hesabın var mı? giriş yap

  • her şeyi daha da berbat edecek düzenlemedir.

    bir defa nafaka kalkmıyor, eşin sorumluluğu 5 yılla sınırlanıyor. bu 5 yıldan sonrasını ise devlet ödeyecekmiş.

    elin iki tane ergen kezosu evlenecek, anlaşamayıp boşanacaklar, 5 yıl nafaka ödeyecekler, ondan sonra hop devlet devam edecek nafaka ödemeye. bu nasıl bir mantık anlayabilmiş değilim.

    salak evlilikleriyle kendilerini yakanlar, artık sadece kendilerini değil bütün vergi mükelleflerini yakacaklar.

  • savaş alanlarının gördüğü en saçma trollüklerden biridir.

    vietnam savaşı'nın hızla sürdüğü 1960'ların ortalarında amerikan hava kuvvetleri, uçuş hayatlarının sonuna yaklaşan ve yakında jetlerle değiştireceği a-1h skyraider uçaklarını, kara kuvvetlerinin operasyon yaptığı noktalarda ileri hava trafik kontrolörleri (fac) vasıtasıyla yakın hava-yer desteği görevlerinde kullanıyordu. tek motorlu olan ancak hem dayanıklılığı hem de taşıyabildiği oldukça fazla mühimmat ile a-1h skyraider, bu tip görevler için o anda amerikalıların elindeki en iyi seçenekti.

    4 kasım 1965 günü amerikan hava kuvvetleri için önemli bir gündü. o gün yapılacak görevde atılacak bombalar ile hava kuvvetleri vietnam'a toplam 6 milyon pound (yaklaşık 2721.5 ton) ağırlığındaki mühimmat atmış olacaktı ve bu özel gün kutlamayı hakediyordu. bu iş için seçilen uçak o zamanki adıyla va-25 filosuna bağlı ne/572 kuyruk/burun numaralı bir a-1h skyraider'dı ve paper tiger ii olarak adlandırılan uçağı kullanacak kişi de va-25'in komutanı clarence j. stoddard idi. amerikalılar bu güne özel olarak kuzey vietnam hedeflerine atılacak sıradan bombaların yanında bir de özel silah seçmişlerdi; eski bir klozet!

    klozet, filonun içinde olduğu uss midway uçak gemisinde kullanılan ama hasarlandığı için sökülen eski bir parçaydı. va-25'in pilotlarından biri atılmadan hemen önce klozeti görmüş ve aklına bunu vietnamlıların kafasına atmak gelmişti. gemideki silah teknisyenlerinin de yardımıyla önce klozetin etrafına uçağın kanat altındaki istasyona bağlanabilmesi için metal bir çerçeve yapıldı. ardından önüne gerçek bir bombaya benzemesi için aktif olmayan bir tapa, arka tarafına da yine gerçek bombalardakine benzer finli kuyruk eklendi ve bu şekilde "mühimmat haline getirilen" klozet ne/572'nin sağ kanadına takıldı. oluşan görüntü hem çok saçma hem de çok komikti ve olaydan haberi olmayan ama uçağın sağ kanadının altındaki garip şeyi gören geminin kontrol kulesindekiler, "572'nin sağ kanadının altındaki garip şey de ne?" diye sormak durumunda kaldı. gülüşmeler, şakalar sonrasında uçak havalandı ve bombanın atılmasını filme alacak olan kolundaki diğer uçakla birlikte mekong deltasındaki görev noktasına doğru ilerledi.

    görev bölgesine gelindiğinde pilot stoddard, standart uygulama gereğince yerdeki ileri hava kontrolörüne taşıdığı yükü saydı ve en sonunda ekledi: "sani-flush isimli özel bir bombamız da var!". yerdeki kontrolör şaşırdı ama şaşkınlığı kanat altındaki klozeti görünce daha da arttı. görevin ilerleyen dakikalarında, taşınan bu "özel mühimmat" kuzey vietnam hedeflerinin birinin üzerinde yere atıldı ve böylece klozet bombası tasarlanma amacına uygun şekilde kullanıldı.

    savaş alanlarının gördüğü bu büyük trollüğe imza atan pilot clarence j. stoddard ise bu olaydan birkaç ay sonra, ekim 1966'da yine 572 numarayla uçarken yerden atılan 3 adet hava savunma füzesi ile vurularak düşürüldü ve hayatını kaybetti.

    bu aslında amerikalılar için uçakla düşmana atılan ilk garip nesne değildi. bu olaydan çok önce, kore savaşı sırasında ağustos 1952'de uss princeton gemisindeki va-195 filosundakiler, kuzey koreliler için buna benzer bir şey hazırlamışlardı. bir ad-4 skyraider uçağının gövde altı paylonuna takılı olan bir bombaya eski bir lavabo taktılar ve uçağı uçuşa verdiler. bu durumu gören ve çok kızan filo komutanı 1 hafta boyunca o şekildeki bombanın atılmasına izin vermedi ancak basında çıkan haberler sonucu oluşan baskıya dayanamadı ve bu sürenin sonunda bombanın pyongyang'a atılmasına izin verdi.

  • yalansa, yalanına tüküreyim, doğruysa bize ne bundan dediğim olayda geçen bir cümle.

    sözlüğün içine ettiniz tebrikler.

    yapmayın, etmeyin şu güzelim ortamı ergen forumuna çevirmeyin.

    not: ilk entry uçmuş.

  • kurala uymayan gencin sınava alınmamasıdır. bu tip zamanlı işlerde 1 dk ile 20 dk veya 1 saat arasında fark yok. arkadaş buluşmasına gitmiyor sınava gidiyorsunuz, istersen bağdat'tan gel oraya zamanında varacak saatte ulaşmakla mükellefsin.

  • cogu turkun vazgecilmezidir, yurtdisinda bir nebze olsun islak mendille giderilse de, siz, siz olun islak mendil alirken uzerinde ne yazdigina bakin, yoksa benim gibi aksam eve varana kadar kicinizda mentol ferahligini hissedersiniz.

  • anasınısatıym. var böyle bişey. başıma gelen durum. olay. olaylı durum.

    bugün eve gelir gelmez hiçbir şeye dokunmayıp salonumuzdaki saatin karşısına geçtim. çok sürmedi. yaklaşık 6:22 gibi saat aniden 10:00 oldu. yanlış anlaşılmasın pm olan 10. şimdilik elimde olayın sadece ses kaydı bulunmakta. çok acayip.

  • tatmin etmeyen açıklama. sen bu adımı müşterini korumak için attığını söylüyorsun. peki yaptığın sadece müşterinin internetini koruma amaçlıysa, neden 9 tl aldıktan ve 2gb bittikten sonra da paketteki interneti paylaşmaya devam edecek diyorsun? hani müşterini koruyup internetinin kötü niyetli olarak harcanmasını önlemekti amacın?

    yaptığın müşteriyi korumak değil, amacın da bu değil. amacın insanlara hediye ediyoruz ayağına şerefsizce paket satmak.