ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
jandarma dayağının kesilmesi
-
polis devleti türkiye’de görülmüş medeniyet adına bir gelişmedir. lakin medeniyetten nasibini almamış iç anadolu topluluğu bu olayı fırsat bilerek barbarlık seviyelerini katlamışlar, adeta hayvanlık seviyelerini üçer beşer atlamışlardır.
teorik olarak güzel ama pratik olarak kötü olaydır.
fotoğrafçıdan damada anlamlı dayak
-
eger fotografci fotograf çekmez, kuafor gelin başı yapmaz ise, düğün salonu sahibi gelinin yaşına bakıp küçük ise salonu vermez ise, bu düzeni degiştirebiliriz. yasalar istedigi kadar yaşı kücültsün toplum ne derse o olur tebrik ederim
bayram sabahı kahvaltısı
-
dünyanın en güzel şeyidir. hiçbir arkadaş ortamı, romantik ambiyanslı yemek, lüks sofra bu kahvaltının tadını vermiyor arkadaş..
o zeytinler, reçeller, domates ve biber söğüşü, bayram için hazırlanan yöresel yemeklerden minik minik kupleler...
hele ki çay... 126 bardak içtim la.. daha dün bu saatlerde iftara 12 saat vardı.. nasıl dayanmışım la ben bu oruça?
12 kasım 2014 .net'in açık kaynak olması
-
(bkz: yeminlen bir şey anlamadım)
edit: başlık en başta açık kaynak yerine open source' tu. gerçi gene anlamadım da neyse başkan açıklama yapmış sağolsun.
ekmek arasına konulabilecek muhteşem şeyler
-
ekmeğin arasına cips koyanı gördüm, muz koyanı gördüm, ekmeğin arasına ekmek koyanı gördüm ama asıl bombayı annem patlatıp hayatımın keşfini yaptı.
ilkokuldayız. köyden taşımalı geldiğimiz için beslenme çantamız var. yumurta, peynir allah ne verdiyse yufka ekmeğin içine dürülüp konuluyo işte. bir gün öğretmenin oğlu evleri uzak olduğu için bizimle yemeye başladı öğle yemeğini. mis gibi bakkal ekmeğinin içine sürmüş annesi çikolatayı. yarısını bana verdi. lan o nasıl bir lezzet. aklım başımdan gitti. köylü çocuğuyuz böyle şeyler görmedik. neyse eve gidince anneme dedim babama söyle de bize çikolata alsın ekmeğime koy. babam almış garibim. aldığının ertesi beslenme çantamda çikolatalı ekmeğim okula gittim. öğleyi iple çekiyorum. neyse öğlen geldi. yufka ekmek nasıl dolgun, bir de ok gibi dimdik duruyo. dedim ki canım annem ne kadar sürdüyse ekmek zor almış. bi ısırdım çatırt diye bir ses. ama ağzıma çikolata tadı geliyo bir daha ısırdım yine çatırt diye bir ses. meğer babam çikolatalı gofret almış. annem de garibim ekmeğin arasına onu koymuş. deneyin güzel oluyo.
mor ve ötesi
-
sözlük soru cevap etkinliğinde bir yerde harun bahsetmişti. aklıma düşmüştü, denemek istedim.
gerçekten öyle güzel bir deneyim ki..
tünel meydanında sirenler albümündeki 9. şarkı tüneli açıyorsunuz.
"şimdi kalbin, epey kırılmış, görüyor hepsini, ne yapabilirdi?"
şarkının bitiminde kendinizi odakule'de buluyorsunuz.
sonra istiklal şarkısı başlıyor, istiklali hissediyorsunuz, galatasaraydan, çiçek pasajından geçiyorsunuz,
kulağınızda şu sözler:
"belki arkadaşlarınla, belki de yalnız başına yürürken, ne kadar mutlusun istiklal’de
birkaç mevsim renkler solunca, tükenmez hayatının sesi, çok mutlusun istiklal’de"
sonra istiklal şarkısı bitiyor, hem de nerede? parka gidebilmek için direndiğimiz yerlerde...
park şarkısı başlıyor orada:
"dün neler mi kaybettin, belki zamanın yok şimdi
gidenler geri gelmez ama, boş yere yorulmadı kalbin
adını bilmesem de kardeşsin, biz neye söz vermiştik
yüzümü gördüğünde gül artık, biz bir kabusu yendik
yok, yaralara dokunmak yok, gök de bir bize ağaç da bir
sabrın tükendi ama aman, onlara asla benzemedin"
albümün bu son şarkısı bittiğinde meydana çıkmıştım, gezi yanı başımdaydı,
anılar aklımdaydı.
adını bilmediğim kardeşlerim aklıma geldi.
derin bir nefes aldım.
gülümsedim.
antalya'da 4 kişinin evde ölü bulunması
-
vatandaşının sorunlarına sağır bir iktidarın döneminde gerçekleşmiştir.