hesabın var mı? giriş yap

  • ooo bizim diziler için güzel haber, bu konuyla ilgili 23 tane dizi çıkar.

    - sen bir soykan'sın nasıl karın soyadını taşımaz

  • ayak kokusunun veya ayak kokusu sinmiş çorabın karakteristiğini veren uçucu molekül olan isovaleric acid'in aynı zamanda sert peynirlerin (eski kaşar, parmeggianno, emmental, pecorino vb) doğal formülünün koku profilinde de belirleyici olmasından kaynaklanır. sadece peynir değil, bazen içtiğiniz bira'da da bu kokuyu hissedebilirsiniz çünkü mayanın enfeksiyonu sırasında isovaleric acid açığa çıkabilir.

    sonuçta doğadaki kokulu malzemeye eş sayıda molekül mevcut değil ve bir şekilde pek çoğu zıt malzeme içinde kesişiyor. misal; yasemin/dışkı (indole kesişmesi), bal/idrar (phenylacetic acid kesişmesi) vs vs.

    bizler kokuları bağlamları ile değerlendirdiğimizden, nasıl sunulduysa öyle kabul ederiz. merak edenler bu konuda brown üniversitesi/rachel herz'ün yaptığı deneye bakabilirler.

    yani, takmayın kafanızı. sonuçta "iğrenç" tanımı da, aynı iyi-kötü, güzel-çirkin gibi sizin taktığınız bir etiket.

  • doyamadınız medeniyeti metrekarelerle, saraylarla algılamaya çalışmaya.
    doğru hesap şöyle;
    hukuki güvenlik + iyi çalışma şartları + eğitimli medeni insanlar + temiz çevre > 50 metrekare

  • okuyunca nasıl bir yokluk içinde okuduğuma şaşırtan yazıdır.
    biz de kızlı erkekli oturduk ama hiç bir kız gelip kucağıma oturmadı. demek sorun sadece bizim lisedeydi.
    karşılıklı münazaralar yaptık, fikirlerini dinledik, fikirlerimizi çarpıştırdık. beraber ders çalıştık, ders dinledik, ders astık.
    okuldan kaçıp dönercide 1.5 porsiyon döner yedik, sinemaya gittik güldük muhabbet ettik.
    bazen karşılıklı futbol oynadık, kavga ettik, beraber sevdik, sevdiğimizi müzikleri bir kulaklıkla dinledik.
    bak bu kitap çok güzel diyerek birbirimize kitaplarımızı paylaştık, bazen de gençliğin verdiği heyecanla ağzımızdan tükürükler saçarak kavga ettik fikir ayrılıklarımız yüzünden.
    birbirimizi güzel/yakışıklı bulduk, aşık olduk.
    kadın ya da erkek hepsinin birer adı vardı hepsi birer bireydi başta.
    fikirleri, hayalleri, hedefleri olan kızlar tıpkı erkekler gibi. evet hiç biri kucağıma oturmadı ne yazık ki.

  • türk halkını kitleler halinde ilk kez tiyatro ile tanıştıran milletimizin medeniyete giriş kapılarından birisidir.

    yazar cemil meriç’in tanımıyla, televizyon henüz sokaktaki insanın şuurunu iğdiş etmemişken o dönem çocuk olan bir neslin hayal dünyasını inşa etmiştir.

    bir masalın, bir filmin, bazen de harikalar diyarının içine alice misali bir anda dalıvermektir. bir rüyayı uyanıkken yaşamaktır.

    tv ekranı ve gerçek tiyatro sahnesinden çok farklıdır. diğerlerinde karakterler size birileri tarafından sunulup hayal gücünüz sınırlandırılırken, radyo tiyatrosunda tanıştığınız, şahit olduğunuz herkes ve her şey sizin hayalinize bırakılmıştır.

    bugünlerde artık o kadar geniş bir oyun yelpazesi vardır ki polisiye, macera, dram, romantizm, komedi, çocuklara yönelik eserler dâhil ne ararsanız web ortamında kolaylıkla bulabilirsiniz.

    örneğin; dostoyevski’nin buradaki suç ve ceza eserinin içeriğine 5.5 saatlik bir sürede kitabın içine girmişçesine yaşayarak kitabı okumuş olanlardan daha hakim olabilirsiniz. kitap okumayı sevmeyenler, üşenenler, okumak için fırsat yaratamayanlar için biçilmiş kaftandır.

    isteğiniz eserleri türkçe bulamıyorsanız la theater works sitesinden ingilizce olarak da bulabilirsiniz. ingilizcesini ilerletmek isteyenler için de zevkli bir listening yoludur.

    ayrıca stres atmanın da en güzel yollarından birisidir. mükemmel bir yol arkadaşıdır. gideceğiniz yere vardığınız halde arabadan inemediğiniz zamanlar olur. yalnızlığı kıymetlendiren bir taç gibidir.

    bir insanın özellikle yaratıcılık gerektiren işlerde diğer insanlara üstünlük sağlayabilmesi hayal gücünün kuvvetiyle doğru orantılıdır.

    radyo tiyatrosunun özellikle çocuklardaki hayal gücü gelişimine de inanılmaz etkileri vardır. bu anlamda özellikle küçük çocuklar için kitaplardan bile değerlidir. herkes çocuğuna kitap okutamıyor olabilir ama herkes çocuğuna bunu kolaylıkla dinletmenin bir yolunu bulabilir.

    çocukların tv ve tablet başında aptallaşmasını ve hayatın dışında kalmasını seyretmek yerine nöral bağlantılarının gelişimesine olumlu bir katkıda bulunabilirsiniz.

    böylece birçoğu dört duvar arasında yetişen günümüz çocuklarını hem gerçek hayattan koparmamış olur hem de hayal gücü zirvede çocuklar yetiştirerek yarının dâhilerini yetiştirmeye önemli bir katkı yapmış olabilirsiniz. davranışlarında göreceğiniz olumlu etkiler de sizi şaşırtacaktır.

    aslında her işin kolayını seven milletimiz için önemli bir buluş ve değerli bir sanat dalıdır. ama maalesef ki her güzel ve naif şey gibi bu da sonunda hiç olmuştur.

  • çalışılmayan yazılıyı iptal ettirmek için polisi arayıp bomba ihbarı yapmak. okula polis, polis köpekleri ve bomba imha ekibinin gelmesi. yazılının ileri tarihe alınması.

  • ne güzel dünya değil mi? kadın geliyor çatır çatır adama vuruyor ama olaydaki mevzu lazer. o kadın tüm gücüyle erkeğe vurursa başlık lazer. erkek tüm gücüyle kadına vurursa kadına şiddet. mevzu şiddetin yanlışlığı mı? yoksa başka şey mi?

  • türkiye için yapılacak en iyi hamleyi yaptı ümit özdağ. diğer egoist liderler gibi kendisini aday göstermedi. açık açık ülke için en iyi adayı söyledi.

    bu bile ümit özdağ'ın ülkesini ne kadar sevdiğini gösteriyor. adamın derdi kendisi değil ülkesi. 10 yıldır seçim kaybedip hala kendisini aday gösteren, koltuğu bırakmayan birini destekleyenler utansın.