hesabın var mı? giriş yap

  • anlaşmazlık halinde takındığı tutum.

    biriyle tanıştın görüştün, mizah anlayışın uyuştu güldün eğlendin, film ve müzik zevkleriniz uyuştu festivale gittin, hayata bakışınız ortak çıktı evlendin diye her mevzuda ömür boyu anlaşabilecek değilsin nihayetinde... mühim olan anlaşmazlık halinde anlaşabilmek. mühim olan çıkar çatışmasında orta yolu bulabilmek. özetle geçinmeye gönüllü olmak.

    başa dönecek olursak bir insanla anlaşabileceğinin işaretini veren şey => anlaşmazlık halinde takındığı tutumda gizlidir.

    - anlaşmazlığa düşülen konuya, daha doğrusu çözüme odaklanabiliyorsa, yıkıcı değil yapıcı konuşuyor ve dinliyorsa => aklı başında biridir => anlaşırsın.

    - konuyu saptırıyorsa => laf ebesidir => uğraşmak istiyorsan uğraşırsın.

    - anlaşmazlığa düşülen konuya, daha doğrusu çözüme değil de kendini haklı ve üstün göstermeye odaklanıyorsa; seni sorunlu ilan ediyor, psikolojik teşhisler koyuyor*, sesini yükseltiyor ve hiç susmuyorsa => kaçarsın

  • bu milletin evlilik merakından gına geldi artık. evlenenlerin evlenmemiş olanlara takmasından, erkeklerin evlenmek isteyen kızlara takmasından, kızların evlenmek istemeyen erkeklere takmasından, orta yaşlıların evlenmemis insanlara genel olarak takmasından, evlenmek için kırk takla atanlardan, evlenmiş erkeklerin pişmanlıklarından. yeter ya, tek derdimiz buymus gibi, baydı artık evlilik muhabbetiniz.

  • ulan adam hem ülkenin mühendisinin, beyaz yakalısının ev alamadığını dile getiriyor hemde balonun olmadığını söylüyor. savunmak için kafayı çizdiler.

  • her ay istisnasız kibarca reddedilmekle birlikte şuursuzca başvurmaya devam ettiğim etkinlikti. haftaiçi önemli bir sınavım olduğu için bir haftasonucuk eve kapanıp ders çalışmaya and içtim, işte o haftasonu olan konsere beni kabul etmeye karar verdiler. komplo olduğunu düşünsem de zıplayarak gideceğimi teyit ettim. sınavım kötü geçerse yakalarındayım.

    katılmak istiyorsanız çok önemli işiniz olan bir günkü konsere başvurun, murphy yardımınıza koşacaktır *

    edit: bu entry üzerine sofar sounds istanbul'dan sınavımın nasıl geçtiğine dair mesaj aldım. böyle de tatlı bir ekipler. hem çok güzel işler yapan hem de üstüne sıcakkanlı olan bu arkadaşların başarılarının devamını diliyorum.

  • 'son olarak mutfak bölümüne giren imamoğlu, çalışanlara, "yemekte ne vardı" diye sordu. "musakka var. sizin için de antrikot" yanıtını üzerine imamoğlu, "olmaz, yanlış. birine musakka, birine antrikot olmaz. bir dahakine aynısı olacak" talimatını verdi'

    eko başkan'ın ilk icraati

    başkan yeter artık göz pınarlarımız kurudu...

  • bir değil bin tane var ama ben birine yoğunlaşacağım çünkü ben uzun zamandır bunu yaptığım için layığımı buldum;

    arkadaşlar, yöneticiniz ile hakkınız olan şey için konuşun, kariyerinizin nasıl şekilleneceğini, mutlaka konuşun . öyle yılda 1 defa değil, yılda 3-4 defa konuşun.
    size bir yol çizmesini, ne zaman terfi vereceğini belirlemesini mutlaka sağlayın, o sizden iş için bitirme saatleri tarihleri ister ya, siz de ondan kariyer yolunuz ile ilgili yapılacak çalışmalar için bitiş tarihi isteyin.

    ben yapmadım; saygılı olayım, gidip ağlamayayım, habire şikayetlenen bir konuma düşmeyeyim dedim. onlar zaten anlar benim hakkım olanı verirler dedim. bu beni insan olarak yüceltti ama beni onların gözünde "daha iyi çalışan" yapmadı.
    aksine isteksiz olduğum için operatif biri olarak göründüm belki.

    diyeceğim o ki, vaktim yok konuşamamlara kanmayın, sen daha yenisin neyin terfisilere kanmayın, çünkü bendeniz çok köklü çok kurumsal bir şirkette çalışmama rağmen 2 senede 2 terfi alıp hiyerarşik olarak üstüme basan insanlar gördüm. ben ise 2 sene de bir konuşup bana ne zaman terfi vereceksin diye soran bir insandım. demek ki bu arkadaşlar senede 4 defa konuşmuş, gitmekle tehdit etmiş. ben hiç tehdit etmedim, saçma bulurdum ama bir çok iş arkadaşımın gitmekle tehdit ederek maaşlarını arttırdığını öğrendim.

    bu pis dünyada başka türlü iyi maaş almak ve hatta ayakta kalmak zor.

    edit: mesajlar geliyor sıklıklar diyorlar ki ben tehditi savurunca terfi aldım, zam aldım, şu an için 10 kişiden 1 kişi tehdit olmaz dedi, ama denememiş, tehdit eden diğer arkadaşlar ise muvaffak olmuş. bu da bizim türk kafasının korku ile ittirildiğinin ibaresi. ben de tehdit etsem mi diye düşünmüyor değilim.

    yıllar sonra gelen edit: entry' den 2 sene sonra şans da yardım edince tehdit de işe yarayınca 2 kademe birden atladım. hiç hoşuma gitmedi tehdit ama, mecbur bırakıldım