hesabın var mı? giriş yap

  • "diyelim ki balıkmışım ben, sen de balıkçı. ikimiz de biliriz sineğe bile kıyamazsın, öyle bos oltayı atarsın denize. bilirsin salak olmadığımı, ama aşık olduğumu bilmezsin. ben sana inat yakalanırım. şaşırırsın, nerden çıktı bu diye... istediğin balık degil ki, oturmak iskelede. mecbur çekersin yukarıya. acı çekiyorum nede olsa. dedim ya kıyamazsın... uzanırım avuçlarına. dudaklarıma dokunursun, iğneyi çıkartacaksın ya, yoksa sevdiğinden falan değil... bilirim senin yanında yaşayamayacağımı. sen de bilirsin, öldürmeye kıyamazsın, bakarsın avucundaki aptal balığa, ben de sana... sonra beni kurtarmayı seçersin, ben avuçlarında ölmeyi seçmiştim oysa... bırakırsın denize. yüzünde kahraman gülümseme. hayat kurtardın ya biraz önce. sessizce boğulurken mavilerde, son kez bakarım iskeleye, iskeledeki aptal balıkçıya, sen de kurtardığın balığına..."

  • bim/a101 çalışanlarını kasiyer + hamal + kurye olarak çalıştırdığı için normal karşılamak gereken durum.

    peşin edit: zor geliyorsa çalışmasınlar değil, emekçilerin çalışma koşulları düzeltilsindir.

  • sen geç bekliyorum.

    kafanı çıkarma ben geçiyorum.

    yeşil yandı yürü.

    çevirme var ilerde.

    hacı ne yaptın?

    sağa çek, dövücem.

    vs.

    debe editi: bir dişi kişi olarak, selektör ile ilgili yazdığım entry debe'ye girdi ya, daha da kimse bana kadın sürücü muhabbeti yapamaz. (bkz: swh)

  • bir şiirinde der ki: bazıları gitmeyi bile beceremiyor, ya anısı kalıyor yada acısı.

    hem anısı kaldı hemde acısı.

    allah(c.c.) mekanını cennet etsin. en sevdiğim şairdi.

  • belki böyle cins erkekler de vardır ama ben burasını bilemem. ben kendi açımdan incelersem* böyle epey bir kız olduğunu düşünüyorum. yemeğe gidelim mi; olur. sinemaya gidelim mi; olur; denize gidelim mi; neden olmasın, olur. öğle yemeğine nereye gidelim? sen nereye istersen oraya gidelim... hadi birini seç istersen; yok onu da sen seç bla bla bla. hiçbir aktiviteye ön ayak olmayan bir kız modelidir ki bu, sanki sevgilisi değil de nebileyim haftalık tur ve gezi rehberi gibi hissedersin. lan bir şeyin aktivitesini de sen yap vicdansız.

    kol çantası gibi taşırsın valla. sadece belli başlı sevmedikleri şeyler varsa, sadece "o olmasın aşkım" derler; bu kadar yani; tey allaam.

  • tanım: alman coğrafyacı heinrich kiepert'in osmanlı imparatorluğu döneminde hazırladığı 1844 yılına ait atlas inanılmaz ayrıntılar içeren bugünkü haritalarda bile yer almayan mezra ve yayla adları olan haritadır.

    ilgili olanlar için yararlı olacağını düşündüğüm link

    edit*: 1844 yılıyla ilgili bir takım çelişkiler nedeniyle kiepert'in haritasının tümüne bakabileceğiniz başka bir link:
    link

    edit: “1841-1848 yılları arasında anadolu'ya dört kez seyahat eden kiepert 1844'te karte des osmanischen reiches in asien dahil olmak üzere bölgenin iki haritasını çıkardı.” görsel

    edit 2: "jakeamberson" isimli yazarın atmış olduğu mesaj ile rudolf fitzner adında coğrafyacının kiepert'in haritasını baz alarak 1900 yılında yapmış olduğu ve harvard üniversitesi kütüphanesinde yayınlanan istanbul ve doğu marmara bölgesine ait haritayı da ekleyelim. jakeamberson'a bu değerli katkısından dolayı da ayrıca teşekkür ederim.
    link

    edit 3 : 3.link yoğun giriş nedeniyle çökmüştü düzeltildi. istanbul açısından güzel bir çalışma daha bakmanızı tavsiye ederim.

