hesabın var mı? giriş yap

  • daha önce yazılmış ama ben de şunu şuraya koymak istiyorum: https://www.youtube.com/watch?v=up0tis6jvse

    "aganigi naganigi" ikilemesini dilimize (dilimize derken günlük konuşma dilimize arkadaşlar, güzel türkçemize değil) sokmuştu bu reklam ilk çıktığında. ilginç şekilde; etrafımda kimsenin duymadığı, kullanmadığı, sözlükte de yazmayan ama kimsenin de ne anlama geldiğini anlamakta da hiçbir zorluk çekmediği bir ikilemeydi. o zamana kadar duyan bilen yoktu ama bu reklamda duyduktan sonra herkes neyi ifade ettiğini bir çırpıda anlamıştı. ve reklamdan sonra da bir süre de ağzımıza takılmıştı. muhtemelen kuru yemişin direkt mala gittiği(bkz: direk mala gider) bilgisini halk arasında yaygınlaştıran reklam budur. hatta daha da abartıyorum, bu reklamdan sonra artık bir daha fındığın reklamının yapılmasına ihtiyaç kalmamıştır çünkü fındık kolektif hafızanın derinliklerine direkt mala giden gıda olarak kazınmıştır. reklam sektörünün kendi çapında en büyük başarılarındandır.

  • istanbul için bazı dükkan isimlerini yazıyorum.

    unkapanındaki bazı dükkanlar:

    1.istanbul plak
    2.avrupa müzik
    3.seyhan müzik prodüksiyon (deniz tarafından girişte en alt katta sağda. oturan yetkili abi biraz aksi. şimdiden uyarayım. beni dükkandan atmıştı.)
    4.ati müzik
    5.coşkun plak
    6.ercan kasetçilik
    7.elanor müzik (sadece plak satıyor. cd yok.)
    8.türküola müzik
    9.mega müzik (buradaki amca iyi bir insan. esen müzik hariç çoğu yerdeki ölü toprak havası burada daha az.)
    10.yenidünya müzik
    11.bayar müzik
    12.ajs müzik
    13.özdemir müzik
    14.esen müzik (pasajın adam gibi iş yapan tek dükkanı olabilir. en canlı yeri. ayrı bir dünya. uğramadan geçmeyin.)
    15.ateş müzik (bulunması en zor dükkan, pasajın en üst katında. ve en üst katta çalışan tek dükkan hahahah)
    16.emre kaset ve plakçılık (haliç metrosu tarafındaki binada değil, daha ileride)
    17.ozhizo kitap-plak-kitap (binanın içinde değil, haliç metrosu tarafından yürüyorsanız binanın sağından devam edin. canlı bir yer.)
    18.hey plak

    bazılarını hatırlamıyorum, hatırladıklarımdan da bazılarını yazdım not olarak.
    unkapanı ölmek üzere. şu anda iç karartıcı bir yer. ama tabii ki koleksiyoncu olan herkesin dükkanları bir taraması gerekir, çünkü ülkemiz müziğinin kalbi burası. hiçbir yerde olmayan yerli cd/plakları, doğrudan cd'yi basan firmadan alabilirsiniz. bir iki dükkan daha ben gezerken kepenkleri kapatıyordu, bu nedenle şu listenin çeyreği yoktur herhalde şu an :(. koronavirüsle birlikte yarısı daha kapanır muhtemelen...acımasız dünya.
    kadıköy'deki ve diğer dükkanları da yazacağım sonra, notları bir bulayım :)

  • oncelikle inci sozlukculer icin en altta ozet var. onun disinda bu organizasyonun altina imza atan kisi olarak pek cok hakli elestiriye yanit getirmek, ve sizleri bazi guzel degisikliklerden haberdar etmek istiyorum. once bastan baslayalim:

    1) neden eksi sozluk bu dogumgunu zirvesinin organizasyonunu ustlendi?

    eksi sozluk'un yas gunu kutludur, kutsaldir. ustune ne kadar grup ciksa, kac dj sarki calsa azdir. ne kadar coskuyla kutlansa azdir. bu noktada para kazanan sozluk sirketinin organizasyonu daha da ileri goturmesi, daha buyuk bir organizasyona cevirmesi bana son derece dogal bir hareket olarak gorundu. oyle olmasini istedim, nitekim oyle de olacak.

    2) neden giris ucretli dusunuldu?

    cercevesini cizdigimiz ve olmasini istedigimiz turde bir etkinligin maliyeti son derece buyuk. oyle boyle degil. bilet satislari bu maliyeti karsilamiyor. bu yuzden sponsorlara basvurduk ve sponsorlardan kalan boslugu da "o gece benzer bir aktivite"nin esdegeri giris ucretine denk getirdigimiz bilet parasiyla ustlenmek istedik. bilet gelirleri etkinlik maliyetinin maksimum %20'sini karsiliyor olacakti.

    3) madem ucretli neden bazilarina ayrimcilik?

    bu konuda niyetimiz ayrimcilik gostermek olmadi. elimizdeki bu konuda sozlugu zarara ugratmadan ayirabilecegimiz butce kisitli oldugundan bu kisitli butceyi en azindan "subjektif bir ayrim kriteri" gutmeden eskiden yeniye oldugunca esitce dagitabilecegimiz bir yontem belirledik kendimizce. lakin bunun "ben davet edildim" ve "ben edilmedim parasiyla geldim" tarzi bir ayrima gidecegini ben sahsen ongoremedim. dedigim gibi niyetim boyle bir algi yaratmak olmadi. ama boyle algilanmasini yadirgamadigim gibi bu algiya zemin hazirladigim icin herkesten ozur dilerim. bu hatayi telafi etmek benim boynumun borcudur artik.

    === ve? evet? ===

    insanlar eksi sozluk'un organizasyonuna "hakli olarak" sirt cevirip gidip baska mekanda eksi sozluk'un dogumgununu kutlamaya devam edecek, bu olanlara ragmen eksi sozluk'ten ya da benden nefret etmeyecek kadar sozlugu seviyorlarken benim sirtlandigim maliyetin ustune bilet maliyetlerini de sirtlanmaktan gocunmam sozkonusu olamaz artik.

    neticede sudur: ayrim gozetmeksizin butun sozluk yazarlarina davetiye yollanacak ve her davetiyeye +1 (sadece bir kisi) kontenjani da dahil olacak. biletix'ten satilan biletlerin ucretleri iade edilecek. sozluk disindan giris de "yasak" olacak.

    kar edersek amenna, gelecekte daha buyuk organizasyonlara da girmemize vesile olur. kar etmezsek de mutlaka eglenecegiz!

    eksi sozluk'un 11. yasinin kutlu ve dibine kadar eglenceli olmasi icin gerekirse olucez!

    ozet: okumayi sevelim.

  • ben çalışırım lan. 5 bin tl ve insanla uğraşmayacağım bir iş.

    nereye başvuruyoruz?

    zorunlu edit : ülkede çoban mafyası var galiba.
    mesaj kutum hep yeşil. kendimi özel hissetmedim değil hani.