hesabın var mı? giriş yap

  • kedi çizimleriyle tanınan ingiliz sanatçı.

    şizofreni hastası olduğu iddia edilmektedir. 1924'te kız kardeşleri artık onun değişken, bazen şiddet içeren davranışlarıyla başa çıkamayınca hastaneye yatırılmıştır fakat hastalığının 1924'te başlamadığı, uzun yıllar hafif bir biçimde var olduğu, kız kardeşi caroline'ın ölümüne yanıt olarak şiddetli bir forma dönüştüğü düşünülmektedir. şizofrenisinin sanatı üzerinde muhtemelen az etkisi oldu. hastalığın akut atakları sırasında hiç resim yapmamış veya yapamamıştır, ancak daha stabil hale geldiğinde resim yapma eğiliminde olmuştur. hastanede bir süre sonra hastalık tekrar hafif bir forma büründü ve sanat çalışmalarına kaldığı yerden devam etti. 1936'da serebrovasküler olay geçirdi ve bunun sonucunda ölüm yılı olan 1939'da muhtemelen vasküler demansın birçok özelliğini gösteriyordu.

    psikiyatrlar, louis wain'in bazı resimlerinin şizofrenisinin ilerlemesinin görsel bir temsilini ortaya koyduğunu düşündü. fakat bu çizimlerden herhangi birinin gerçekte ne zaman yapıldığına dair hiçbir kanıt olmaması nedeniyle bu fikir eleştiriye açıktır. bununla birlikte şimdi koyuldukları sıra tamamen yapaydır. görünüşe göre dr. maclay, wain öldükten sonra bu resimlerin bir kısmını veya tamamını camden hill'deki küçük bir dükkanda bulmuş ve daha sonra onları klinik bir ilerleme sırası olarak değerlendirdiği şekilde düzenlemiştir. şimdiki ortak kanı, resimlerin louis wain'in farklı zamanlarda yaptığı çalışmaların örneklerinden fazlası olmadığı yönünde. bu yüzden wain’in eserleri ile hastalığının farklı aşamaları arasındaki bağlantı yalnızca spekülasyonlardan ibarettir. tıpkı hastalığının kedi dışkısıyla atılan bir parazit olan toxoplasma gondii tarafından tetiklenmiş olabileceği gibi.

  • türkiye gibi insanların fikirlerinden çok giydikleri şeylere değer verilen az gelişmiş ülkelerde kafaya takılır.

    işte bu yüzden türkiye'de insanlar iphone 6'ya, lacoste tişörtlere, adidas ayakkabıya aldığı maaşın 300 katını verirken "yüzüm düşmesin eşe dosta" gibi saçma bir algıya sahiptirler.

  • 2 kişiyi öldürmüşsün, kırmızı ışıkta o hızla geçtiğin için bence kasten öldürmekten yargılanmalısın ama senin entry sildirmene izin veriyorlar. bu ülkede 1 kişinin itibarı 2 kişinin hayatından daha kıymetli.

  • herşey güzel giderken hiçbir sıkıntımız olmazken ,sene 2000 türkiye nin mali kriz geçirdiği, doların alıp başını gittiği, esnafın kepenk kapatmaya başladığı bir dönemdeyiz. babamda dolarla bir araba almış dolar birden artış gösterince de onu ödeyemez hale gelmişti işler iyi gitmemişti. ben o sıralar öğrenciyim daha yeni gelmişim eskişehir e yurtta kalıyorum işte derslere gidip geliyoruz okuyoruz ediyoruzz . ben tabi yeni bir şehre gelmişim ortama daha yeni alışmışım kendimi yalnız hissediyorum sevdiklerimi özlüyorum böyle bir bocalama devresindeyim falan herşey ilk başlarda güzel giderken babam yurt parasını ödemekte ve bana harçlık göndermekte zorlanmaya başlıyor. öğrencilikte idare ediyosun bi şekilde sadece yumurtayla beslen, sadece makarnayla beslen farketmiyor. ama zamanı gelince yurt sorumlusu ödemenin geciktiğini her ay tekrarlayınca sende de motive kalmıyor . sonra bir gün telefonla konuşurken anneyle eve haciz geldiğini öğreniyosun başka problemlerin olduğunu öğreniyosun. kalkıp memlekete gittiğin bir gün yine haciz memurlarıyla karşılaşıyosun hatta aynı gün babam kredi alacak bankadan, eve de exper gelecek annem haciz memurunu exper zannedip buyrun buyrun diye içeri davet etmişti (sonradan buna çok güldük) baktım olmuyor 1 sene sonra ben okuldan ayrıldım. toparlanmak zorundaydık o sene annem emekli oldu mecburen çünki emeklilik parsını borçlara vermek zorundaydık. sağlık problemlerimiz çıkmıştı ortaya ve de üstüne üstlük 5 senelik sevgilim benden ayrılmıştı kısacası hayatın dibinde olduğumuz bir dönemdeydim.markete gittiğimizde elimizde hesap makinasıyla alışveriş yapardık sadece temel ihitiyaçlar alınırdı. öyle her beğendiğimizi sepete atamazdık artık. bu süreci geçirmek uzun zaman aldı herşeyi düzene sokabilmek, tabi bu ailemizin birliği beraberlği sayesinde oldu. sonra ben tekrar başka bir üniversiteye girip okudum hayatıma yeni bir yön verdim işlerimizde düzeldi çok şükür şimdi eskiisnden de daha iyiyiz. ama şunları öğrendim paralı da parasız da nasıl yaşanabildiğini, dipten nasıl çıkılabildiğini, beraber olmanın güç kazandırdığını en önemlisi sabretmeyi ve savaşmayı öğrendim.