beni görmüyor musun da, namaz kılarken önümden geçiyorsun?

    mecnun cevap verir:

    - ey fani, ben leyla'yı düşünürken seni görmedim de, sen mevla'yı düşünürken beni nasıl gördün!

  • sirf bu yuzden basina bilal gibi bir evlat gelmis adamin beyani. istiyor ki herkesin basina gelsin. yemezler.