    edit 4: "acestreamhd" isimli yazarın haritanın bulunduğu ilk sayfaya ilişkin çevirisi için: (bkz: #133181607)

    edit 5: özellikle haritanın tarihiyle ilgili oldukça fazla mesaj aldım. kiepert'in 1899 yılında öldüğü ancak haritada 1900'lü yıllara varan güncellemelerin olduğunu görmekteyiz. baba (bkz: heinrich kiepert) ve oğul (bkz: richard kiepert) yani baba kiepert'in 1841 yılında başladığı bu çalışmayı oğul kiepert güncellemeler yaparak bu gördüğümüz haritayı oluşturuyor. ayrıca oğul kiepert babasının tamamlayamadığı "formae orbis antiqui" isimli atlası da güncelleyerek yayımlamıştır. bu gördüğünüz eser, 1818 yılında doğan bir bilim adamının oğluyla beraber 1915 yılına kadar emek ve ömür sarfederek bir asır süren çalışmasıdır. 2022 yılına aktarılan bu kıymetli tarihi veriler için kiepert ailesine şükranlarımı sunuyorum.

    debe editi: paylaşım nedeniyle yapılan güzel yorumlara çok teşekkür ederim. her şey gönlünüzce olsun dileklerimle.

  • dükkanı tarayanlar, aynı zamanda dörtlülerini yakıp, arkada oluşacak trafik için de kibarlıklarını göstermişlerdir ve az sonra gideceğiz mesajını vermişlerdir.

  • 1999-2000 sezonunda, buyuk ihtimalle $ampiyonu belirleyecek macta be$ikta$, $ifo mehmet'in attigi golle son dakikalara 1-0 onde giriyordu. macin bitmesine yakla$ik 4-5 dakika kalmi$ti. sagli sollu geli$en galatasaray akinlarinda kalesini ba$ariyla koruyan fevzi tuncay, kariyerinin en ba$arili maclarindan birini cikariyordu. neredeyse 10 tane inanilmaz kurtari$ yapmi$ ve galatasaray forvetlerine gecit vermemi$ti. be$ikta$ tribunleri heyecan icinde macin bu skorla bitmesini beklerken; turk futbol tarihinde unutulmayan anlardan biri yaşandı ve oldukca dramatik bir gole sahne oldu inonu stadi. macin adami fevzi tuncay, be$ikta$'in bo$nak stoperi sead halilagic dost’un geri pasini iska gecti. top yuvarlandi, yuvarlandi, yuvarlandi... be$ikta$ aglariyla bulu$tugu an butun stad $ok gecirmi$ti. kahvelerde maci izleyen be$ikta$lilar sandalyelerinden uzun sure kalkamadilar. galatasaraylilar bile $a$kinlik icerisindeydi. macin tarti$masiz en iyi oyuncusu olan fevzi tuncay'in ya$adigi $ok, kaleciligin ne kadar acimasiz ve dramatik bir $ey oldugunu bir kez daha orneklemi$ti. yaptigi o inanilmaz kurtari$lardan birinde golu yese, ayaginin altindan kacirdigi top gol olmasa ve mac yine 1-1 bitse fevzi'nin kariyer hikayesi nasil bir $ekil alirdi diye du$unmeden edemiyor insan. zira bu gol eminim ki fevzi tuncay'i hala bir hayalet gibi kovaliyor ve rüyalarına giriyor olmali. aklimda kalan bir ba$ka nokta ise, fevzi'nin goz ya$lari icerisinde kafasini direklere vurdugu andi*.